16 Şubat 2014 Pazar

Projeksiyonlar İçin Aksesuar Alternatifleri

Gündelik hayatta kullanılan teknolojilerden, kitlelere hitap etme açısından en verimli ve işe yarar olan cihazlardan bir tanesi de projeksiyondur. Projeksiyonlar bilgisayar ya da usb bellek gibi bir araçtan alınan görüntüyü belli bir düzleme, ki bu düzlem çoğu zaman projeksiyon perdesi olur, yansıtmaya yarayan araçlardır. Yani projeksiyon teknolojisi ilhamını sinemadan almıştır. Bilhassa okul, konferans, eğlence, toplantı, film, dershane, kurs, eğitim spor gibi pek çok alanda projeksiyon aletlerinden sıklıkla faydalanıldığını görüyoruz. Projeksiyon cihazı özellikle toplantıların vazgeçilmez eşyalarından biri diyebiliriz. 

Projeksiyon cihazlarının çalışma prensibini incelediğimiz zaman görüntünün alınacağı kaynak, görüntünün yansıtılacak olduğu düzlem gibi iki aşama karşımıza çıkar. Ancak her şey projeksiyon cihazını fişe takıp çalıştırmaktan ibaret değildir. Bu aletler için pek çok yardımcı aparat ve aksesuar da tasarlanmıştır.  Projeksiyon cihazı alırken aksesuarlarını da almanız gerekecektir.

3D gözlük, lens, HDMI switch, uzaktan kumanda, lamba, kablo, askı aparatı, kablosuz aktarım aparatı gibi tasarlanmış aksesuarları kullanarak cihazlarının verimliliği arttırmak kullanıcılar için mümkündür. Bu aparatlardan 3D gözlüklerden 3 boyutlu gösterimlerin seyredilebilmesi için gerekli olan aksesuardır. Projeksiyon askı aparatı, cihazların tavana monte edilmesini sağlar. Projeksiyon askı aparatı vasıtası ile tavana asmak akıllıca bir davranıştır. Böylece TEC PA-403 emniyet altına almış olur ve görüntünün önüne istenmeyen müdahalelerde bulunulmasını engellersiniz.

Kablosuz aktarım aparatı ise cihaz ve bilgisayarlar arasındaki kablo zorunluluğunu ortadan kaldırması açısından dikkat çeken bir üründür fakat her projeksiyon kablosuz aktarım aparatı ile uyumlu olmayabilir. Bu ürünü satın almak istediğiniz taktirde satıcınıza danışmanızda fayda vardır. Cihazlardan görüntü almak için olmazsa olmaz diğer parça ise projeksiyon lambasıdır. Projeksiyon lambası çalışmayan bir projeksiyondan görüntü elde etmek mümkün değildir. Uzaktan kumanda cihazları isminden de anlaşılacağı üzere cihazın uzaktan kontrol edilmesini sağlar. HDMI switch, günümüzün popüler ses ve görüntü teknolojisi olarak kabul edilen HDMI kalitesindeki görüntülerin projeksiyona aktarılmasını sağlamada kullanılır. Sizde projeksiyon askı aparatı alırken  en çok tavsiye edeceğimiz birkaç markayı inceleyebilirsiniz.

Codegen askı aparatı

Codegen P20 ve TEC PA-403 markaları bu alanda en çok tercih edilen markalar arasındadır. Projeksiyon askı aparatlarının fiyatı marka ve modellerine göre farklılık göstermektedir. 50 TL ile 250 TL arasında askı aparatları bulabilirsiniz. İhtiyacınıza ve kalitesine göre istediğiniz fiyatı tercih edebilirsiniz. Fiyatta boyutların da etkisi var. Projeksiyon perdesini tavandan tutturarak 30-60 cm arası ölçeklendirebilirsiniz. 

Codegen P20 modelinin fiyatı kdv dahil 50 tl olarak Dikey Teknoloji projeksiyon.com.tr de satışasunulmuş. Ekonomik olsun hem de kaliteli bir model alayım istiyorsanız Codegen P20 askı aparatını satın alabilirsiniz. 

TEC PA-403 modeli 10 kg taşıma kapasitesi ve 360 derece döndürebilme özelliği ile ön planı çıkıyor. Bu askı apratının fiyatı 150 TL civarında satışa sunuluyor. projeksiyon cihazı askı aksesuarını toplantı salonlarında ve eğitim kurumlarındaki salon odalarında sıklıkla kullanıldığını görebiliyoruz. 

Diğer tavsiye edebileceğimiz modeller:

  • Codegen 20cm projeksiyon Askı Aparatı
  • TEC PA-2010 projeksiyon Askı Aparatı 18cm
  • Codegen 30-60cm projeksiyon Askı Aparatı
  • Codegen 18-32cm projeksiyon Askı Aparatı

Projeksiyon aksesuarları, bir cihazdan daha yüksek verim almak isterseniz aletinizi zenginleştirebilmenizi ve daha çok işlev kazanmasını sağlayacağınız ürünlerdir. Çeşitli marka ve modellere göre farklılık gösteren bu aparatlara projeksiyon satıcıları ve yedek parça tedarikçileri üzerinden ulaşma şansınız vardır.

15 Şubat 2014 Cumartesi

Mhp’den Sevgililer Gününde Şehitlik Ziyareti

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Fatih Belediye Başkan Adayı Metin Örel, 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla Edirnekapı Şehitliği’ni ziyaret ederek kırmızı karanfil bıraktı. Duygusal anlar yaşayan şehit yakınları da mezarlar başında dua etti. Anma törenine ilişkin açıklama yapan Örel, “Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü münasebetiyle, Türk milletinin gönlünde taht kurmuş aziz şehitlerimize şükranlarımızı, minnetlerimizi belirtmek için toplanmış bulunmaktayız” dedi.Şehitliğin en üst mertebe olduğunu hatırlatan Örel, şunları söyledi: “Hepimizin malumu, şehitlik mertebesi yüce dinimize göre en üst mertebelerden birisidir. Bu aziz şehitlerimiz de bizlerin rahat, huzurlu ve güvenli yaşaması için, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde, bu milletin selameti adına aziz canlarını vermişlerdir. Bu şehitlerin yeri Türk milletinin gönlüdür, gönlünün içidir. Biz bugün Fatih halkımızla birlikte, bu şükranlarımızı, bu minnetlerimizi sunmak için çiçeklerle şehitlerimizi ziyaret edeceğiz. Bundan sonraki 14 Şubat tarihlerinde de ziyaretlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.”ANNELER EVLATLARININ MEZARI BAŞINDA DUYGUSAL ANLAR YAŞADI14 Şubat'ı evlatlarının mezarları başında dualar eşliğinde geçiren şehit yakınları duygusal anlar yaşadı. 23 Temmuz 2012’de şehit olan J. Onbaşı Ümit Akbaş’ın annesi Saliha Akbaş, “Duygularım için bir şey diyemem. Sevgililer günü, oğlum toprağın altında. Hiçbir şey diyemiyorum” dedi.3 Mayıs 2007 de şehit düşen P. Komando Onbaşı Sedat Karaçor’un annesi ise şöyle konuştu: “Ne diyebilirim ki, yavrumun yanındayım. Burası sözün bittiği yerdir. Yavrumun yanındayım ve ölene kadar yanında kalacağım. Keşke diyebileceğim bir şey olsa da söylesem. Kader deyip geçtim.”MHP’li Başkan Adayı Örel, bir süre şehitlikte kalarak, şehit yakınlarıyla yakından ilgilendi. Örel ve beraberindekiler daha sonra buradan ayrıldı.

Bakan Eroğlu: "2040-2050 yılına kadar su problemimiz yok"

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "2040-2050 yılına kadar su problemimiz yok" dedi.
 
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından Hatay'da inşa edilecek olan 14 tesisin temel atma töreni için Hatay'a gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, beraberinde eski Adalet Bakanı, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sadullah Ergin ile birlikte Hatay Valisi Celalettin Lekesiz'i ziyaret etti. Ziyarette konuşan Bakan Eroğlu, ”Olası bir kuraklık için gerekli önlemleri aldık. Türkiye'de genelde 7-8 yılda bir yağışlarda bir azalma oluyor. Bazen 15 -20 yılda bir orta derecede bir kuraklık olabiliyor. Bizde bu yıl kuraklık olabilir diye çeşitli önlemler aldık. Bu bakımdan içme suyu barajlarını ve tesislerini 81 ilde yaptık. 2040-2050 yılına kadar su problemi yok” dedi.
 
Vali Lekesiz ise, kentte de son yıllarda Çökek Yaylası'nda yaşanan su taşkınlarından kaynaklanan afet gibi 2 yıl önce havaalanının su altında kalması gibi olumsuzluklar meydana geldiğini belirterek, "Olaylar sırasında Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu'nun ‘Müdahale açısından ne yapılması gerekiyorsa o yapılacak' diyerek kendilerini rahatlattığını, aynı gün ekipleri yönlendirerek sorunun çözülmesi adına destek verdiğini kaydetti.
 
Konuşmaların ardından Bakan Eroğlu, valilik bahçesine defne ağacı dikti.

CHP Muratpaşa'da aday kaosu bitti

Ankara’dan Antalya’ya dönüş yolunda konuşan Yeğen, "Genel Merkezimiz Muratpaşa Belediye Başkan adayı olduğumu yeniden bildirdi. Yarın, hiç vakit kaybetmeden Muratpaşa’da seçim çalışmalarına başlıyoruz" dedi.
 
Antalya’da pazar günü CHP Parti Meclisi’nin Muratpaşa’da 15 yıllık belediye başkanı Süleyman Evcilmen’in yerine İl Kadın Kolları Başkanı Sultan Yeğen’i aday ilan etmesiyle başlayan kriz, 3’üncü günün sonunda çözüldü. Gerek Evcilmen’in yeniden aday gösterilmemesi karşısında il binasını işgale kadar varan protestolar, gerekse CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ve il yöneticilerinin Yeğen’e yönelik itirazları sonucu askıya alınan adaylık, akşam saatlerinde avukat 37 yaşındaki Sultan Yeğen’e iade edildi. İl Başkanı Devrim Kök’le birlikte Ankara’ya çağrılan Sultan Yeğen, gün boyu devam eden görüşmelerin ardından adaylığını koruyarak CHP Genel Merkezi’nden ayrıldı.
 
Ankara’dan Antalya’ya dönüş yolunda soruları yanıtlayan Muratpaşa Belediye Başkan adayı Sultan Yeğen, “Genel Merkezimiz Muratpaşa Belediye Başkan adayı olduğumu yeniden bildirdi. Parti Meclisi’nin pazar günü aldığı kararda herhangi bir değişiklik yok. Yarın, hiç vakit kaybetmeden Muratpaşa’da seçim çalışmalarına başlıyoruz” diye konuştu.

14 Şubat 2014 Cuma

TÜRKSAT, Dede Korkut’un işaret ettiği yerden uzaya gönderilecek

TÜRKSAT 4A, 14 Şubat gecesi Dede Korkut’un bundan asırlar önce dünyanın merkezi olacağını söylediği Baykonur’dan fırlatılacak.
 
TÜRKSAT 4A uydusunun Baykonur’dan uzaya gönderilecek olması bir tesadüf değil. İnsanoğlunun tarihindeki en büyük uzay çalışmalarını gerçekleştirdiği Kazakistan'ın Baykonur Uzay Üssü, uzaya dünyadaki en kolay çıkılan yer. Uzayın kestirme yolu Baykonur’dan geçiyor.
 
Soğuk Savaş döneminde Batılı ülke ajanlarının sızmak için büyük çaba sarf ettiği, dünyada aktif çalışan 15’ten fazla uzay üssünün en büyüğü Baykonur. Uzaya yolculuk tarihindeki astronotların tamamına yakını Baykonur’dan uzaya gönderildi.

İzmir'deki ikinci gezi davasında 5 tahliye

Böylece İzmir'de açılan, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davalarda tutuklu sanık kalmadı.
 
İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, 'kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahla katılarak ihtara rağmen dağılmama', 'görevi yaptırmamak için direnme', 'terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör örgütü adına suç işlemek' iddialarıyla 17'şer yıla kadar hapisleri istenen tutuklu sanıklar Faruk Erdoğan, Hicri Selviler, Miraç Vayiç, Mehmet Barışcan Yalçın ve Ulaş Arslan katıldı. Duruşmayı CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da izledi.
 
Tutuklu sanıklar ve avukatları suçlamaları reddedip, Gezi Parkı eylemlerinin demokratik tepkilerin gösterildiği meşru eylemler olduğunu savunarak, tahliye talebinde bulundu. Cumhuriyet savcısı da verdiği mütalaada, dosyada tüm delillerin toplandığını belirterek sanıkların adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilmelerini talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların 5'inin de tahliyesine karar verip, yurt dışına çıkış yasağı koydu.
 
Kararın ardından sanık yakınları, 'Her yer Taksim her yer direniş', 'Halk için adalet' ve 'Taksim direnişimiz sürecek' sloganları atarak sevinç gösterisinde bulundu. Grup, adliyeden marşlar söyleyerek çıktı.

13 Şubat 2014 Perşembe

Twitter'a 'Facebook' dokunuşu

Twitter, yakında yepyeni bir tasarımla kullanıcılarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
 
İlk olarak Mashable editörünün paylaştığı tasarımda fotoğraf paylaşımının daha ön plana çıktığı görülüyor. Twitter, yakında uygulayacağı yeni tasarımla daha çok Facebook ve Google+’a benzerliğiyle dikkat çekiyor. Ayrıca dikey görünümün yerine, ana sayfada paylaşılan tweet’ler yatay bir düzlemde yer alıyor.
 
Yeni tasarım henüz herkese açık değil. Twitter ise değişiklik hakkında gelen soruları şimdilik cevapsız bırakıyor. Ancak Eylül ayında Twitter resmi blogunda yapılan açıklamada, platformun bazı değişiklikleri seçilmiş kullanıcılar üzerinde denediğini belirterek, “Hesabınızı daha güvenilir yapmak, etkileşimi arttırmak ve fotoğraf paylaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan bir tasarım üzerine çalışıyoruz” ifadelerine yer veilmişti.

"Prestijimizi zedelemeyin"

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Türkiye'yi sarsan minik Muharrem'in ölümüyle ilgili konuştu. Müezzinoğlu, “Dünya kamuoyunda Türkiye’nin sağlık dinamikleri adına yakaladığı prestiji ve saygınlığı, hiç arzu etmediğimiz, çok istisnai ve çok olağanüstü durumdaki bir fotoğrafla ısrarla ve inatla zedelemeye de kimsenin hakkı yok, bunu yapmamalıyız” dedi.
 
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile sağlık bakanlığı arasında "Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurtlarında Kalan Öğrencilere Sağlık Taraması Yapılmasına Dair Protokol" imzalandı.
 
 
Gençlik ve Spor Bakanlığı Büyük Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen imza törenine Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu katıldı.
 
Bakan Kılıç, törende yaptığı konuşmada, sağlık taramasının gönüllük esasına dayalı olarak gerçekleştirileceğini belirterek, uzmanların özellikle göz, diş ve cilt hastalıkları noktasında öğrencilere rehberlik ve danışmanlık hizmeti vereceğini söyledi.
 
Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda 300 binin üzerinde öğrencinin kaldığını belirten Kılıç, "Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin en önemli dikkat etmeleri gereken konuları sağlık oluyor. Tıpta erken teşhis önemli. Bu noktada genç yaşta çok basit destekle giderilebilecek bazı sağlık sıkıntıları böylece gelecek için önlenmiş olacak" dedi.
 
Kılıç, tarama ile ilgili sonuçların kesinlikle üçüncü kişilerle paylaşılmayacağını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Protokolde tarama ile alakalı elde edilecek bilgilerin kesinlikle üçüncü kurum ve şahıslarla paylaşılmayacağı noktasında hüküm var. Hasta, hekim arasındaki bir ilişki. Gönüllük esasına dayalı, katılmak isteyen katılacak. Buradaki amaç bir rehberlik, mümkünse erken tespit edilen bir sıkıntı olursa bunun ilerlememesi noktasında destek olmak. Öğrenciler, burada elde edilen sonuçları aileleriyle kendileri paylaşmak isterlerse bu onların bileceği bir konu."

CHP'li adaydan ilginç iddia

Yerel seçimler öncesinde belediye başkan adaylarının seçim temasları sürüyor. Balıkesir'de Karesi Belediye Başkan Adayı Ender Biçki, bugün esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi. Vatandaşlardan büyük ilgi gören Ender Biçki, ziyaret güzergahında bulunan AK Parti seçim bürosunu da ziyaret etti. Ziyaret esnasında seçim değerlendirmesinde bulunan CHP'li Belediye Başkan Adayı Ender Biçki, aynı bölgeden seçime giren AK Parti Karesi Belediye Başkan Adayı Yücel Yılmaz'ın bir sonraki seçimlerde kendisine oy vereceğini iddia etti. Biçki, "Benim seçim bölgemde tüm partilerin seçim bürolarını giriyorum, insanların elini sıkıyorum, oy istiyorum. İnsanların benim için siyasi görüşlerinin önemi yok. Allah nasip eder başkan olursak biz o insanlara da hizmet vereceğiz, AK Parti'nin adayı olan Yücel Yılmaz'a da hizmet vereceğiz. Yücel Bey'in iş yeri Karesi Belediyesi sınırlarında, ona da hizmet vereceğiz. Biz kendisini AKP'nin adayı diyerek kenarda bırakmayacağız. Herkese eşit hizmet veriyorsak Yücel Yılmaz'a da hizmet vereceğiz. En iyi hizmeti vereceğiz ki, Yücel Yılmaz da bir sonraki seçimlerde bana oy verecek. Yücel Yılmaz bana oy verecek, açıkça söylüyorum. Bu Ender Biçki işini çok iyi yaptı diyecek ve oyunu CHP'ye verecek. Benim derdim Yücel Yılmaz'ın oyunu almak" dedi.
 
Seçim bölgesinde çalışmasını sürdüren Ender Biçki, esnafı ziyaret edip eşit bir yönetim için başkan adayı olduğunu söyleyerek oy istedi.

12 Şubat 2014 Çarşamba

Genel Anlamı ile Boşanma Davası

En Basit ifadesi ile; Her boşanma davasının farklı bir dava olması genel kuralından yola çıktığımızda uygulamada kısmen benzerlik gösterse de her dava farklı seyir eder. Bunu açıklamaya çalışalım.

Biz Aşağıda “Anlaşmalı Boşanma” dışında kalan durumları incelemeyi uygun gördük. Anlaşmalı boşanma hükümleri ilgili kategori başlığı altında en geniş şekilde incelenmiştir.

Ayrıca Mal rejimine yönelik kontratlar da konumuzun dışında bırakılmıştır. Buda ilgili kategori başlığı altında detaylı incelenmiştir.

Bir boşanma davası ile karşılaşan bireyler incelendiğinde 3 farklı davranış şekli ezici çoğunlukla öne çıkmaktadır. Diğerleri istisna olması nedeni ile ana konumuzun dışında bırakmayı tercih ettik. Zaman içerisinde bu konulara da değinilecektir.

Birinci Grup davranış Şekli:

Bu grupta bireyler genelde evlilik birliğinin sonlanmasından başka bir noktayı önemsemeyen boşanayım da ne olursa olsun düşüncesine sahip olan Odak noktası sadece evlilik birliğini sonlandırmak olan bireylerdir.

İkinci Grup Davranış Şekli:

Bu gruba giren bireyler halen evlilik birliğinin çatısı altında bozulmadan saklı kalmış olan saygı çerçevesinde hareket ederek, hak ve adalet kavramları çerçevesinde kısmen bencillik göstermeyen ve eşinin de hakları olduğunu bilen ve buna riayet eden bireylerdir.

Üçüncü grup davranış Şekli:

Tamamen karşı tarafa bir eziyet vermek isteyen, bencil davranış modelleri sergileyerek sadece kendi haklarına odaklanan davranışları sergileyenlerdir.

Hakimin Takdir Hakkı

Unutulmaması gereken en önemli noktalardan biri olan Hakimin en geniş takdir hakkına sahip olduğu dava türü olan Boşanma Davalarıdır. Tarafların tutumları hakimin takdir hakkını kullanma noktasında en önemli noktalardan biridir.

Ayrıca Yerel Aile mahkeme hakimleri; tanıkların inandırıcılıkları ve eldeki ispat araçlarının iddialar ile uyumlu olup olmadığı noktasında takdir hakkını kullanır. Uygulamaya yönelik değişiklik yapılması yönünde hakimin takdir var olmasına rağmen bu konu; hakimler içinde bir risk teşkil edeceğinden bu yönde gerek duymadıklarında bir takdir ederek olmayan bir uygulama çabasına girme konusunda çekimser kalırlar.

"Boşanma Davası"

Boşanma Davalarında; sonlandırılacak olan evlilik birliği devam ederken elde edilen ortak kazanımlar sonlanan evlilik beraberinde paylaşılır. Ortak çocukların velayeti ve boşanma sebebine uygun olan tazminat miktarları ile beraber nafaka konuları da gündeme gelecektir.

Boşanma Davası ile karşı karşıya olan birey yukarıdaki gruplardan hangisine uygun olan davranışı gösterdiğinin aslında bir önemi yoktur. Kanunlarımız çok açık ve nettir. Önemli olan kanunların icra edileceğinden emin olmaktır. Böyle bir şey olabilir mi? Yani kanunların icra edilememesi mümkün mü? Evet mümkün ama bu; mahkemeler tarafından yapılan kasıtlı bir şey değildir. Medeni kanunun dayandığı ilkeler yasalar ile belirlenmiş ve diğer ilişkide olduğu diğer kanunlar ile iç içe yürütülebilecek bir duruma kanun koyucular tarafından başarı ile getirilmiştir.

Peki icra edilmesinin önündeki engel nedir? Çok açık bir şekilde cevap “SİZ” siniz.

Öncelikle şunu anlamak zorundasınız. Siz; hakim tarafından değerlendirilirken içinde bulunduğunuz durum ile değerlendirilmezsiniz. İçinde bulunduğunuz durumun Hukuki karşılığı ile değerlendirilirsiniz.

Mahkeme sizin insani duygularınız ile şekillenmez. Kanun uygulayıcısı konumundaki Hakimler de insandır fakat sizi sadece bir insan olarak değerlendirmez.

Aile Mahkemesi Hakimleri uygulamada ve öğretide bireylerin anayasal haklarının ihlali, boşanmanın dayandığı kanun maddesine uygun prosedürlerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakarlar. Re’sen gözetmek zorunda oldukları bazı hukuki noktalar vardır. Siz belirtmeseniz bile hakimler bu konuda gerekli gördükleri tüm noktaları incelerler.

Adalet sisteminde bu noktalar ile ilgili işleyişe yönelik geliştirilmiş sistemler vardır. Temsil mekanizması bunlardan biridir.

Siz istediğiniz kadar agresif tutum sergileyin, harca bağlı olmadığınız için taleplerinizin üst limitini istediğiniz kadar arttırın hukuki sonuç değişmeyecektir. Takdir mekanizması devreye girdiğinde ise bu agresif davranış şeklinizin beklentileriniz açısından olumsuz sonuçlanma ihtimali de vardır.

Türkiye’de Aileden sorumlu Bakanlık mevcuttur, Aileyi koruma kanunları mevcuttur. Bu bize yasa koyucuların aile hakkındaki bakış ve değerlendirme noktasında bize fikir vermektedir. Kanunları incelemeseniz bile asıl önemli olanın aile olduğu öğretide ve uygulamada kabul gördüğü tahmin edilebilir.

Bu şu anlama gelmez.

“Devlet ve kanunlar boşanmayı zorlaştıracak yönde kanun yapmıştır.”

Gibi bir anlam kesinlikle mevcut değildir. Nasıl evlilik belirli kanuni gerekliliklerin uygulanması neticesinde yapılıyor ise evliliğin sonlandırılması da belirli kanuni gerekliliklerin icra edilmesi neticesinde gerçekleşmektedir. Biz sadece bunu izahını olabildiğince basit yapıyoruz.

Boşanma eylemi yasalar tarafından kabul görmesi 1974 yılına kadar mümkün olmayan İtalya gibi bir ülkenin bile yüzyıllar öncesinde toplumumuzda boşanma yasalar tarafından kabul gören bir uygulamadır.

Evliliklerin bitirilmesi gerektiğinde yasalar "Hayır, sen bu evliliğe devam edeceksin." demez.

Yasalar keyfi olarak evlilik ve ailenin sonlandırılması ve toplum içerisindeki “aile anlayışının dejenere olmasını” engellemek ve toplumun temel taşı olan aileyi; kendisini oluşturan bireylerden bile korumak üzerine yapılandırılmıştır. Anlatılan ve ifade edilmek istenilen nokta budur.

Evlilik oluştuğu anda; bireylerin üzerine belirli hukuki sorumlulukları yükler. Bireylerde evlilik ile birlikte başlayan belirli bazı yaptırımlara uymak zorunda kalırlar. Bu uyma neticesinde hayatın içerisinde birbirlerine ayırdıkları zaman, elde ettikleri geliri paylaşma, evlilik süresinde elde edilen kazanımlar, birlikte meydana getirdikleri çocuklar ve bu çocukların bakımı gibi konularda evlilik sorumluluğu nedeni ile bu sorumluluğa uygun davranışlar yapma mecburiyetindeler. Bu kesinlikle bir hak doğurur.

  • Bu davranış şeklinin ihlali boşanma sebebi olarak kabul edilir.
  • Ayrıca bireylerin anayasal haklarını ihlali de boşanma sebepleri arasındadır.

Tüm bu değinilen noktalar nedeni ile “keyfi boşanma isteği” diğer bireyin anayasal hakkına tecavüz kastı ve girişimidir.

Evlilik birliği içerisinde sorumluluklarını yerine getiren yaşamını ailesi ve evlilik sorumluluğu içerisinde geçirmesine rağmen eşi tarafından boşanma istemi ile boşanma davası ile karşı karşıya kalan birey öncelikle anayasal hakları ihlal edilmiş bireydir. Bu bireyin boşanma davası açan eşinin istek ve taleplerini birebir yerine getirip getirmediği veya boşanma davası açan eşin boşanmak istediği eşe ilgisinin azalması hukuk açısından değersizdir. Her zaman değersiz olmak zorundadır.

  • Evlilik bir "kölelik" kurumu değildir.
  • Evlilik birliği oluşurken kimse bak "sana olan sevgim azalırsa boşarım seni" diyemez. Dese de bu kabul göremez. Hukukta bunun bir karşılığı da mevcut değildir.

Bu nedenle bireylerin birbirlerinin isteklerini birebir istenilen şekilde yapıyor veya yapmıyor olması ile; Aile mahkemeleri, kanunlar ve hukuk sistemi ilgilenmez. Bu davranış şeklinin "çekilmezlik" unsuru da incelenmez.

Ortada hukuki karşılığı olan bir boşanma sebebi var olmalı ve bu davacı yani bu boşanma sebebini ileri süren birey tarafından ispat edilmelidir. Her ne kadar Boşanma sebebinin dayandırıldığı bazı kanun maddeleri içerisinde, kusur unsuru uygulamada değerini yitirse de bu nokta dikkate alınmadığı taktirde bireylerden birinin anayasal hakları kanun uygulayıcıları tarafından ihlal edilmiş olacaktır. Kusur unsurunun araştırılmasının zorunlu olduğu ve en önemli kriter olduğu boşanma sebepleri yasada ayrıca belirlenmiştir. Ve özenle incelenmektedir.

En basit hali ile Boşanma Davası hakkında şehir efsanelerini oluşturan hikayeleri unutun. Gerçekliği şaibeli olan size anlatılanlar inanın çoğu zaman gerçekleri yansıtmaz. Bu hikayeleri ya beklentisine uygun bir sonuç elde edememiş bir boşanma davasındaki taraf olan eşlerden birinin anlatımını yada onun avukatının anlattığı mazeret nedeni ile yaratılmış bir senaryoyu dinlediniz. Olası taraf vekillerinin atladıkları bir neden ile veya taraflardan birinin mahkeme sırasındaki tutumları ve ispat araçlarının yanlış seçilmesi nedenleri ile doğan bu şehir efsanelerine itibar etmeyin.

Boşanma davasının hukuki tarafı ile sosyal tarafı bir denge içerisinde değerlendirilir. Yasa koyucu olan Yargıtay üyeleri arasında bile ortak görüşün sağlanamadığı durumlara makalelerimizde zaman zaman yer verdik. Bu sizin tahminlerinizin ötesinde bir genişlikte olan bir olgudan bahsettiğimizin tek ispatıdır.

Bu nedenle boşanma davası tek kelime ile ifade edilirse;

Sizin için yeniden bir kanun maddesi niteliğindeki yeni bir içtihat kararının çıkabileceği sadece sizin içinde bulunduğunuz duruma özeldir. Başka hiçbir dava ile karşılaştırılması mümkün değildir.

Bu şu anlama gelir: Komşunun yakını boşanmaya gitmiş de şu olmuş ile başlayan her konuşma anlattıkları gerçek olsa bile o davaya özeldir. Sizin davanız için sadece ama sadece bir hikayedir.

Bu makale netbosanma sitesinden alıntıdır.