18 Nisan 2014 Cuma

Passolig'e ilgi arttı

Süper Lig'in bu sezonki son derbisinde Atatürk Olimpiyat Stadı'nda karşı karşıya gelecek olan Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşmasından çok konuşulan konu E-Bilet uygulaması oldu. Bugün Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman yaptığı konuşmada da bu konuya değinerek E-Bilet uygulamasının ligin bitmesine 5 hafta kala yürürlüğe girmesini eleştirdi. Başkan Orman yine de tüm Beşiktaş taraftarından Şampiyonlar Ligi için çok önemli bir maç olan Fenerbahçe derbisi için destek istedi. Beşiktaş Kulübü'nden yapılan Passolig kart satışlarında talep arttı. Kulüp binasında yapılan satış ofisinin yoğunluğu dikkat çekerken taraflar bu sezonun son derbisini izlemek için gerekli olan Passolig kartını almak için kulüp binasına başvuru yapmaya devam ediyor. Başvuru yapanların 5 dakikalık işlem sonrası sahibi olduğu Passolig kartı için son güncel başvuru sayısının 48 648 olduğu belirtildi. Bu sayı sadece Beşiktaş taraftarı olup Passolig kartına başvuru yapanların sayısı. 48 648 kişi içinden kaç kişinin karta maç ücreti yükletip derbiye gideceği ise bilinmiyor.

Ayak Sağlığı Giderek Bozuluyor

Dar Ayakkabı Giyenler Dikkat!

Uzmanlar, giydikçe genişler denilerek alınan dar ayakkabıların mantar ve daha birçok rahatsızlığa neden olacağını söyledi.

Ortopedik ayakkabıların vücudun rahat taşınmasını sağladığını ve omuriliğin duruşunu desteklediğini belirten uzmanlar, “Doğal malzemeden üretilen ayakkabılar cilt sağlığının korunmasını sağlar, nasır, batık tırnak ve mantar gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller. Doğru ayakkabı ve sandaletler de ayağa egzersiz yaptırır” dedi.

“giydikçe genişler, rahat olur” düşüncesiyle alınan ayakkabıların basma bozukluğu, tırnak batmaları, ayak mantarları acılı nasırlar, ayak parmaklarında şekil bozuklukları, ayak, bacak ve bel ağrıları ve ayakta kalıcı deformasyonlara neden olabileceğine değinerek, “Ayakkabı seçerken ilk kriterin, model ve renkten önce rahatlık olması gerekir. Ayak sağlığı ayakkabı seçimiyle doğru orantılıdır” şeklinde konuştu.

Ayakkabı alınırken doğal malzemeden imal edilmiş olmasına dikkat etmenin önemli olduğuna dikkat çeken uzmanlar şunları kaydetti:

“Anatomik ayakkabıların taban yapısı, ortopedik ayakkabılara göre çok yumuşak. Yumuşak olan taban yapısı kişinin ayak şeklini alır ve basış noktalarını değiştirme özelliği yoktur. Ayak rahatsızlıklarından kurtulmak için uygulanan tüm tedaviler düzenli uygulanmalı. Bunun yanı sıra ortopedik ayakkabıların da düzenli kullanılması gerekiyor.”

Kişinin ayak yapısına en uygun taban bulmanın çok önemli olduğu ayrıca belirtilirken dikkat çekilen bir noktada uzak doğuda ayak altından yapılan akupunktur tedavisinde 100 lerce rahatsızlığın bilimsel olarak tedavi edildiği bir gerçektir. Bu nedenle ayak vücudun en önemli sağlık veya hastalık noktalarından biridir. Ayak sağlığının başında da ayağı koruyan ayakkabı seçiminin çok önemli olduğu ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğinin altı çizildi.

Tavuğun suyu hücreleri yeniliyor

Hücreleri Yeniliyor
Tavuk suyunun insan vücudundaki hücrelerin büyümesi ve onarımı için gerekli olan aminoasit açısından çok zengin olduğu belirtildi.
Bahar mevsiminin gelmesi, aynı zamanda birçok hastalığa da davetiye çıkartıyor. Mevsim geçişleri insan metabolizmasında bazı değişikliklere sebep olduğu gibi birçoğu kişide yorgunluk belirtilerine ve hatta ruhsal sıkıntılara yol açabiliyor. Kas, omuz, sırt ve boyun ağrıları yine baharın gelişiyle artıyor. Yorgunlukla birlikte konsantrasyon bozukluğu, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması ve uyku bozuklukları görülebiliyor.
Tüm bu hastalıklar baharla birlikte etkisini göstermeye başlarken; beslenme ve ortam şartlarına dikkat ederek sağlığın korunması çok daha önemli bir hale geliyor. Yüzyıllardır şifa kaynağı olarak bilinen tavuk suyu da, sağlığın korunması açısında önemli bir destek unsurunu teşkil ediyor. Tavuk suyu, vücuttaki hücrelerin büyümesi ve onarımı için elzem olan aminoasit açısından çok zengin bir besin olma özelliğini taşıyor. Aynı zamanda içerisinde bulunan B3, B6 ve B5 vitaminleri deri, saç ve bağışıklık sistemine katkısıyla biliniyor. Haşlanarak tüketilmek istenen tavuk etlerindeki bu B5 ve B6 vitaminleri, pişirme suyuna geçiyor ve bu su besin değeri açısından zengin bir hale geliyor.
Tavuk suyu; sinüslerin açılmasını sağlamaktan, eklem ağrılarını hafifletip vücut kırgınlığını geçirmeye kadar birçok şifalı özelliğe sahip.

17 Nisan 2014 Perşembe

GüvenRehberi.com, Alışveriş Deneyiminde Veri Oluşturuyor

2013 başında üç girişimcinin kurduğu GüvenRehberi.com, topluluk odaklı bir yorum ve değerlendirme platformu. Alışverişten sonra yapılan müşteri yorumlarıyla sonraki tüketiciler için veri oluşturulmasına imkân tanıyor. Topladığı verileri denetleyip en güvenilir ve faydalı yorumların tüketicilere ulaştırılmasını sağlıyor. guvenrehberi Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de güvenli alışveriş için online mağazaların bilinirliği ve güvenilirliği çok önemli. 2013 başında üç girişimcinin kurduğu GüvenRehberi.com, kullanıcılara hangi firmalara güvenebilecekleri konusunda rehberlik etmeyi hedefliyor. Türkiye’de hu konuda bir platformun bulunmamasından yola çıkılarak kurulan site Aslanoba Capital’den de yatırım aldı. Sitede, ilk etapta alışverişi tamamlayan kullanıcının önüne basit seçmeli bir ekran açılıyor. Bu ekrandaki sorunun yanıtlanmasıyla alışveriş deneyimiyle ilgili yorum bırakmak mümkün. Sonrasında ise e-ticaret sitesinin belirlediği bir zaman diliminin ardından kullanıcıya ikinci bir değerlendirme formu gönderiliyor. Bu aşamada sevkiyat süresi ve teslimat değerlendirmesi yapılabiliyor. Bu sistem sayesinde yorumların yüzde 100′ünün sadece ilgili siteden alışveriş yapmış olan tüketicilerden geldiği garantilenmiş oluyor. Ayrıca tüketiciler de web sitelerine girerek arama yapabiliyor dilerlerse kendi şirketlerinin sayfalarını açabiliyor. Sitenin kurucularından Onur Onat, UC Berkeley Üniversitesi’ndeki pazarlama eğitiminin ardından Sabancı ve Vaillant Gaip şirketlerinde 10 yıl satış-pazarlama yöneticiliği alanında çalıştı. Daha sonra liseden bu yana arkadaşı olan Alpaslan Topçu ile [Güven Rehberi projesini oluşturdu. Ardından aralarına Rohat Kaya da katıldı. Güven ve itibar kavramının önem taşıdığı günümüzde kullanıcıların gerçek yorumlara ulaşarak daha kaliteli hizmet almasını sağlamayı hedeflediklerini belirten Onur Onat, “Gelecekte ‘güven’ deyince kullanıcıların ilk aklına gelen global bir platform olmak en büyük isteğimiz” diyor. 2 MİLYON TL CİRO HEDEFLİYOR Onur Onat, Amerika’da pazarlama okurken Google’m bir araştırma projesinde çalıştı. Bu pozisyonda çalışırken özellikle internette güvenli alışveriş konusunda geliştirilen projeler ilgisini çekti. GüvenRehberi.com, böylece kurulmuş oldu. Onat, 300′ün üzerinde online mağaza ile çalıştıklarını ve tüketici üye sayısının ise 100 bin olduğunu söylüyor. Şirket, yıl sonunda mağaza sayısını 2 bine ve tüketici üye sayısını ise 2 milyona çıkarmayı hedefliyor. Böylece 2 milyon TL ciroya ulaşmayı planladıklarını ifade eden Onat, online mağazalar dışında sağlık, eğitim ve turizm sektörlerine de güvenilir müşteri yorumları toplayabilecekleri çözümler sunacaklarını sözlerine ekliyor.

Ortak Yatırım Fonları Küçük Girişimcilere Fırsatlar Sunuyor

Dünyada uzun süredir uygulanan ortak yatırım fonları ülkemizde de kurulabilir. Devletin ön ayak olacağı bu oluşum küçük girişimcilere muazzam fırsatlar sunabilir… ortak yatirim fonlari Çözüm, ortak yatırım fonlarında ÜLKEMİZDE pek çok devlet kurumu girişimcileri desteklemek için çok sayıda finansal kaynak sağlıyor. Örneğin, KOSGEB 30 bin. Bilişim Bakanlığı 100 bin, TÜBİTAK 400 bin TL’ye kadar karşılıksız girişimci destekleri veriyor. Ancak bunların hiç biri ortak yatırım fonu değil. Projesi onaylanan girişimci bu kaynakları kullanarak bazen işini kurabiliyor bazen de büyütebiliyor. Ancak sistemde şöyle bir sorun var, devlet girişimciye sadece kamu kaynağını aktarıyor. Halbuki girişimcinin ihtiyacı olan sadece finansman değil. Özellikle KOSGEB programlarında en temel sorun, girişimciyi sadece finansal kaynak sağlayıp söz konusu kaynakla baş başa kalmasını izlemek. Girişimcinin aslında paradan daha çok şu üç şeye ihtiyacı var: 1- Mentorluk / yol gösterme 2- Network / çevre – iş bağlantıları 3- Know-how / girişimcilik bilgi ve becerisi Devletin hiçbir biriminin bu üç önemli desteği verebilmesi mümkün değil. Bu yüzden girişimciye finansman sağlanıyor ve kenara çekiliniyor. Halbuki bunun çözümü var: Girişimci Ortak Yatırım fonları. Haziran ayından bugüne kadar geçen yaklaşık altı ay içinde Hazine Müsteşarlığı tarafından 150 civarında melek yatırımcı lisans belgesi düzenlendi. Yani, girişimciye finansal yatırım, mentorluk, network ve know-how sağlayabilecek 150 süper girişimci Hazine Müsteşarlığınca “Melek Yatırımcı” olarak lisanslandı. Artık sıra ikinci önemli adımı atmaya geldi. Madem devlet tarafından lisanslanmış melek yatırımcılar girişimcilere yatırım yapacaklar, devlet de onların yaptığı yatırım kadar kamu parasını aynı girişimciye yatırabilir ya da melek yatırımcının yapacağı yatırımın yarısı devlet kamu kaynaklarıyla gerçekleştirebilir. Bu amaçla, KOSGEB, Bilişim Bakanlığı, TÜBİTAK ve hatta kalkınma ajanslarından bir fon oluşturularak bu gerçekleşebilir. Zaten lisanslı melek yatırımcıların yılda en fazla 1 milyon TL yatırım yapma limitleri var. Demek ki toplamda 150 melek yatırımcı ile 150 milyon TL limitli bir girişimci yatırım havuzu oluşmuş durumda. Devlet ilave bir kaynakla bu rakamı 300 milyon TL’ye çıkarabilir. Her girişimcinin ortalama 300 bin TL alacağını varsayarsak, toplamda yılda bin girişimci ortak yatırım havuzundan istifade edebilir. “Küçük Girişimci Ortak Yatırım Fonu” olarak da özetleyebileceğimiz bu sistemin en büyük faydasını kamu kaynaklarının verimli kullanılması noktasında görüyoruz. İŞİN İÇİNE DEVLET GİRERSE… Bu sistemde, işler kötü gidip şirket zarar etse bile devlet, koyduğu paranın önemli bir kısmını SSK, KDV, muhtasar, kurumlar vergisi, harçlar, çevre temizlik vergisi vs gibi kaynaklarla iade alıyor. Bu yüzden devlet, hiçbir zaman melek yatırımcı kadar zarar etmiyor, hatta kar bile elde ediyor. Yurtdışmdaki yabancı melek yatırımcının sınır ötesi yatırım yapabilmesi, o ülkedeki güven ortamıyla doğru orantılı. Ben bu konuyu Brüksel’de EBAN’m toplantısında açtığımda, masa başındaki tüm melek yatırımcılar şunu söylediler: “Devlet ve lisanslı melek yatırımcının ortak girişim fonu kurarak yapacağı tüm yatırımlara gözümüz kapalı yatırım yaparız.” işin içinde devlet olduğunda yatırım pek çok yabancı yatırımcının da ilgisini çekecektir. Eğer yabancı yatırımcıların bu girişimcilere nasıl yatırım yapabilecekleri bir yönetmelikle düzenlenebilirse sonucu müthiş olur. Çünkü bu yabancı yatırımcının bu girişimciye çok önemli bir katkısı olacak: Silikon Vadisi bağlantısını sağlayacak… YABANCIYI OYUNA DAHİL ETMEK Melek yatırımcılarımız devlet tarafından lisanslı da olsalar, ne devletin ne de melek yatırımcıların girişimcileri alıp Silikon Vadisi’ne götürüp, hisselerini çok değerli bir şekilde satabilmeleri mümkün değil. Bu yüzden, ortak yatırım fonu sistemi, yabancı oyuncunun oyuna dahil olmasını sağlamak ve global bağlantıyı kurabilmek açısından çok değerli. Eğer gerçekten başarı öyküleriyle donanmış bir melek yatırımcılık sistemi hedefliyorsak ki bence Türkiye’de bu çok mümkün – hızlıca aşağıdaki iki konuya odaklanmamız gerekiyor: 1- Global bağlantıları olan melek yatırımcılardan oluşan melek yatırım ağlarının kurulması. 2- Lisanslı melek yatırımcı – kamu – yabancı melek yatırımcı üçlüsünün küçük girişimcilerle buluşmasını sağlayacak Girişimcilik Ortak Yatırım Fonlarının (Entrepreneurship Co-Investment Funds) kurulması. Haftaya görüşmek üzere…

Ay, kızıla büründü

Ay Tutulması, Dünya’nın uydusu olan Ay’ın gezegenin gölgesine girmesi ile başladı. Uydunun tam olarak gezegenin gölgesine girmesi ile birlikte "Kanlı Ay Tutulması" olarak adlandırılan tutulma olayı yaşandı. Dünya'dan yansıyan Güneş ışınlarının Ay'ın üzerine düşmeye devam etmesiyle Ay koyu kızıl bir renge büründü.

16 Nisan 2014 Çarşamba

Kuruyemiş Dükkanı Açmak

Kuruyemiş bayiliği almak Türkiye’nin yıllık kuruyemiş tüketimi 500 bin ton, pazar büyüklüğü ise 3,7 milyar dolar. İç tüketimin yaklaşık 1,2 milyar dolarlık bölümünü endüstriyel kuruyemişler oluşturuyor. 2014 yılında sektörün yüzde 3 büyüyeceği öngörülüyor. Sektörün üretim anlamında en güçlü olduğu iller Gaziantep, Denizli, Bursa ve İnegöl. Son yıllarda açtığı perakende mağazalarla kurumsal bir kimlik kazanmaya başlayan kuruyemiş sektörü de franchising vererek büyüyen sektörlerden biri. Yatırım maliyeti 40 bin ile 100 bin TL arasında değişiyor. kuruyemis dukkani acmak MUMCU KURUYEMİŞ 35 yıllık geçmişe sahip bir aile şirketi. İstanbul, Gaziantep, Uşak, İzmir ve Antalya’da 16 şubesi bulunuyor. Bu şubelerin 10′u franchise şubeler. Yıl sonuna kadar 17 şube daha açmayı hedefliyor. Mumcu Kuruyemişin açılacak şubelerinin en az 30 m2 olması gerekiyor. Franchise giriş bedeli alınmıyor. Yatırım tutarı yaklaşık 40 bin TL. Nüfusu 100 bin ve üzerinde olan yerleşim yerleri tercih ediliyor. Başvuru için: 0212 550 56 00 AYÇITIR KURUYEMİŞ Ankara’da dört şube ile faaliyet gösteriyor. Ortalama üretimi yıllık 6 bin ton. Bu yıl için Kırıkkale, Konya, Eskişehir başta olmak üzere birçok ilde şube açmayı hedefliyor. Ortalama 100 bin TL giriş bedeli talep ediliyor.

Böcek Yetiştirme Çiftliği Kurabilirsiniz

Yenilebilir Böcek Üretimi İşi – Böcek Çiftliği Kurmak Arkadaşlarınızla birlikte ne zamandır beklediğiniz filmi izlemeye sinemaya gittiniz. Her ne kadar sinemada ses yapan yiyecekler yasak olsa da, şöyle sıcacık bir paket kızarmış yaprak kesici karınca karnı alıp keyif yapmak sizin de hakkınız. Çıkışta film hakkındaki yorumlarınızı paylaşırken caddede yürüyorsunuz. yenilebilir bocekler Mideniz mi kazındı? Yol üstündeki satıcıdan birer de İnago çekirgesi şekerlemesi alın. “BöcekYiyin” Çağrısı “Iyyy” dediğinizi duyar gibi oldum. Ama aslında bazı ülkelerde hâlihazırda satılan günlük atıştırmalıklardan bahsettim size. Tayland, Kamboçya gibi bazı ülkelerde böcek içeren bu ve benzeri pek çok yiyecek satılıyor. Tekila aromalı solucan şekerler, şeker kaplamalı karıncalar rahatlıkla temin edilebiliyor.

15 Nisan 2014 Salı

Doktorlar Hasta Yanında Elini Daha sık yıkıyor

Hastalar İzliyorsa Doktorlar Ellerini Daha Sık Yıkıyor
Amerika’da yapılan ilginç bir araştırma bu kez hastaları değil doktorları inceledi. Araştırmaya göre doktorlar eğer hastaların kendilerini izlediğini biliyorsa ellerini daha çok yıkama eğilimine giriyorlar.
Kanada’da bir hastanede Ağustos 2012 ile Haziran 2013 arasında yapılan bir araştırmaya göre hastalara doktorlarının el yıkayıp yıkamadıklarını izlemeleri söylendi. Doktorlar ve diğer hastane çalışanları böyle bir “izlemeyle” karşılaşabileceklerinin bilincindeydiler.
Hastaların çoğu araştırmaya katıldı. Araştırma kartlarında çalışanların ve doktorların yüzde 96.8′inin ellerini yıkadıkları belirtildi. Ancak hastaların yanı sıra doktorların bilgisi dışında hemşireler de doktorları gözlemliyordu. Ve hemşirelerin gözlemlerine göre doktorların el yıkama oranları yüzde 86.7′de kaldı.
Doktorların yüzde 88′i ise hastaların kendilerini izlediğini bildikleri zamanda el yıkamak konusunda üzerlerinde baskı hissettiğini belirtti.

Gezginlere Özel Turlar

Katılımcıların yalnızca kadınlardan oluştuğu Gezgin Kadınlar, anneleriyle birlikte dünya ülkelerini gezmek isteyen, seyahat etmekten hoşlanmayan eşleriyle birlikte diledikleri gibi yolculuk yapamayan veya yola tek başına devam etmeye karar vermiş kâşif kadınlara yönelik bir tur. Gezgin Kadınlar ile klasik turların dışına çıkarak ruhunu ve zihnini farklı kültürlerle beslemek isteyen kadınlara hitap ediyor.
Klasik Avrupa tatillerini bir kenara bırakıp yerel mutfakları, Fransa’nın romantik atmosferini ve Orta Çağ kasabalarını merak edenler, 16 – 20 Mayıs tarihleri arasında 1290 avroya Avrupa’nın büyülü ve gizemli bölgesi Provence’ı keşfetmeye davet ediliyor. Müzikten sinemaya kadar pek çok sanat dalına ilham veren Van Gogh, Matisse, Chagall ve Cezanne gibi eşsiz ressamların hayatlarının bir dönemini geçirdiği Provence bölgesi, aynı zamanda lavanta kokulu sokakları, otantik köylerini çevreleyen alabildiğine geniş üzüm bağları ve Hıristiyan keşişlerin bir ömür geçirdiği manastırlarıyla ünlü.
26 Temmuz – 3 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek olan Güney Afrika ve Kruger’da Safari ise, 2990 avroya gezginleri, dünyanın en kozmopolit başkentlerinden biri olan Cape Town’ın hareketli sokaklarından, nesli tükenmekte olan yabani hayvanların korunduğu, özgürce dolaşabildiği ve en iyi gözlemlenebildiği Kruger Ulusal Parkı’nın geniş düzlüklerine götürüyor. Ülkenin başkentini boylu boyunca saran üzüm tarlaları ve Afrika evlerini süsleyen ahşap oyma maskeler, kıtanın yeme-içme kültüründen inanç sistemine kadar eşsiz motifler barındıyor. Asırlardır denizcilere yol gösteren Ümit Burnu, gezgin kadınları, “dünyanın elmas deposu”na ve okyanusların birleştiği bu zengin coğrafyaya bekliyor.
Güneydoğu Asya’nın mistik üçlüsü Vietnam-Kamboçya-Bangkok, 3 – 13 Ekim tarihlerinde yalnızca 2890 avroya, uçsuz bucaksız pirinç tarlaları, romantik gölleri ve Mekong Irmağı’nın güçlü suları ile UNESCO Dünya Mirası listesindeki tarihi tapınakların, benzersiz Su Kuklası Tiyatrosu’nun ve Khmer kültürünün kapılarını gezgin kadınlara açıyor. Özellikle ülkenin tarihi ve mimarisi gibi biraz Çin, biraz da Fransız etkisi taşıyan zengin Vietnam mutfağı, değişik tatlar arayanlar için birebir.
El yapımı otantik halıların, kaşmir ve ipek ürünlerin en iyi örneklerini sunan dünyanın bir diğer ucundaki Hindistan ve Nepal de 22 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında Gezgin Kadınlar kapsamındaki alternatif rotalardan biri. 2590 avroluk bu tur, tarih boyunca pek çok hanedanlığın hüküm sürdüğü, baharat kokulu başkent Yeni Delhi’den başlıyor ve önce altının dünyada en ucuz olduğu yerlerden biri olan Jaipur’a, ardından da Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan heybetli Tac Mahal’e uzanıyor. Hindular’ın mum ışığı altında aydınlanan en kutsal şehri Varanasi ise, gün doğumu ve günbatımında Ganj Nehri’ndeki kutsama törenleriyle gezginleri büyülerken, Nepal’in esrarengiz başkenti Katmandu da Budist rahipleri ve tapınaklarıyla sonsuz huzur ve anlayışın simgesi olarak zihinlere kazınacak.
Mekanın ruhunu hissetmek için…
“Yaptığımız anket ve araştırmalar sonunda gördük ki, Türkiye’de geleneksel tatil anlayışının dışına çıkarak gidilen yerleri gerçekten ‘yaşamak’ isteyen çok büyük bir kitle var” diyor ve Gezgin Kadınlar’ın yanı sıra düzenledikleri Baba-Oğul ve Foto-Safari gibi konsept turlarla ilgili olarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Gazella olarak özenle hazırladığımız konsept turlar da bu anlamda beklentilerini farklılaştıran gezginlere anlamlı tecrübeler sunarken, aynı zamanda bu alana yönelik Türkiye’deki ilgiyi ve bilgi birikimini de artırıyor. Kişiye özel araçlar ile transfer hizmetlerinin fiyata dahil olduğu konsept turlarımız, her şeyden önce dünyaya farklı açılardan, bambaşka bir gözle bakmayı sağlıyor ve her zaman yeni olanın peşinden gitmek isteyenleri çağırıyor.”