5 Şubat 2014 Çarşamba

İstanbul Lisesi

İstanbul Lisesi, ya da yaygın adıyla İstanbul Erkek Lisesi Türkiye'nin en tanınmış ve en eski liselerinden biridir. Geçmişte Osmanlı Devleti'nin batı tarzı ilk Türk liselerinden olup, günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin de en meşhur liselerindendir. 1884 yılında açılışı yapılan İstanbul Lisesi bir devlet okuludur. Anadolu Lisesi statüsünde olan İstanbul Lisesi, ayrıca Almanya'nın en yüksek seviyeli lisesi olan Gymnasium derecesinde gösterilir. 1933 senesinden bugüne günümüze Fatih ilçesinin Cağaloğlu semtinde bulunan eski Duyunu Umumiye binasında eğitim ve öğretim hizmetlerini sürdüren İstanbul Lisesi, konumu itibarıyla harika bir Boğaz ve Haliç manzarasına sahiptir. 1910 senesinde okul İstanbul Lisesi adını almış, böylece “Lise” kelimesi ilk defa bu düzeydeki okullar için kullanılmaya başlanmıştır. 1912 senesinde okulun beden eğitimi öğretmeni Ahmet Robenson tarafından İstanbulspor Kulübü hayata geçirilmiş, aynı yıl ayrıca İstanbul Sultanisi Keşşafları adlı izci teşkilatı oluşturmuştur.
İlk, orta ve lise kısımları bulunan ve Fransız lise müfredatı uygulanıp, ilk bölümden itibaren Fransızca okutulan okulun adı, 1913 yılında “İstanbul Sultanisi”ne dönüştürüldü. İstanbul Sultanisi öğrencileri, 20. yüzyılın başındaki tüm savaşlara; Balkan Savaşı, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na katılım gösterdiler. Çanakkale Savaşları’na gönüllü olarak giden 41 öğrencisinin tamamı  şehit  olarak  Çanakkale Zafer Anıtı’na adlarını yazdırmış, Sakarya  Muharebesi’ne  gönüllü  olarak katılan  izcilerin  tamamı ise gazi  unvanını almışlardır. Bu nedenle Mustafa Kemal onlara “Sakarya’nın Çocukları” diye hitap etmiş, bunun üzerine izciler adlarını “Sakarya İzci Oymağı” olarak değiştirmiş, Sakarya Marşı da okul marşı olmuştur.
İstanbul Lisesi’nin renkleri olan sarı/siyah renkler de yine bu hazin bir geçmişe aittir. Çanakkale Savaşı sırasında okul binası hastaneye dönüştürülüp, duvarları sarıya boyanmıştır. Savaşa giden öğrencilerin şehit düştüğü haberi okula gelince, pencere pervazları ve kapılar siyaha renk ile boyanınca ortaya bu görüntü çıkar.
 
 
 

Davut Paşa'nın hatırası

Davut Paşa Külliyesi, Davut Paşa’da, Hobyar Mahallesi Davutpaşa Medresesi Sokağı’nda bulunur. Külliye, cami, medrese, ilk okul, baskı evi, çifte hamam, imaret ve çeşmeden müteşekkildir. Cami kapısının üstündeki Arapça kitabeye göre, Sultan 2. Beyazıt’ın veziri “Koca Davut Paşa” tarafından 1485 yılında inşa ettirilmiştir. İstanbul’un fethinden sonra yapılan “yan mekanlı”, “tabhaneli” veya “ters T planlı” camilerin son örneklerinden kabul edilir.
İstanbul depremlerinden Davutpaşa Külliyesi de büyük ölçüde zarar görmüş ve muhtelif zamanlarda onarım görmüştür.1648,1766, 1782, 1855, 1894 depremleri, son cemaat yerine, mihrap sofasına, medreseye, imarete, büyük kubbeye, minareye büyük ölçüde zarar vermiştir. 1894-1895 depreminde imaret, mahkeme ve mektep harap olur. Davutpaşa Camii, imareti, medresesi ve sıbyan mektebi Hassa Başmimarı Tahir’in gözetimi altında 1766′da İsmail ve Abdullah isimli mimarlar tarafından onarılmıştır.
1945-1946 yıllarında yapılan onarım ve bakım çalışmaları sırasında, raspa edilen sıva ve badanalarının altından orijinal kalem işleri, yazı frizi ortaya çıkarılmıştır. Şadırvan da eskisinin yerine yeniden inşa edilmiştir. 1960 yılında, Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1894 depreminden beri yıkık olan son cemaat yeri kubbelerini tamir ettirir. 1980’li yıllarda, camii bahçesinde tamamen harap durumda bulunan şadırvan aslına sadık kalınarak, cemaatin yardımıyla yeniden hayat bulur.
Davut Paşa, Fatih Sultan Mehmet zamanı vezirlerinden olup, Enderun’dan yetişmiştir. Çirmen Sancak Beyi iken gösterdiği başarıdan ötürü Ankara Sancak Beyi, Anadolu Beylerbeyi rütbesini almış, 1477 yılında ise Süleyman Paşa’nın yerine Rumeli Beylerbeyi olmuştur. Veziriazam Karamani Mehmet Paşa ile olan anlaşmazlığından ötürü azledilmiş, Bosna Sancak Beyliğine vazifelendirilmiştir. Sultan 2. Beyazıt zamanında yeniden Rumeli Beylerbeyliğine atanmış, çok geçmeden de vezir olmuştur. 1483 yılında İshak Paşa’nın yerine Veziriazam olmuştur. On dört yıl süren Veziriazamlıktan sonra, bu görevden alınarak Dimetoka’da yaşamaya mecbur edilmiş ve 1498’de orada ölmüştür.
 
 

Kanser Ölüm Demek Değildir

İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri olan kanser, sanılan aksine önlenebilir bir hastalık ve günümüzde yeni tedavi yöntemleri ile pek çok kanser türünde uzun yaşam sürelerine ulaşılmış durumda.Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü. Kanser, dünyada ve Türkiye’de sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıklardan sonra ikinci sırada gelen önemli bir toplum sağlığı problemi. Dünyada her yıl 12.7 milyon kişiye kanser tanısı konulmakta ve 7.6 milyon kişi kanserden ölmektedir. Türkiye’de ise yılda yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konulmakta.Kanserin; baş ve boyun kanserleri, mide kanseri, rahim ağzı kanseri, safra yolu kanseri, safra kesesi kanseri, prostat kanseri, pankreas kanseri, özefagus kanseri, melanoma, karaciğer kanseri, kan kanseri (lösemi), kalın bağırsak kanseri, ince bağırsak kanseri, rahim kanseri, meme kanseri, cilt kanseri, böbrek kanseri, anüs kanseri, anal kanal kanseri ve akciğer kanseri türleri bulunuyor.AKCİĞER KANSERİ BİRİNCİ SIRADADünyada en çok tanı konulan kanserler akciğer (yüzde 13,0), meme (yüzde 11,9) ve kolon (yüzde 9,7) iken; kanserden ölümlerin ise en çok akciğer (yüzde 19,4), karaciğer (yüzde 9,1) ve mide (yüzde 8,8) olarak açıklanmıştır. Bu artış hızının devam etmesi durumunda, Dünya nüfusunun artışına ve nüfustaki yaşlanmaya bağlı olarak 2025 yılında toplam 19,3 milyon yeni kanser vakası olacağı belirtilmiştir. Gerek kanser vakalarının (yüzde 56,8) gerekse de kanserden kaynaklanan ölümlerin (yüzde 64,9) yarısından fazlasının az gelişmiş ülkelerde olduğu gösterilmiştir.KADINLARDA MEME KANSERİUluslararası Kanser Ajansı, özellikle meme kanserindeki artışa dikkat çekmiştir. Kadınlarda meme kanser insidansının bir önceki tahminlere göre yüzde 20, meme kanserinden ölümlerin ise yüzde 14 arttığını belirtmiştir. Meme kanseri kadın kanserleri içinde en fazla görülen ve en fazla ölüme neden olan kanserdir. Dünyada kanser olan her 4 kadından biri meme kanseridir.SİGARA VE OBETİZE KANSER SEBEBİKanserli olguların yaklaşık üçte ikisi erkeklerde görülmekte ve bölge veya şehirler arasında kanser görülme sıklığı açısından önemli farklılıklar bulunmamakta. Bununla birlikte, Türkiye’deki kanser vakalarının önemli bir kısmı sigara ve obeziteyle ilişkili.KANSER VAKALARININ ÜÇTE BİRİ ÖNLENEBİLİRKanser; korunulabilir bir hastalık ve doğru korunma stratejileri ile kanser vakalarının üçte biri önlenebilmekte. Çevresel etkenler kanser oluşumunda yüzde 90-95 oranında etkili. Kanser oluşumunda etkisi olan kötü beslenme, sedanter yaşam, tütün ve alkol kullanımı ile güneş ışığının zararlı etkilerine maruz kalma gibi çevresel etkenlerin kontrol altına alınması, kanser görülme sıklığını azaltıyor. Dolayısıyla sağlıklı yaşam davranışları ile kansere karşı korunulabilmekte ve tarama programları sayesinde erken teşhis konularak yaşam süreleri uzatılabilmekte.İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri olan kanser, önlenebilir bir hastalık. Doğru stratejiler ile her üç kanserden birisi önlenebilmekte.

Mb: "yüksek Enflasyondaki Temel Etken Döviz Kurundaki Artış"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yayımladığı Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu'nda Ocak ayında gelen yüksek enflasyon verilerinin gıda fiyatları, vergi ayarlamaları ve döviz kuru hareketlerinden kaynaklandığını belirtti.Merkez Bankası, 2014 Ocak ayı Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu'nu yayımladı. Raporda Ocak ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,72 oranında artığı ve yıllık enflasyonun yüzde 7,48’e yükseldiği hatırlatılırken "Aylık enflasyondaki yüksek gerçekleşmede gıda fiyatları, vergi ayarlamaları ve döviz kuru hareketleri etkili olurken çekirdek enflasyon göstergeleri temel mal kaynaklı olarak yükselmiştir. Hizmet enflasyonu ise göreli olarak ılımlı seyrini korumuştur" denildi.

4 Şubat 2014 Salı

Yeni iPhone rekoru

Apple, 2013'ün son döneminde 57.6 milyar dolar gelir elde ederek rekorunu kırarken, iPhone satışları 50 milyonu geride bıraktı.
 
Apple, 2014'te sunduğu ilk mali tabloda Ekim-Aralık 2013'e ait istatistikleri sundu. Son mali dönemde biri dışında ürün satışlarında artış gören Apple, iTunes gelirini de artırmayı başardı.
 
Apple, 13.1 milyar dolar kar elde ettiği dördüncü çeyrekte, rekorunu kırarak 57.6 milyar dolar gelire ulaştı.
 
Teknoloji devinin gelir akışını sağlayan ilk üç ürün her zamanki gibi iPhone, iPad ve Mac oldu.
 
iPhone iPad ve Mac satışları bir yıl önceki döneme oranla artış gösterirken, sırasıyla 51, 26 ve 4.84 milyon olarak gerçekleşti.
 
Üç ürün, Apple'ın toplam gelirinin yüzde 87.4'ünü temsil etti. Satış oranı en çok artan ürün, yüzde 19.21 ile Mac olurken, iPad ve iPhone'daki artış oranları sırasıyla yüzde 13.4 ve yüzde 6.72 oldu.

Afganistan: Seçim kampanyası resmen başladı

Afganistan'da cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası başkent Kabil'de düzenlenen mitinglerle resmen başladı. Seçimler 5 Nisan'da yapılacak. Cumhurbaşkanı Hamid Karzai'den boşalacak koltuk için 11 aday yarışıyor.
 
Afganistan'da cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası başkent Kabil'de düzenlenen mitinglerle resmen başladı.
Seçimler 5 Nisan'da yapılacak.
Cumhurbaşkanı Hamid Karzai'den boşalacak koltuk için 11 aday yarışıyor.
Güvenlik seçimin ana gündem maddesi.
Taliban seçim kampanyasını hedef alma tehdidinde bulundu.
Adaylardan Abdullah Abdullah'ın kampanyasında görevli iki kişi Cumartesi günü ülkenin batısındaki Herat kentinde öldürülmüştü.
Başkent Kabil seçim posterleriyle dolarken, adayların mitinglerine binlerce kişi katıldı.
Adaylara zırhlı araç
Tüm adaylara zırhlı araçlar ve koruma ekibi tahsis edildi.
Özbek general Abdülraşit Dostum ve Hazara aşiretinden Server Danış'ın yardımcılığına aday olduğu akademisyen Eşref Gani, mitinginde reform taahhüdünde bulundu.
Abdullah Abdullah da miting düzenledi. Abdullah, dünyanın Afganistan'dan, Afganların da dünyadan korkmaması gerektiğini söyledi.
Mitingdeki Arif Alizade adlı bir Afgan AFP ajansına, iki kampanya görevlisinin öldürülmesine gönderme yaparakgüvenlik kaygıları olduğunu belirtti ve "Eğer durum kötüleşirse insanlar oy kullanamaycaklar" dedi.
Seçim kampanyasındaki ana konulardan biri de ülkedeki Amerikan askerlerinin varlığı olacak. Batılı güçler bu yılın sonunda çekilecek.
ABD'yle varılan güvenlik anlaşması uyarınca binlerce Amerikan askeri, yerel güçleri eğitimi için ülkede kalmaya devam edecek.
Fakat Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, anlaşmayı imzalamadı ve müzakerelere yerine gelecek kişinin devam etmesi gerektiğini söyledi.

Halep’e bomba yağdı

Suriye'nin Halep kentine bağlı 2 mahalle, Esad yanlısı hava kuvvetleri tarafından bombalandı. Yöre halkının hedef alındığı saldırıda, çok sayıda sivil hayatını kaybetti.
 
Halep'te bulunan ve içerisinde sivillerin yaşadığı 2 mahalle, Esad yanlısı hava kuvvetleri tarafından bombalandı. Saldırıda kullanılan varil bombası nedeniyle, 2 katlı bina çöktü. Çevrede bulunan yöre halkı, enkaz altında kalan sivilleri kurtarmak için çalışma başlattı. Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, binanın 1. katında çok sayıda sivil bulunduğu ve saldırıda enkaz altında kalan çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği ifade edildi.

Ukrayna: Yaralı protesto lideri yurtdışında

Ukrayna'da hükümetin istifasına yol açan protesto hareketinin liderlerinden Dmytro Bulatov, serbest kaldıktan sonra tedavi görmek için ülkesinden ayrıldı.
Alıkonularak işkenceye uğradığını açıklayan Bulatov'un tedavisi Litvanya'da yapılacak.
Yüzü yaralı halde geçen hafta televizyon kanallarında boy gösteren Bulatov, 8 gün boyunca işkenceye uğradığını ve kulağının bir kısmının kesildiğini söylemişti.
Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in istifasını isteyen binlerce göstericinin Maidan Meydanı'ndaki bekleyişi sürüyor. Rusya yerine Avrupa Birliği ile ilişkilerin geliştirilmesini savunan göstericiler, hükümetin istifasını yeterli bulmuyor ancak Yanukoviç, uzlaşma için elinden geleni yaptığını savunuyor.
8 gün boyunca kayıptı
Protesto kamplarını koruyup yolları kapatan 'Automaidan' adlı grubun lideri olan Bulatov 22 Ocak'ta kayıplara karışmıştı.
Bulatov, 8 gün sonra Kiev'in dış kesiminde bulunduğunda ciddi şekilde yaralanmış olduğu görüldü.
Aktivist kameralara, kendisini alıkoyan Rus aksanlı kişilerce ellerine çivi çakıldığını anlattı.
Muhalif politikacılar ve Batılı diplomatlar olaya tepki gösterdi. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, "barışçıl protestoları düzenleyenlerin ve bunlara katılanların kasten hedef seçildiğini" belirterek olayı kınadı.
Muhalefet liderlerinden Vitali Klitçko, Avrupalı diplomatların yardımıyla Bulatov'un tedavisinin yurtdışında yürütülmesinin sağlandığını söyledi.
Bulatov'un Pazar akşamı Litvanya başkenti Vilnius'a gitmek üzere uçağa bindiği duyuruldu.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Lenoid Kozhara ise Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, protesto liderinin kaçırılıp işkence gördüğü haberinin "mutlaka doğru" kabul edilmemesi gerektiğini savunarak, "Gördüğümüz tek şey, bir yanağında sıyrık olduğu" dedi. Daha sonra yapılan yazılı açıklamadaysa, bakanın "tirajik olay" sonrasında Bulatov'a acil şifalar dilediği belirtildi.
İçişleri Bakanlığı yetkililerinin Bulatov'u hastanede sorgulama girişimi, gözaltına alınacağı endişesini taşıyan protestocular tarafından engellenmişti.

3 Şubat 2014 Pazartesi

Beşiktaş'ta bir kilise

Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi, Beşiktaş merkezde, İlhan Sokak’da karşınıza çıkar. Asdvadzadzin Gregoryen Ermeni Kilisesi’nin tam ismi, Kud Dıpo Surp Asdvadzadin Kilisesidir. Günümüzdeki kilise saray mimarı Garabet Amira Balyan tarafından 1838 yılında yapılmıştır.
Yapı, Abbas Ağa Mahallesi’nde yer alan, 1681-1684 tarihli,  ahşaptan bir şapelin yerine inşa edilmiştir.  Doğu batı doğrultusunda kapalı haç planında inşa edilmiş olan Asdvadzadzin Kilisesi, dışarıdan kiremit kaplı kırma çatı ile kaplanmıştır. İçeride ise ortada, pandantiflerle geçişin sağlandığı bir kubbe ve yan kollarda tonozlardan faydalanılmıştır. İç mekanda neogotik detaylar dikkat çekicidir. Kubbeyi taşıyan gömme yivli sütunlar, korint başlıklıdır. Narteksli ve galerili kilisenin, kuzeybatısında galeriye çıkış merdivenleri yer alır.
Apsisin güneydoğusunda koroya ayrılmış mekan, kuzeydoğusunda ise vaftizhane sizi karşılar. Kilisenin tavan konstrüksiyonundaki, kare, dikdörtgen ve haç biçimli kasetler, rozet ve bitki motifleriyle süslenmiştir. Sunağı meydana getiren sütunlar iyon tarzında olup, tepeleri altın varaklıdır. Meryem, İsa, azizler ve İncil yazarlarının betimlendiği büyük boy yağlıboya resimler, saray ressamı Umed Beyzad tarafından yapılmıştır.
Kilisenin dış mimarisi iç mekana göre oldukça sadedir. Batı cephesinin üst bölümünde, geniş kemerli ve üç bölümlü bir pencere vardır. Ayrıca girişten naosa geçişi sağlayan kapının demir parmaklıkların işçiliği de taktire şayandır.
Kilise Vakfının, hepsi 1936 Beyannamesi'nde kayıtlı olan, toplam 22 adet mülkü mevcuttur. Bunlardan dördü hayrat yani kilise, okul ve iki mezarlık, 18'i ise akar vasfındadır; ama ne yazık ki sekiz adedi mülkiyet sorunu yaşamıştır. Kilise ve bir akarın tapusu, Avrupa Birliği'ne uyum amacıyla vakıflara tanınan başvuru hakkından faydalanılarak geri alınabilmiştir. Fatih Çakmakçılar Yokuşu'nda yer alan bir dükkân ise, ortaklığın giderilmesi davası sebebi yüzünden satılarak vakfın elinden çıkmıştır. İade edilenlerle birlikte, toplam 15 adet taşınmaz şu anda vakfın elinin altındadır. 
 

Ukrayna'nın muhalefet liderleri mitinge katıldı

Muhalefet liderlerinden Arseniy Yatsenyuk, Vitaliy Kliçko, Oleg Tyagnibok, muhalif milletvekilleri Sergey Sobolev ve Petr Poroşenko, eski İçişleri Bakanı Yuriy Lutsenko, protesto gösterilerinin aktivistlerinden Andrey Dzindzya, Sergey Poyakov ile iktidardaki Bölgeler Partisi'nden milletvekili Vitaliy Gruşevski'nin bulunduğu mitinge 10 binden fazla gösterici katıldı.
Eski İçişleri Bakanı Lutsenko, mitingdeki konuşmasında, muhalefeti ve kamuoyunu Bölgeler Partisi'nden ayrılmak isteyen milletvekilleriyle görüşmeye davet etti. Lutsenko, gelecek hafta, parlamentoda “hükümet karşıtı çoğunluğun” oluşabileceğini dile getirdi.
Lutsenko, meydandaki “halk savunması” üyelerini sayısının 10 bini bulduğunu bildirerek, rakamın 50 bine ulaşması gerektiğini ifade etti.
Milletvekili Petr Poroşenko da, salı günü AB'nin Dışişleri ve Güvenlikten Sorumlu Yüksek Komiseri Catherine Ashton'un Kiev'e geleceğini hatırlatarak, “Niye salı günü, çünkü salı günü parlamento oturumu açılacak ve biz 2004 yılı anayasasını geri getirmemiz, bazı üst düzey yöneticilerin yetkililerini geri almamız gerekiyor” diye konuştu.
Poroşenko, gelecek hafta Ukrayna'daki olayları araştıracak bağımsız uluslararası komisyonun kurulmasının öngörüldüğünü kaydederek, bu komisyonda muhalefet temsilcilerinin de yer alacağını vurguladı.