16 Ekim 2014 Perşembe

Kara Kuvvetleri Komutanı: "Ateş çemberinin ortasındayız" dedi

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Türkiye'nin belirsizlik ve krizler dönemi yaşadığını belirtirken, "Ateş çemberinin ortasındayız" dedi.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar TSK’nin dünyanın 8’inci en büyük ordusu olduğunu kaydederken, “Her türlü harbe hazır olmalıyız” mesajı verdi. Akar, Savunma ve Havacılık Dergisi’nin bugün çıkan yeni sayısına verdiği özel mülakatta, “Yakın coğrafyamızda yaşanan son olayların gösterdiği gibi, bugün dünyada, özellikle de Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada ‘belirsizlikler ve krizler’ dönemi yaşanmaktadır” diyerek şunları kaydetti: “Tahmin edilebilirlikten öngörülemezliğe, tehdit algısında basitlikten karmaşıklığa, tehdit - tabanlı planlamadan yetenek tabanlı planlamaya, statik yapıdaki müttefiklikten, dinamik yapıdaki ortaklığa, konvansiyonel harekâttan asimetrik harekata, birçok alanda değişim gerektiren bir dönem yaşamaktayız. Dolayısıyla ve özetle, her şeyden önce esnek bir anlayışla her türlü harbe hazırlık seviyesinin yüksek düzeyde tutulması gerekmektedir. Türkiye’nin jeostratejik konumu; ülkemize sayısız fırsat ve imkânlar sunarken pek çok belirsizlik, risk ve tehdidi de bünyesinde taşımaktadır. Günümüz güvenlik ortamında tehdit yelpazesi genişlemiştir. Yeni güvenlik ortamında, krizler süratle çatışmalara dönüşmektedir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan ülkemiz, tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de jeostratejik öneminden dolayı bir ateş çemberinin ortasında bulunmaktadır. Bu ortamda, 2020’li yıllara yönelik olarak Kara Kuvvetlerimiz, caydırıcılık sağlayan ve simetrik üstünlük kazandıran kuvvetlerin yanı sıra hibrit harekât konseptinin ön plana çıktığı, konvansiyonel kuvvet kullanımı ile beraber asimetrik, özel harekat, siber, hava, uzay gibi ortamlardaki yeteneklerin kullanımının hedeflendiği bir askeri güç öngörmekte ve her an harbe hazır, beka kabiliyeti yüksek, süratli reaksiyon gösterebilen, küresel erişim ve hassas angajman yetenekleriyle donanmış bir kuvvet yapısına sahip olmayı hedeflemektedir.”

12 Ekim 2014 Pazar

Metabolizma nasıl çalışır

Metabolizmayı Hızlandırmanın İpuçları

Yaş ve yaşam tarzına bağlı olarak metabolizmamız yavaşlıyor. Alışkanlıklarımızı değiştirerek hızlı bir metabolizmaya sahip olmak elimizde...

Öğün atlamadan sık aralıklarla yemenin, hafif egzersizler yapmanın ve bol su içmenin uyuyan metabolizmamızı uyandırmak için yapılması gerekenler arasında olduğuna dikkat çekildi.

Şehir ve çalışma hayatına bağlı olarak hareketsiz yaşam, düzensiz beslenme metabolizmamızı yavaşlatarak kilo almamıza neden oluyor. Aldığımız besinlerin kilo yerine enerjiye dönüşmesi için daha hızlı bir metabolizmaya sahip olmamız gerekiyor. Uzmanlar, daha hızlı bir metabolizmaya sahip olmak için yapılması gerekenleri açıkladı.

Azar ama Sık Yemek Yemelisiniz!

3-4 saatte bir beslenmek metabolik faaliyetlerin düzenli çalışmasını, kan şekerinin düzene girmesini ve enzim - hormon sisteminin düzgün bir şekilde işlemesini sağlar. Azar azar ve sık sık yemek metabolizmamızı çalıştırmak için en önemli bileşendir.

Öğünlerinizde Karbonhidrat-Protein-Yağ Dengesine Dikkat Etmelisiniz!

Ara ve ana öğünlerde tek tip bir besin grubu yerine tüm besin gruplarını almak (karbonhidrat-protein ve yağlar ), bunları yakan enzimlerin düzgün çalışmasını ve metabolizmamızın aktif olmasını sağlar.

Öğünlerden Sonra Hareket Etmelisiniz!

Kahvaltı yaptınız veya akşam yemeğinizi yediniz, hemen televizyon veya bilgisayar karşısına oturmayın. Ne yaparsanız yapın öğünlerden sonra hareketli olmaya gayret edin. Öğünlerden sonra hareketsiz kalmak, kan şekerini düzenleyen hormon olan insülinin daha fazla salgılanmasına neden olup metabolizmamız üzerinde negatif etki yaratacaktır. Bu nedenle yemeklerden sonra 10-15 dakika hareket etmeye özen gösterin.

Haftada En Az 120 Dakika Kaslarınızı Çalıştırmalısınız!

Kas kitlemizi korumak, giderek aktivitesi düşen hayatımızda hareketli olmayı sağlamak için  düzenli egzersiz yapın, yüzün, yürüyün, koşun, dans edin. Haftada en az 120 dakika kaslarınızı çalıştıracak bir egzersiz yapın, hayatınız hangisini yapmanıza el veriyorsa.

Su İçmelisiniz!

Vücudumuzun yarıdan fazlası sudur ve her tür metabolik faaliyet neredeyse suyun içinde gerçekleşir diyebiliriz. Özellikle de sıcak geçen yaz günlerinde, metabolik faaliyetlerin düzgün gerçekleşmesi için hepimizin suya ihtiyacı vardır. Günde en az 6-7 kere idrara çıkmanızı sağlayacak kadar suyu mutlaka tüketin.

Ana ve Ara Öğünlerinizde Kalsiyuma Yer Vermelisiniz!

D vitaminini en güzel aldığımız yaz mevsiminde, vücudumuzda en çok bulunan mineral olan kalsiyumu düzenli olarak tüketin. Süt-yoğurt-ayran-cacık – kefir ana ve ara öğünlerinizde mutlaka bulunsun.  Yetişkin bir bireyin günde en az 2 su bardağı süt veya yoğurda ihtiyacı vardır.

Metabolizmamız Nasıl Çalışır?

Uzmanlar metabolizmanın nasıl çalıştığı hakkında şu bilgileri verdi: “Metabolizma en temel anlamıyla vücuttaki tüm kimyasal değişimleri içine alan bir süreçtir. Bu süreç, besinin vücuda alınmasından başlayıp enerjiye dönüştürülmesine kadar devam eder. Bazal metabolizma ise nefes alıp- vermek, kalp ritmini sağlamak gibi vücudun temel gereksinimleri için kullandığı enerjidir.

Bazal metabolizma günlük metabolizmamızın yaklaşık yüzde 70’ini oluşturur ve cinsiyet, yaş, boy, kilo ve kas kütlesine göre farklılıklar gösterir. Yavaşlamış bir metabolizma daha çabuk kilo almamıza neden olur. Metabolizmamızı hızlandırmak için ise günlük alışkanlıklarımızın dışına çıkmamız gerekir. Hafif egzersizler yapmak, sık aralıklarla yemek, bol su içmek gibi küçük değişimlerle metabolizmamızı hızlandırabiliriz” dedi.

9 Ekim 2014 Perşembe

Google dan geri adım

Google ünlülerden çalınıp, çevrimiçi yayınlanan "on binlerce" çıplak resmi kaldırdı.

Web devi isteklerden sonraki "bir kaç saat içinde" fotoğrafın silindiğini ve "yüzlerce hesabın kapatıldığını" söyledi.

Açıklama, Hollywood'un eğlence hayatı avukatı Marty Singer'ın "gizlilik ihlali" için Google'ı dava etmekle tehdit ettiği haberlerinden sonra geldi.

New York Post, Google'da üst düzey personele hitaben yazılan bir mektubu yayınladı.

Mektupta Google'ın "süratle hareket etmek ve sorumlu görüntülerini kaldırmada" başarısız olduğu ve "bu sapık avcılığı alışkanlık haline getirenlerin aşağılık davranışlarını körüklediği" belirtiliyor.

Yüksek profilli avukat da ekledi: "Google görüntülerin çalıntı, özel ve gizli fotoğraf ve videolar olduğunu, hukuka aykırı elde edildiğini ve kurbanların gizlilik haklarını ihlal edn sapık avcılar tarafından yayınlandığını bilmektedir".

Buna karşılık, Google şunu söyledi: "Bizim döngümüz genellikle hafta değil saattir. Tabii ki insanlar web üzerinde bu görüntüleri göndermeye devam ediyor ve diğer online hizmetler gibi biz de onları indirmeye yardımcı olmak için, içeriğin işaretlenmesine veya DMCA (Dijital Milenyum Telif Hakkı Yasası) isteklerinin dosyalanmasına güveniyoruz."

Siber hırsızlar tarafından hedeflenen ünlüler arasında Cara Delevingne, Jennifer Lawrence, Kate Upton, Rihanna, Kim Kardashian ve korku yıldız Mary Elizabeth Winstead de var.

Singer'ın yasal belgesine göre, Google'a ait bazı fotoğraflar da, YouTube ve Blogspot üzerinde yayınlandı.

Yunanistan Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı

Yunanistan'ın dün Türkiye'ye protesto notası vermesinin ardından, bu ülkenin Ankara Büyükelçisi Kyriakos Loukakis Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

Zaten gönülsüz bir şekilde içinde bulundukları ekonomik borç batağından çıkmak için AB nin emri üzerine Türkiye ile masaya oturmak zorunda kalan Yunan hegamonyası altında olan ve Yunanistanın çıkarlarına alet olmak için hiçbir fırsatı kaçırmayan Kıbrıs Rum kesimi Kendi tekelinde olmayan bir alanda tek başına ve bilgi vermeden petrol arama çalışmalarını denetleme amacı taşımadan Ülke savunma hakları gereği uluslar arası sularda bulunmasında sakınca olmayan gemilerimizin Petrol arama çalışmalarını uzaktan gözlemlemesini Fırsat bilerek çözüm süreçlerini askıya aldığını bildirdi.

Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, Loukakis, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Muhtar Gün ile bir araya geldi.

Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, dün, Türkiye 'nin doğalgaz araması yapılan bölgeye savaş gemilerini göndermesi nedeniyle müzakere sürecinden çekildiğini açıklamıştı.

Rum lideri Anastasiadis, Parti Başkanları Zirvesi'nin ardından yaptığı açıklamada, Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis ve müzakere heyetiyle görüşmelerden çekilme kararı alındığını bildirmişti.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Kerim Uras'ın Dışişleri Bakanlığına çağrılarak kendisine Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Büyükelçi Anastasios Mitsialis tarafından protesto notası verildiğini belirtmişti. Açıklamada, "Türkiye'nin, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne (Güney Kıbrıs Rum Kesimi) ait Münhasır Ekonomik Bölge içinde Türk araştırma gemisi Barbaros'un inceleme yapması yönünde yayımladığı yasa dışı seyir duyurusu (NAVTEX) ve Türkiye'nin girişimleriyle bölgede gerginlik yaratmakla ilgili bir protesto notası verildi" denilmişti.

8 Ekim 2014 Çarşamba

Seo Danışmanlık Hizmetleri

Çok değil, bundan kısa süre önce; internetin keşfi ve hayatımıza yavaş yavaş girmesinin ardından birisi çıkıp internetin öyle çok gelişeceğini, yanımızda taşıyabileceğimizi ve gerçek hayatta yapabildiğimiz hemen her şeyi daha zahmetsiz biçimde yapmamıza olanak sağlayacağını söylese sanırım pek çoğumuz inanmazdık. Fakat bugün sağladığı olanakların genişliği bir kenarda dursun, internet dünyasında hemen her gün yeni bir gelişmenin haberini alıyoruz. Gitgide gelişen ve genişleyen bu evrende en dikkat çekici ve önemli alanlardan bir tanesi de e-ticaret. E-ticaret internet üzerinden satışa yapmak anlamına geliyor. İsteyen herkes internet erişimi olan bir cihaz ile e-ticaret yapabilmektedir. Ancak hem küçük ve orta ölçekli işletmelerin hem de kurumsal şirketlerin e-ticaretteki potansiyeli keşfetmesinin ardından sektörde bir anda patlama yaşandı. Bu aynı zamanda rekabeti de beraberinde getirdi. Rekabette öne çıkmak ve sivrilmek isteyenler için de kısa sürede çeşitli yöntemler gelişti. İşte bu yöntemlerden en yaygını ve işlevseli hiç şüphe yok ki Seo’dur.

Seo yalnızca e-ticaretle sınırlı değildir; arzu edilen her türlü web sitesi için Seo faaliyeti yürütülebilir. Seo hizmetleri bireysel girişimciler tarafından sunuluyor da olsa daha profesyonel hizmet almak isteyenlerin mutlaka Seo danışmanlığı yapan ajanslara danışmalarında fayda vardır. Peki Seo danışmanlarına başvuran birini bekleyenler nelerdir?
Seo ajansları genellikle sundukları hizmetleri farklı kategorilerde toparlayarak seo paketleri oluştururlar. Seo paketleri web sitelerinin ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş tarifelerdir. Ayrıca seo paketleri süre bazlı da düzenlenebilmektedir. Örnek vermek gerekirse bir seo paketi üç ay için 30 adet makale yazımı ve sosyal imleme özelliklerine sahipken bir diğer seo paketi altı ay için 50 makale yazımı, sosyal imleme, imleme özelliklerine sahip olabilmektedir. Seo paketlerinin bu şekilde sunuluyor olmasının sebebi müşterilerinin seo faaliyetleri için ayıracakları bütçeler ve sitenin faaliyet gösterdiği alandaki rekabet ortamıdır. Bu tür incelikleri site sahipleri bilmek zorunda olmadığı için seo danışmanlarının bir site için öncelikle seo analiz çalışmaları yapmalarında büyük fayda vardır. Seo analiz faaliyetleri üzerinde çalışılacak sitenin hangi kelimelerde yükselmesi gerektiği, hedef kelimelerin rekabet durumu, rakip sitelerin konumları gibi konuları kapsar.
Siz de siteniz için seo danışmanlığı hizmetinden faydalanmak istiyorsanız sitenizin ihtiyaçları ve beklentileriniz doğrultusunda size en uygun seçenekleri sunan seo paketleri üzerinde inceleme yapabilir, uygun seo paketi ve profesyonel iş ortakları ile çalışma şansı yakaladığınız taktirde arama motorlarında üst sıralara tırmanabilirsiniz. 

Kaynak: Seo Danışmanlık Hizmetleri

7 Ekim 2014 Salı

İnsanlar Uykudadır, Ölünce Uyanırlar

Yukarıdaki deyişi yedi yaşımdayken bir masalda okumuştum, Muhammed peygambere atfedildiğini öğrenişim ancak on yıl sonra oldu. Bu sözler beni derinden etkilemişti. Yaşam gerçekten, Doğudaki ve Batıdaki onca şairin söylediği gibi, bir rüya mıydı? Uyanış nasıl bir şey olacaktı? Rüyaları büyüleyici buluyordum, benim için çok gerçektiler, annemin rüyaları da sık sık çıkardı, haliyle kahvaltıda rüyalarımızdan bahsetmeyi seviyorduk.

Türkiye'de yaşadığım ve öğretim görevlisi olduğum yıllarda, Türk arkadaşlarımdan rüya tabirleri ile ilgili pek çok şey öğrendim. Tasavvufun, İslam mistik boyutlarının derinliklerine indiğimde de rüyaların önemini kavradım, insanın yakma dostlarıyla iletişim kurmasını sağlayabildiklerini gördüm.

Sonra, 1995 yazında, Eranos Derneği Asna’daki sempozyumu için konu olarak "Rüyaların Gerçekliğini seçince, sunduğum raporda Arap, İran, Türk ve HintMüslüman kaynaklarında bulduğum örneklerden ve kendi yaşadığım deneyimlerden bazılarını derlemeye çalıştım. Bu rüya tabirleri kitabı, söz konusu raporun genişletilmesi sonucunda ortaya çıktı, ancak bu konuda tek bir şey söyleyebilirim: Böyle bir işe kalkışmak okyanusu fincanla boşaltmaya benziyor. Çünkü insan neredeyse her açtığı kitapta, kâh yüzeysel ve basmakalıp, kâh derin anlamlı ve sürükleyici rüyalardan oluşan rengârenk bir karışıma rastlıyor, bunlar tıpkı bizde olduğu gibi tüm edebi geleneğe eşlik ediyor, ayrıca siyasi ve dini amaçlarla kullanılıyor.

Aşağıda okuyacağınız bölümlerde, rüya tabirleri ve rüyalar hayatının farklı alanlarından, bana önemli görünen bazı örnekler sunulmakta, bunların her biri için çok sayıda koşut örnek vardır. Her şarkiyatçı, zorlanmaksam bunlara kendi bilimsel alanından birçok örnekler ekleyebilecektir. Buradaki örnekler, akla gelebilecek her türlü edebi kaynaktan alınmıştır, en kısa ve özlü bir şekilde yazılmış Arap klasiklerinden yapılmış aktarımlar, cafcaflı, barok bir tarzda yazılmış İran rüyaları ve Osmanlı Türk rüya anlatıları vardır, bunun dışında gerçeküstü şiir ve hikâyeler de bulunmaktadır. Yaptığım çevirilerde, orijinal havalarını mümkün olduğunca korumaya çalıştım.

5 Ekim 2014 Pazar

Gelecek Güeş enerjisinde

Diğerlerini unutun... Uluslararası Enerji Ajansı Raporu'na göre 2050'ye kadar küresel elektrik üretiminin en büyük kaynağı o olacak.

Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre yakın gelecekte, elektriğin küresel ölçekte asıl kaynağı güneş olacak. IEA'nın yayımladığı "Güneş Enerjisi Teknoloji Yol Haritası Raporu'na göre, 2050'ye kadar güneş enerjisi; elektrik üretiminde fosil, rüzgar, hidro ve nükleer enerji kaynaklarını geride bırakacak.

- Sistem kurulum maliyetlerindeki düşüş de elektrik üretiminde güneşin payını artıracak. 2050'de elektriğin yüzde 16'sı fotovoltaik hücrelerden (güneşten, elektrik elde etme yöntemi), yüzde 12'si de diğer güneş enerjisi sistemlerinden üretilecek.

- Güneş, uzun dönemde enerjide kaynak çeşitliliğini arttırarak özellikle fosil yakıtlardaki fiyat dalgalanmalarına karşı arz güvenliğine katkıda bulunacak. Sera gazı salınımı olmayan güneş enerjisi sayesinde 2050'de yıllık 6 milyar ton karbon emisyonu da engellenecek.

PEKİ ŞİMDİ DURUM NEDİR?

Dünya genelinde 2014 itibarıyla güneş enerjisindeki toplam kurulu güç 150 gigavata ulaştı. 2050 yılında bu kapasitenin 4 bin 600 gigavata çıkacağı öngörülüyor. Bu arada, yeni güneş enerji sistemlerinden elde edilen elektriğin maliyeti, kullanılan teknolojiler ve elektrik üretilen bölgeye bağlı olarak megavat saat başına 90 dolar ile 300 dolar seviyelerinde bulunuyor

3 Ekim 2014 Cuma

Enerji içecekleri Cinsel Performansı Azaltıyor

İlk olarak uzun yol tır şoförleri ve sporcular için üretilmeye başlanan ama daha sonra gençlerin enerjik olmak için kullanmasıyla satışı yaygınlaşan ve tüketimi giderek artan enerji içecekleri, her yaştan insanın tercihleri arasında yer alıyor. Ancak enerji içeceklerinin tüketiminde dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar var… Çünkü enerji içecekleri kişiye geçici bir süre enerji veriyor ama yanlış ve aşırı kullanıldığında vücuda verdiği zararlar bu enerjinin yanında azımsanmayacak kadar fazla olabiliyor. Peki, enerji içecekleri nedir, ne değildir? Enerji içecekleri kullanılmalı mı, kullanılmamalı mı? Veya nasıl kullanılmalı? Enerji içeceklerinin içinde neler var? Enerji içecekleri vücutta ne yapıyor? Enerji içecekleriyle spor içeceklerinin farkı ne? Enerji içecekleri cinselliği nasıl etkiliyor? Kimler enerji içeceği kullanmamalı? Enerji içecekleri alkol ile birlikte alınabilir mi? İşte tüm soruların yanıtları…

Enerji içecekleri ile spor içeceklerini birbirinden ayırmak gerekir

Dayanıklılığı ve fiziksel performansı, zihni anlamda uyanıklığı ve konsantrasyonu arttırmak, tepkileri hızlandırmak, metabolizmayı canlandırmak ve toksinlerin vücuttan atılımını kolaylaştırmak fikrinden yola çıkılarak üretilen enerji içecekleri, uyanık kalmayı sağladığı için sınav öncesi ders çalışırken ya da gece dışarıda uzun saatler eğlenmek için kalan gençler arasında yaygın olarak tüketiliyor. Oysa enerji içecekleri ile spor içecekleri birbirinden çok farklı… Bu nedenle sporcu içecekleri ile enerji içeceklerini karıştırmamak, aradaki farkı bilerek tüketmek insan sağlığı açısından son derece önemli… Enerji desteği sağlayan ve sporcular için önemi yadsınamaz olan spor içeceklerinde karbonhidrat, vitamin, mineral ve sodyum, potasyum gibi kan için gerekli maddeler bulunuyor. Spor içecekleri ağır spor yaparak sıvı kaybeden kişiler tarafından, su ile birlikte tüketebiliyor. Enerji içeceği olarak adlandırılan içeceklerde ise kafein, taurin ve guarana gibi uyarıcı maddeler yer alıyor.

Enerji içeceklerinin içinde neler var?

Bir kutu enerji içeceğinde zihinsel işlevler üzerinde önemli bir madde olan kafein bulunuyor ve uzun süren aktivitelerde yağların yakılmasını artırarak daha fazla enerji sağlıyor, uyanık ve aktif olunmasına yardımcı oluyor. Stres veya yorgunluk anında, vücutta önemli bir antioksidan olan taurin seviyesi düşüyor. Vücuttan zehirli maddelerin atılmasına yardımcı olan glukuronolakton, glikoz parçalandığında ortaya çıkıyor ve hemen enerji veriyor. Enerji metabolizmasında etkili olan B grubu vitaminler, fiziksel ve zihinsel performansı artırıyor. Taurin, glukuronolakton ve B grubu vitaminler dışında enerji içeceklerinde bol miktarda glikoz, sükroz, guarana (bir çeşit kafein), inositol, carnitine, creatine, yapay tatlandırıcılar, yapay aromalar, yapay renklendiriciler ve etil alkol yer alıyor. Bazı ürünlerde ise haşhaş tohumu özü ve efedrin de bulunabiliyor.

Enerji içeceklerinin vücuttaki etkileri yıkıcı olabiliyor

Vücut organlarını fazlaca yoran ve böbreküstü bezleri için zararlı olabilen enerji içeceklerinin içerdikleri yüksek oranda kafeinden dolayı çok fazla tüketilmemesi gerekiyor. Çünkü kilo alınımına, kalp ve kan damarlarında sorunlara yol açabiliyor, fazla tüketilmesi halinde çarpıntı yapabiliyor, tansiyonu yükseltebiliyor, asabiyet, huzursuzluk, uykusuzluk, sık tuvalete çıkma, ağız ve diş problemleri, terleme, ellerde titreme, bulantı, kusma, karın ağrısı, göğüs sancısı, baş dönmesi, uykusuzluk, bağımlılık hatta kalp krizlerine neden olabiliyor. Çok yüksek oranda şeker (15 tatlı kaşığı) içerdiği için susuzluğa (dehidrasyon) sebep olabiliyor. Yapay aromalar ve renklendiriciler, migrenden çeşitli baş ağrılarına, baş dönmesinden, saldırgan davranış geliştirmeye, hiperaktivite, kontrol edilemeyen bağırmalar ve ağlamalara, endişelere, düz oturamamaya ve çocuklara odaklanamama gibi pek çok soruna sebep olabiliyor. B vitaminleri fazla tüketildiğinde karaciğer zehirlenmesine, yanma hissine ve cilt lezyonları gibi motor ve duyu problemlerine sebep olabiliyor. Kafein kızarıklık, kaşınma, dil, yüz, ağız ve dudak uyuşması, nefes alma zorluğu, göğüs sıkışması ve kusma gibi çeşitli ciddi alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor. Ayrıca aşırı miktarda kafein tüketimi kronik strese, depresyona ve anksiyeteye yol açabiliyor. Bu nedenle enerji içeceklerinin antibiyotik ilaçlar, nefes açıcı ilaçlar, alkol ile birlikte kullanılmaması önem taşıyor. Bu nedenle gençler arasında kullanımı giderek artan enerji içeceklerinin okullarda satılması yasak...

Milli Eğitim Bakanlığı, 21 Temmuz 2011 tarihli, 41 sayılı ve Okul Kantinlerindeki Gıda Satışı konulu bir Genelge yayınladı...

Okul kantinlerindeki gıda satışını düzenleyen Genelge'ye göre; eğitim kurumlarının, yatılı veya pansiyonlu yemekhaneleri dahil olmak üzere kantinleri, çay ocakları, büfeleri vb yerlerde çocukların dengesiz beslenmesine şişmanlığa (obezite) sebep olabileceğinden, doğal maden suları hariç, enerji yoğunluğu yüksek, besin değeri düşük olan (enerji içecekleri, gazlı içecekleri, aromalı içecekler ve kolalı içecekler) ile kızartma ve cipslerin satışları yapılmayacak, otomatik satış yapan makinelerde bulundurulmayacak...

Çünkü gençler enerji içeceklerini, derslere motive olmak veya sınavlarda uyanık kalabilmek için tüketebiliyor ama bunun için daha sağlıklı yollar bulmak gerekiyor. Enerji içecekleri hakkında yapılmış yeterli araştırma bulunmadığından, sağlık üzerine etkileri kesin olarak bilinmiyor ama bilinenler bile çok fazla kullanılmaması için yeterli gibi görünüyor.

Alkol karıştırılmaması ve birlikte alınmaması tavsiye ediliyor

Enerji içecekleri dolaylı olarak, alkolizme zemin hazırlayabiliyor. Çünkü kafein dozu yüksek olan enerji içeceğine alkol karıştırarak içmek, yorgunluk hormonu olarak bilinen kortizol hormonunun işlevselliğini yitirmesine ve hormonsal bozukluklara neden oluyor, böylece sarhoş olduğunu hissedemeyen, alkolün etkilerini fark edemeyen kişi daha çok içki içiyor ve bu durum trafik kazalarına ve alkol zehirlenmelerine yol açabiliyor. Bu nedenle enerji içeceklerinin alkol karıştırılmaması ve birlikte alınmaması tavsiye ediliyor.

Enerji içecekleri gerçekten cinsel performansı arttırıyor mu?

İnsanın dünyada tadabileceği en güzel zevklerin başında cinsel birliktelik geliyor. Günümüzde tabu olarak algılanan ve çiftlerin gözünü korkutan cinsellik, sanıldığı gibi bir sınav, kara bir bulut ya da kâbus değil…

Uzmanlar tarafından seks yapmak; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif ediliyor. Dolayısıyla seks yapmak, beslenme ve dinlenme ihtiyacı gibi kişinin zamanı geldiğinde, yani hormonları harekete geçtiğinde yaşaması gereken çok özel ve güzel bir dürtünün ifade ediliş şekli… Bu nedenle “Enerji içecekleri cinsel performansı arttırır”, “Enerji içecekleri seks gücüne güç katar” gibi doğru bilinen yanlışlara (cinsel mitler) son vermek önemli… Çünkü enerji içeceklerinin yaşanılan cinselliğe çoğu zaman olumlu bir katkısı olmadığı gibi, çok fazla ve alkolle birlikte kullanıldığında, aşırı performans beklentilerinden, yoğun şeker, kafein ve enerjiden dolayı sertleşme sorunlarına ve erken boşalmaya yol açabiliyor. Bu nedenle çoğu zaman, enerji içecekleri cinsel performansı arttırmıyor, aksine azaltabiliyor.

Enerji içecekleri kime yasak olmalı?

Çoğu ülkede insan sağlığına zararlı olması gerekçesi ile yasaklanması gündemde olan enerji içeceklerini, yaşlıların, gençlerin, çocukların, hamile ve emziren kadınların, alkol tüketenlerin, aktif sporcuların, kafeine duyarlı olanların, diyet yapanların, yoğun stres yaşayanların, tansiyon, kalp ve dolaşım sorunu olanların kullanmaması önem taşıyor. 

2 Ekim 2014 Perşembe

Dev Bankaya İcra zaferi

Bir vatandaş dev bankaya haciz koydurdu!

Kredi alırken ödediği 'dosya masrafı' kendisine iade edilmeyen vatandaş, banka için haciz kararı aldırdı.

Bankadan kredi çekerken ödediği ‘dosya masraf’larını geri isteyen Mehmet Kodalak alacağını bir türlü kahsil edemeyince avukatı bankaya haciz koydurdu. Borcu anında ödeme sözü aldıklarını söyleyen avukat, “Bu belki Türkiye tarihinde bir ilk” dedi.

Banka kredileri için alınan dosya masraflarının geri ödenmesiyle ilgili süreçte “Türkiye tarihinde bir ilk” diye nitelenen ilginç bir olay yaşandı.

- Mehmet Kodalak, bir bankanın Avcılar şubesinden 11 Mart 2008’de 70 bin lira konut kredisi; aynı bankanın merkez ve İkitelli şubelerinden de 6 Aralık 2010’da ve 29 Ocak 2013’te bireysel tüketici kredisi çekti.

- Bu krediler için banka, “dosya masrafı” adı altında Kodalak’tan 2 bin 213 liralık kesinti yaptı. Kodalak, mahkemelerin “dosya masraflarının tüketicilere iade edilmesi kararları” üzerine avukatı Ali Çezik’e başvurdu.

EN YAKIN ŞUBEYE HACZE GİTTİLER

-Avukat Çezik, 17 Temmuz 2014’te, masrafların tahsili için İstanbul 35. İcra Müdürlüğü’ne takip kararı aldırdı. Kesin takip tebligatına ve bankanın hukuk bürosuyla yapılan görüşmelere rağmen 2 ayda sonuç alamayan Avukat Çezik, ‘kasa haczi’ talep etti. İcra müdürlüğünün kasa haczi kararı vermesinin ardından avukat Çezik, icra memuru ve yedi eminle bankanın en yakın şubesi olan Çağlayan şubesine hacze gitti.

- Bankadaki görevlilerinden müvekkilinin alacağını isteyen Çezik, görevlilere mahkeme kararını gösterdi. Çezik, görevlilerin 1 saat içinde eft yoluyla ödeme yapılacağı taahhüdünü memur ve yedi emin imzasıyla tutanağa yazdırarak bankadan ayrıldı. Çezik’in faiz ve masraflarla toplam 2 bin 700 lira alacağı tahsil edeceği öğrenildi.

“TÜRKİYE HUKUK TARİHİNDE BİR İLK”

Banka çıkışında gazetecilere açıklama yapan Avukat Çezik, “Bankanın ödemediği borç için bankaya hacze gelmiştik. Şimdi fiili haciz yaptırmadılar ve borcu hemen ödeyeceklerini söylediler. Gün içerisinde icra hesabına eft geçilecek. Bu şekliyle de bankanın direndiği borç bugün itibarıyla ödenecek. Bu da Türkiye hukuk tarihinde belki ilk diye düşünüyorum. Bundan sonra, en azından böyle durumlarda bankalara veya büyük şirketlere bir ders olur. Hukuk herkese hukuktur” diye konuştu

1 Ekim 2014 Çarşamba

Dağcı Katliamı

Japonya'da volkan patlaması: 30 dağcı öldü

Japonya’da dün yaşanan volkan patlaması sonrası devam eden arama kurtarma çalışmalarında 30 dağcı ölü bulundu.

Kurtarma görevlilerinin Ontake dağının zirvesi yakınlarında, yaklaşık 3 bin metrede bulunan dağcıların tamamının ‘ani kalp durması’ nedeniyle yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor.

Japon yetkililer doktor muayenesi yapılmadan ölümlerin doğrulanmayacağını bildirdi.

JAPONYA’DA YANARDAĞ PATLADI

Polis yetkilileri dağcılardan en az dördünün günün ilerleyen saatlerinde zirveden aşağıya indirileceğini açıkladı.

Japonya’nın orta kesiminde yer alan Ontake Dağı dün öğlen saatlerinde patlamasıyla bölge tamamen külle kaplanmış, ilk haberlerde dağın eteklerinde 250 kişinin mahsur kaldığı açıklanmıştı. 

Akşam saatlerinde ise mahsur kalanların büyük bir bölümü yürüyerek aşağı inmeyi başarmış, ancak 45 kişinin halen kayıp olduğu bildirilmişti.

Başkent Tokyo'nun 200 kilometre batısındaki yanardağın lav püskürtmediği belirtildi. 3 bin metre yüksekliğindeki Ontake yanardağı en son 7 yıl önce patlamıştı.