4 Mayıs 2014 Pazar

2014 Ösym Sınav Takvimi,2014′te Yapılacak Olan Sınavlar

Ösym 2014 sınav takvimini duyurdu. Sınav takvimine göre YGS 2014, 23 mart 2014′te, 2014-ALES İlkbahar Dönemi 11 Mayıs 2014′te, 2014-KPSS Lisans 05-06 Temmız 2014′te 2014-DGS 19 temmuz 2014′te, 2014-KPSS Ortaöğretim/Önlisans (Önlisans Düzeyi) 27 eylül 2014′te 2014-KPSS Ortaöğretim/Önlisans (Ortaöğretim Düzeyi) 28 eylül 2014′te yapılacak. Bu sınavların yanı sıra ales sonbahar, tıpta uzmanık sınavı,als sınavı,dus gibi bir çok sınavın ne zaman yapılacağına aşağıdaki tablodan ulaşabilirsiniz. 2014 ÖSYM SINAV TARİHLERİ Sıra Sınavın Adı Sınav Tarihi 1 2014 Kamu Denetçiliği Kurumu Uzman Yardımcılığı Giriş Sınavı 12.01.2014 2014-KDK Uzman Yardımcılığı 2 Yükseköğretime Geçiş Sınavı 23.03.2014 2014-YGS 3 Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (İlkbahar Dönemi) 06.04.2014 2014-YDS İlkbahar Dönemi 4 Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (İlkbahar Dönemi) 13.04.2014 2014-DUS İlkbahar Dönemi 5 Diş Hekimliği Alanında Yurtdışı Yükseköğretim Diploma Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (İlkbahar Dönemi) 13.04.2014 2014-STS DİŞ HEKİMLİĞİ İlkbahar Dönemi 6 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (İlkbahar Dönemi) 13.04.2014 2014-TUS İlkbahar Dönemi 7 Tıp Doktorluğu Alanında Yurtdışı Yükseköğretim Diploma Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (İlkbahar Dönemi) 13.04.2014 2014-STS TIP DOKTORLUĞU İlkbahar Dönemi 8 Türk Silahlı Kuvvetleri Askeri Liseler ile Bando Astsubay Hazırlama Okulunda Öğrenim Görecek Öğrencileri Seçme Sınavı 20.04.2014 2014-ALS 9 Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı 27.04.2014 2014-EKPSS ** 10 Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (İlkbahar Dönemi) 11.05.2014 2014-ALES İlkbahar Dönemi 11 Lisans Yerleştirme Sınavı-4 (Sosyal Bilimler) 14.06.2014 2014-LYS4 12 Lisans Yerleştirme Sınavı-1 (Matematik) 15.06.2014 2014-LYS1 13 Lisans Yerleştirme Sınavı-5 (Yabancı Dil) 15.06.2014 2014-LYS5 14 Lisans Yerleştirme Sınavı-2 (Fen Bilimleri) 21.06.2014 2014-LYS2 15 Lisans Yerleştirme Sınavı-3 (Edebiyat-Coğrafya) 22.06.2014 2014-LYS3 16 Kamu Personel Seçme Sınavı 05.07.2014 2014-KPSS Lisans 06.07.2014 17 Kamu Personel Seçme Sınavı 13.07.2014 2014-KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi (ÖABT) 18 Dikey Geçiş Sınavı 19.07.2014 2014-DGS 19 Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (Sonbahar Dönemi) 06.09.2014 2014-YDS Sonbahar Dönemi 20 Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (Sonbahar Dönemi) 14.09.2014 2014-DUS Sonbahar Dönemi 21 Diş Hekimliği Alanında Yurtdışı Yükseköğretim Diploma Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (Sonbahar Dönemi) 14.09.2014 2014-STS DİŞ HEKİMLİĞİ Sonbahar Dönemi 22 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (Sonbahar Dönemi) 14.09.2014 2014-TUS Sonbahar Dönemi 23 Tıp Doktorluğu Alanında Yurtdışı Yükseköğretim Diploma Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (Sonbahar Dönemi) 14.09.2014 2014-STS TIP DOKTORLUĞU Sonbahar Dönemi 24 Kamu Personel Seçme Sınavı 27.09.2014 2014-KPSS Ortaöğretim/Önlisans (Önlisans Düzeyi) 25 Kamu Personel Seçme Sınavı 28.09.2014 2014-KPSS Ortaöğretim/Önlisans (Ortaöğretim Düzeyi) 26 Üniversitelerdeki İdari Personel İçin Görevde Yükselme Sınavı 19.10.2014 2014-ÜGYS 27 Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (Sonbahar Dönemi) 23.11.2014 2014-ALES Sonbahar Dönemi 28 Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı 14.12.2014 2014-YDUS * Güncel gelişmelere göre 2014 Sınav Takvimi yenilenebilmektedir. İlgililerin zaman içinde takvim bilgilerini kontrol etmeleri tavsiye edilir. ** 2012 yılında yapılan Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS), 2014 yılında Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) adı altında yapılacaktır.

Türkiye'nin ekonomisi değil, Erdoğan kendi ekonomisini düşüyor

ABD'li ünlü ekonomist Steve Hanke, Türkiye'de ekonomik reformlar yerine Erdoğan'ın geleceğinin tartışıldığını vurguladıTürkiye'yi yakından eden ABD'li ünlü ekonomist Dr. Steve Hanke, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi siyasi geleceğine yönelik planlarının ekonomide yapısal önlemlerin alınmasına engel olduğunu belirtti. The Wall Street Journal Türkiye'ye röportaj veren Hanke, Fed'in varlık alımlarının kesilmesi durumunda en çok Türkiye'nin zarar göreceğini belirtirterek, ülkeyi koruyabilecek ekonomik reformların yerine zamanın Erdoğan'ın geleceğini tartışarak harcandığını belirtti. Hanke'nin Wall Street Journal'a verdiği söyleşiden öne çıkan başlıklar şöyle: Fed'in faiz artırmına geçme zamanlaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Birçok insan para ve bankacılık sisteminin nasıl işlediğini anlamıyor. Düşünülenin aksine piyasadaki kredi oranını artırmak için faiz oranlarının artması gerekiyor. ABD'de hala resesyonu yaşıyoruz. Ülkedeki toplam yerel talep yalnızca yıllık yaklaşık yüzde 2.8 civarında büyüyor ve bunun 1987 yılından bu yana ortalaması nominal terimlerle yıllık yaklaşık yüzde 5 olmuştu. Bunun bir diğer anlamı piyasadaki para arzının yeterince büyümediği. O yüzden faizleri bir kenara bırakın, Fed bence yakın zamanda parasal genişlemeyi bile bitirmeyecek. Ekonomi bunun için çok zayıf. Bunun anlamı "carry trade"in devam etmesi ve Türkiye gibi gelişen piyasalara sıcak para girişinin bir süre daha devam edecek olması. Türkiye'ye bakıldığı zaman ise durum ilginç. Piyasadaki para arzı son dönemlerde ortalamanın üzerinde büyüyor. O yüzden biraz hareketliliği yavaşlatmak lazım. Carry trade hala devam ediyor ve bunu seçimlerin ardından liranın güçlenmesiyle daha da iyi gördük. Yani Fed varlık alımlarını azaltmaktan bahsedebilir ama aslında çok da azalttıkları yok. Yakın zamanda da çok azaltmayacaklar. Fakat ekonomi toparlandığında ve Fed gerçekten varlık alımlarını azaltmaya başladığında bunun sonuçları Türkiye için çok şiddetli olacak. Türkiye, Fed'in varlık alımlarının azalmasından dolayı dünyada en çok risk altında bulunan ülkelerden bir tanesi şu anda. Faiz konusuna geri dönecek olursak, sizce piyasanın Yellen'in ilk faiz artış sinyali olarak yorumlanan konuşmasına sert tepki vermesi yanlış anlamadan veya anlamamaktan mı kaynaklanıyordu? Bence yatırımcılar her şeye yanlış tanı koyuyorlar. Yalnızca onlar değil Fed bile birçok şeye yanlış tanı koyuyor. Bunu anlamamalarının nedeni ise şu; ABD'deki para arzının yüzde 80'i ticari bankalar tarafından yaratılıyor. Ben buna "banka parası" diyorum. Banka parası ABD'de büyümüyor çünkü Basel III sermaye zorunlulukları gibi birçok yeni düzenleme var. Bunun yanında bankalar sıfıra yakın faizle ellerindeki parayı işletip para kazanamıyorlar. Bütün bu düzenlemeler banka parasının yatay kalmasına, büyümemesine neden oldu. O yüzden yaptıkları şey yüzde 20'lik kısmı yani Fed'in yarattığı paranın oranını artırmak oldu. Yani faizin artması piyasada ticari bankalar tarafından yaratılan para oranını artıracak ve ekonomiye hareketlilik getirecek. Peki ticari bankalar tarafından artırılan para arzı yine Türkiye gibi gelişen ülkelere mi akar yoksa yerel ekonominin canlanmasına mı katkıda bulunur? Yerel talebin canlanmasına daha çok katkıda bulunur. Yani gelişen ülkelere Fed'in para bastığı dönem kadar para girişi olmayacaktır. Yani kısaca faiz artışı ABD için pozitif, gelişen ekonomiler için negatif olacak diyebilir miyiz? Evet. Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) parasal genişlemeye gitme ihtimali hakkında ne düşünüyorsunuz? Bence Draghi kesinlikle parasal genişlemeye girecek çünkü Avrupa'daki durum ABD'dekiyle aynı; çok sert bankacılık düzenlemeleri var. Ne banka parasında ne de piyasadaki para oranında büyüme var. Bu genişlemenin gelişen piyasalar üzerinde olumlu etkisi olur fakat Fed'in genişlemesinde görülen kadar olmaz.

3 Mayıs 2014 Cumartesi

Caretta Caretta

Özellikle su kaplumbağası olarak bilinir. Sadece yumurtlama dönemlerinde karaya çıkarlar. Sırt kısımları kahverengi ya da kırmızıya yakın kahverengi olur. Altı beyazdır. Tek seferde özellikle bıraktığı yumurta sayısı 100 olarak bilinir. Yavrular özellikle gece yumurtadan çıkar ve bir yavru 20saat denizde yüzebilir. Şu an birçok koruma projesi ile yavruların korunması sağlanmaktadır. Okyanuslarda yer alırlar ve ülkemizde Akdeniz kıyı sahillerinde yumurtlama yaparlar, Caretta caretta özellikle korunma programındaki hayvanlardır. Özellikle Belek sahilinde yumurtlama olayını yaparlar. Cinsiyetlerinin ne olduğu hemen bilinmez. İlk on yıl içinde anlaşılmaz daha sonra yapılır. Boyları 5ocm olunca cinsel olgunluğa ulaşırlar. Yuvaları dişi tarafından yapılır. Bu dönemlerde birçok yavru olduğu için özellikle hayvanların doğal yaşam alanlarının da bozulması istenmez. Bu bakımdan da Caretta carette korunma programında olan hayvanlardır. Yavrularının yaşama şansları ise kendilerini denize atana kadardır. Çünkü o sırada diğer birçok hayvan da onları yem olarak görür. Denize ulaşan hayvanlar ise kendilerini bir şekilde kurtarmış olur. Dişiler yuva yapma dönemlerinde çok hassas olurlar. İki kez yuva yaparlar. Ve ışık istemezler. Doğan yavrular sadece ufuk ışığı ile yollarını bulurlar. Suni ışık onların yönlerini şaşırtır. Derin sularda diplerde yaşarlar ve sığ sularda ise yüzeye doğru gelirler. Bu hayvanlar gidecekleri yerlerin enlem ve boylamlarını tespit ederler ve bu yönleri hala merak edilmektedir.indir Caretta Caretta Nedir Son yıllarda carettalar oldukça fazla zarar görmekte olduklarından dolayı ilgili birimler tarafından korunma programına alınmışlardır. Çünkü çok uzak yollardan ülkemize gelip yumurta bırakmaktadırlar. Bu hayvanların özellikle yurdumuzu seçme nedeni ise iklimidir. Ve yumurtaları nerede rahatsa orayı tercih ederler. Birçok kişi o günleri takip o anları resim ile herkese gösterir. Yumurtlama dönemleri çok önemlidir.

Kestanenin Yararları

Kestane, kayıngiller familyasındandır. Bu ağaçların yenilebilen meyvelerine verilen addır. Besleyici ve kalori değeri yüksek bir besin olan bu meyve B1, B2 ve C vitaminleri açısından oldukça zengindir. Bol miktarda yağ ve protein bulunmaktadır. Ayrıca potasyum, fosfor, magnezyum, klor, kalsiyum, demir, sodyum minerallerini de içermektedir. Vatanı Türkiye olan kestane Türkiye’nin genellikle Marmara, Eğe ve Karadeniz bölgesinde yetişir. Yaprakları Mayıs ayından Ekime kadar toplanarak kurutulur ve kaldırılır. Meyveleri Eylül ve Ekim aylarında çatlayarak içindeki tohumları (kestaneleri) kendiliğinden yere dökülür ve buda toplanarak kurutulur ve nemsiz bir yerde muhafaza edilir. Kestane Bağırsakları Düzeltir lcs1347868727 300x300 Kestanenin Faydaları Kestane ishali keser. Cinsel gücü arttırır. Vücuda kuvvet ve enerji verir. Meyvesi, kasları kuvvetlendirir. Kandaki kolesterol oranını düşürür. Kansızlığı giderir. Varis ve basur şikâyetlerini azaltır. Mideyi kuvvetlendirir. Bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir. Kan dolaşımını düzenler ve hızlandırır. Hastaların iyileşmelerini hızlandırır. Karaciğere ve mideye de faydalıdır. Karaciğer yorgunluğu ve şişliğini geçirir. Kabuklarının suda kaynatılması ile hazırlanan ilaç; ateş düşürür ve sinirleri yatıştırır.Bu yaralı meyve taze olarak yenebileceği gibi haşlanarak veya kebap yapılarak yenebilir. Ayrıca kabuk ve yaprakları da kullanılır. Kabukları haşlanıp suyu içilirse sinirleri yatıştırır ve ateşi düşürür. Bütün bu yararları yanında, yüksek tansiyon ve damar sertliği şikâyeti olanlara ve şeker hastalarına tavsiye edilmez. Glüten duyarlılığı, buğday alerjisi ve çölyak hastalığı için idealdir

2 Mayıs 2014 Cuma

İşte Eric Lafforgue Arap Çingeneleri

Eric Lafforgue dünyanın çeşitli yerlerindeki kabileleri fotoğraflıyor. Doğu Afrika'da bulunan Eritre'nin çöllerinde yaşayan Rashaida adıyla anılan çingeneleri görüntülemek istediğinde ise çok olumsuz tepkilerle karşılaşmış. İlk başta kendisini çingenelerin yoğunlukta yaşadığı bölgeye götürecek şöfor bulmakta zorlanmış, şöforler "seni soyarlar, benim de taksimi çalarlar" diye korkularını dile getirmiş, ardından pakistan'lı işçiler "sakın onlarla tanışmaya çalışmaya, konuşma, onlar deli" şeklinde uyarmış.

Açıköğretim Fakültesi 2001 yılından itibaren çıkmış tüm sorular

Açıköğretim fakültesi eöğrenme portalında 2001 yılından itibaren çıkmış tüm soru ve cevapları bulabilirsiniz. Sınav soru ve cevapları için tc kimlik numaranızla oturum açmanız yeterli olacaktır. Öğrenciler TC kimlik numarasıyla oturum açarak “Fakülte” başlığından “Sınav Soruları” seçeneğine, “Bölüm” başlığından öğretim yılını, “Ders” başlığından istenen sınavı seçerek sınav sorularına erişebilirler. Eğer Açıköğretim sistemiyle öğrenim gören Açıköğretim Fakültesi, İşletme Fakültesi ve İktisat Fakültesi öğrencisi iseniz, “T.C. Kimlik Numaranız” ile e-Öğrenme Portalına oturum açabilirsiniz.

Sınavsız Geçiş Rehberi Meslek Liseliler 2 Yıllık Direk Geçiş

4702 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen 2547 sayılı Kanun’un 45. maddesi, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrencilerin istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya buna yakın programların uygulandığı, öncelikle kendi Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgesi (METEB) içindeki, daha sonra da bölgesi dışındaki meslek yüksekokulu ve açık öğretim ön lisans programlarına sınavsız olarak yerleştirilebileceği hükmünü getirmiştir. Bu yasa maddesiyle öğrenciler kendi alanlarındaki önlisans (2 yıllık) programlarına sınavsız olarak yerleştirilmektedir. gerçekportal1 300x206 Sınavsız Geçiş Rehberi Meslek Liseliler 2 Yıllık Direk Geçiş Metep NedirMETEB NEDİR? METEB, bir veya daha fazla meslek yüksekokulu ile öğretim programları bütünlüğü ve devamlılığı içinde ilişkilendirilmiş mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından oluşan eğitim bölgesidir. Her ilde bir mesleki ve teknik eğitim bölgesi bulunmaktadır. İfadeden de anlaşılacağı üzere Ankara, Bayburt veya Tunceli birer METEB bölgesidir. METEB’in en önemli özelliği sınavsız geçişlerde adayın mezun olduğu bölümün bulunduğu il hangisiyse o ildeki tercih edilebilecek önlisans programlarında önceliğin o METEB bölgesi içinde olanlarda olmasıdır. Yani Turizm bölümü mezunu iki öğrenci de Ankara’da bir okulu seçmişse diğer koşullar saklı olmak kaydıyla Ankara ilinde ortaöğretimi okuyan öğrenci önceliklidir. ÖSYM Tercih klavuzunda Tablo 3A’da yer alan sınavsız geçişin yapılabileceği bölümler METEB’lere göre sıralanmışlardır. gerçekportal1 2 300x218 Sınavsız Geçiş Rehberi Meslek Liseliler 2 Yıllık Direk Geçiş Metep NedirSINAVSIZ GEÇİŞ ÖNCELİKLERİ NELERDİR? ÖSYM öğrencileri sınavsız olarak önlisans programlarına yerleştirirken onları birtakım önceliklere göre sıralandırır. Bu öncelik durumu sınavsız geçişin kilit noktasıdır. Öncelikler nelerdir? 1. Mezuniyet yılı daha büyük (yeni mezun) adaylara öncelik verilir. 2. Aynı yıl mezun olan adaylar arasında öncelik okul türüne göre Anadolu Teknik Lisesi, Teknik Lise veya Anadolu Meslek Lisesi, Meslek Lisesi, çok eski yıllarda enstitü adı altında mezun olunan meslek lisesi sırasında verilir. 3. Mezuniyet yılı ve okul türü aynı olan adaylardan aynı METEB içinde olanlara öncelik verilir. 4. Mezuniyet yılı, okul türü ve METEB içi, METEB dışı bilgileri aynı olan adaylardan OBP8Ortaöğretim Başarı Puanı) ’si yüksek olan 5. Yukarıda sayılan tüm bilgileri aynı olan adaylardan doğum tarihi büyük (yaşı küçük) olana öncelik verilir. Sıralamadan da anlaşılacağı üzere birinci öncelik yeni mezunlardadır. Yani 2012 üniversite yerleştirmelerinde öncelik 2012 yılında mezun olacak öğrencilerdedir. 2012’de mezun olan tüm öğrenciler yerleştirildikten sonra sıra 2011 yılında mezun olanlara geçmekte, sonrasında yıllara göre bu durum devam etmektedir. Bu açıdan öğrencilerin haklarını kullanabilmeleri açısından mezun oldukları yıl yapacakları tercihlerde dikkatli olmaları gerekmektedir. Bölümü tercih eden adayların mezuniyet yılları aynı ise bu kez okulun türüne bakılır. Bu sıralama Anadolu Teknik Lisesi, Teknik Lise veya Anadolu Meslek Lisesi, Meslek Lisesi, çok eski yıllarda enstitü adı altında mezun olunan meslek lisesi şeklinde yapılır. 2012’de mezun olmuş adaylar içerisinde Anadolu statülü okullardan mezun olanların önceliği söz konusudur. Bu iki kriterin de aynı olması durumunda METEB’ten bahsederken sözünü ettiğimiz öncelik devreye girer ki aynı METEB bölgesi içinde olanların önceliği vardır. Bütün bunların aynı olması durumunda adayların OBP’lerine bakılır OBP’si yüksek olan aday önceliklidir. Bütün bunların aynı olması durumunda bölüme yerleştirilecek adayın tespiti yaşa göre yapılır ve yaşı küçük olan aday tercih edilir. ÖSYM TERCİH KLAVUZUNDA SINAVSIZ GEÇİŞ BÖLÜMLERİ Tercih dönemlerinde öğrencilerle yapılan görüşmelerden edinilen tecrübelerle hem genel ve akademik lise mezunlarının hem de meslek liselilerin Sınavsız Geçişle girilen bölümler konusunda sıkıntı yaşadıkları görülmüştür. ÖSYM Tercih Klavuzunun TABLO 3 A olarak adlandırılan bölümü Merkezi Yerleştirme İle Girilen Önlisans Bölümleri’ne ayrılmıştır. Resimde Adana METEB bölgesi içinde bulunan Çukurova Üniversitesi Adana Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Programcılığının yerleştirme öncelikleri kırmızı olarak işaretlenmiştir. Burada 10,3,D,92 ifadeleri yer almaktadır. 10 adayın 2010 yılında mezun olan bir aday olduğunu ifade etmektedir, 3 adayın Meslek lisesi mezunu olduğunu, D adayın METEB bölgesi olan Adana ilinin dışından olduğunu ve 92 adayın OBP’sini ifade etmektedir. Yeşil olarak ifade edilen puanlar adayları çoğu zaman yanıltmaktadır. Özellikle meslek liseli olmayan adaylar yeşil alandaki ifadeye bakarak o bölümle ilgili bir fikre varmaktadırlar. Fakat eğer yerleştirme öncelikleriyle ifade edilen sütunda yukarıdakine benzer veriler varsa o bölüme meslek liseli olmayanların yerleşmeleri çok zordur. Adayların buna dikkat etmeleri gerekir. ÖNCELİKLERİN BASAMAK BASAMAK AÇIKLAMASI 1.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ inde Anadolu Teknik Lisesi son sınıf öğrencileri, MOBP sırasında. 2.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ i dışındaki METEB’ lerde, Anadolu Teknik Lisesi son sınıf öğrencileri, MOBP sırasında. 3.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ inde, Teknik Lise, Anadolu Meslek Lisesi son sınıf öğrencileri, MOBP sırasında. 4.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ i dışındaki METEB’ lerde, Teknik Lise ve Anadolu Meslek Lisesi dışındaki son sınıf öğrencileri, MOBP sırasında,- 5.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ inde Meslek Lisesi son sınıf öğrencileri, MOBP sırasında. 6.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ i dışındaki METEB’ lerde, Meslek Lisesi son sınıf öğrencileri, MOBP sırasında. 7.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ inde, Anadolu Teknik Lisesinden bir yıl önce mezun olanlar, MOPB sırasında. 8.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ i dışındaki METEB’ lerde, Anadolu Teknik Lisesinden bir yıl önce mezun olanlar, MOBP sırasında. 9.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ inde Teknik lise, Anadolu Meslek Lisesinden bir yıl önce mezun olanlar, MOBP sırasında. 10.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ i dışındaki METEB’ lerde, Teknik Lise ve Anadolu Meslek Lisesinden bir yıl önce mezun olanlar, MOBP sırasında. 11.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ inde, Meslek Lisesinden bir yıl önce mezun olanlar, MOBP sırasında. 12.öncelik: Tercihleri arasında bulunuyorsa, kendi METEB’ i dışındaki METEB’ lerde, Meslek Lisesinden bir yıl önce mezun olanlar, MOBP sırasında. Şeklinde yerleştirmeye devam edilecektir. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan veya mezun olabilecek durumda olan adayların kendi alanları dışındaki meslek yüksekokulu ve açık öğretim programları ile tüm lisans programlarına yerleştirilmelerinde, bu adayların 2012-ÖSYS puanları kullanılacaktır. SIKÇA SORULAN SORULAR Sınavsız geçiş hakkında en çok sorulan soruların yanıtları 1. Düz Lise mezunuyum sınavsız geçiş yapabilir miyim? CEVAP: Hayır. Sınavsız geçiş sadece Meslek Liselerinin ilgili alanından mezun olanlara sağlanan bir haktır. 2. Sınavsız geçiş kaldırılmış veya kaldırılacakmış doğru mu? CEVAP: Sınavsız geçişin kaldırıldığı söylentisi yıllardır var ama bu doğru değil. Sınavsız geçiş kaldırılmadı. Hatta 4+4+4 olarak bilinen yasada da var bu hak. Fakat özellikle üniversiteler sınavsız geçişe karşı durumdalar. Eğitim kalitesinin düşürüldüğü fikri zaman zaman açıklanıyor. Fakat mevcut durumda sınavsız geçiş kaldırılmadı. 3. Sınavsız geçişe ne zaman başvuru yapabilirim? CEVAP: Sınavsız geçiş başvuruları YGS başvuruları ile aynı tarihlerde yapılmaktadır. Ocak ayının başında. 4. Sınavsız geçişe nasıl başvuru yapabilirim? CEVAP: Sınavsız geçiş başvuru yapmak isteyenler YGS sınavındaki gibi sadece sınavsız geçişe başvurmak istiyorlarsa sınavsız geçiş ücretini bankaya yatırdıktan sonra bir başvuru merkezine gidip sınavsız geçiş başvurusu yapabildikleri gibi, ÖSYM´nin Aday İşlemleri Sisteminde kayıtları güncelse kendileri de başvurularını yapabilirler. 5. Sınavsız geçiş için başvurumu yaptım şimdi ne olacak? Tercihimi ne zaman yapacağım? CEVAP: Sınavsız geçiş için başvurduktan sonra aday LYS sınav sonuçlarının açıklanması sonrasında başlayacak Üniversite Tercih dönemini bekleyecektir. Sınavsız geçişe başvuran aday ÖSYM Tercih Klavuzunda yer alan ve kendisine sınav geçiş hakkı verilen bölümleri tercih ettiği anda sınavsız geçişe başvurmuş sayılacaktır. Özetle tercih sürecinde melek liseli olmayan adaylarla aynı prosedürü takip edecektir. 6. Sonuçlar ne zaman açıklanacak? CEVAP: Sınavsız geçiş başvuru sonuçları diğer yerleştirme sonuçları ile birlikte açıklanacaktır. 7. Çok eski yıllarda Meslek Lisesi mezunuyum. Halen sınavsız geçiş hakkım var mı? CEVAP: Yerleştirme öncelikleri göz önünde bulundurularak var . Ama yerleştirme önceliklerinden de anlaşılacağı üzere öncelik yeni mezunlardadır. 8. Daha önce sınavsız geçişle bir yere yerleştim, sınavsız geçişe yeniden başvuru yapabilir miyim? CEVAP: ÖSYM klavuzunda bu konuda bir engel yok. Başvuru yapabilirsiniz, fakat yukarıda da belirtildiği gibi öncelik yeni mezunlardadır. Aday yerleştirme olasılığı konusunda bir fikir edinmek istiyorsa istediği bölümün bir önceki yılki sonuçlarını incelemeli ve yerleştirme önceliklerinde hangi yıl mezunlarının yerleştiiğine bakmalıdır. 9. Meslek Lisesi mezunuyum, YGS sınavına da girdim ve iyi veya kötü bir puan geldi. ÖSYM beni sınavsız geçişle mi yoksa puanla mı yerleştirecek? CEVAP: Meslek Liseli olmayan bir öğrenci meslek liselilerin sınavsız yerleştikleri ve kontenjanı 10 olan bir bölüme başvuran 11. öğrenci olsun; bu öğrenci diğer 10 öğrenciden daha fazla YGS puanı bile alsa diğer 10 öğrenci sınavsız geçiş haklarından dolayı önceliklidir. Dolayısıyla sınavsız geçilen bölümlerde puan üstünlüğü ilgili meslek lisesi mezunu olmayanlar arasında geçerlidir. 10. Başvuru yaparken sadece YGS sınav ücretini ödedim sınavsız geçişe başvuru yapabilir miyim? CEVAP: Evet yapabilirsiniz. Ödediğiniz YGS başvuru ücreti sınavsız geçiş başvuru ücretini de kapsamaktadır. 11. Sınavsız geçişle açıköğretim okuyabilir miyim? CEVAP: Evet okuyabilirsiniz. Meslek liselerinin ilgili alan mezunları sınavsız geçişle açıköğretime yerleşebilirler… 12. Çok eski yıllarda meslek lisesinden mezun oldum.Ben başvurumu nasıl yapabilirim? CEVAP: Diğer adaylar gibi başvurunuzu yapacaksınız…Ocak ayında başvurup Temmuzda tercih yapacaksınız. 13. Yerleşme şansım var mı? CEVAP: Yerleşme şansınızın olması tamamen istediğiniz bölümle alakalıdır. Bazı bölümlerde sınavsız geçişle başvuran aday sayısı kontenjanlardan az olduğu için meslek liseli olmayanlar puanla bile alınmaktayken bazı bölümlerde son yıl mezun olan meslek liseliler veya ilgili METEB dışında kimseye yerleşme şansı kalmamaktadır. Bu bölümle alakalı bir durumdur. 14. Düz lise mezunuyum şansım nedir? CEVAP: Meslek liselilerin sınavsız geçişle başvuru yapabilecekleri bölümlerde öncelik meslek liseli öğrencinindir. Düz lse öğrencisi sınavdan tam puan bile alsa öncelik diğer öğrencidedir. Bölümü tercih eden tüm meslek liseliler önceliklerine göre yerleştikten sonra halen kontenjan boş ise bu durumda genel, anadolu veya fen lisesi mezunları puan üstünlüğüne göre yerleştirilirler.

1 Mayıs 2014 Perşembe

VİCDANI VE NEDAMETİ OLMAYAN SAVAŞLAR

Eskiden savaşlar kılıç kalkan ile yüz yüze yapılırmış. Bir sende kılıç kalkan, bir karşındakinde ve birbirinize öldürOSMANLI VİCDANI VE NEDAMETİ OLMAYAN SAVAŞLAResiye savuruyorsunuz kılıçlarınızı. Kılıç darbelerine maruz kalmamak için kalkanınızı kendinize siper ediniyorsunuz. En küçük açık verdiğinizde kılıç sizin ölümcül noktanıza saplanıyor yada kesiyor. Kan kaybından acı içinde kıvrana kıvrana can veriyorsunuz. Düşündükçe ürperiyor insan. Bir elimde kılıç diğerinde kalkan, savaş alanında düşmanıma atak halindeyim, önüme geleni biçiyorum. Ama düşmanımı elimle tutabilecek kadar yakınım, düşmanımda bana bir o kadar yakın. Gözlerimizin içini görebiliyoruz. Göz bebeklerimizi görebiliyoruz her ikimizde. Gözlerinin içindeki kini nefreti, öfkeyi, hasedi, öldürme arzusunu görüyorum. Ağzının ifadesini, ağızından çıkan en kesif küfürleri işitebiliyorum. Vücudunun esnekliğini, estetikliğini görebiliyor, üzerindeki zırhın dayanıklılığını bizatihi kılıcımla test edebiliyorum. Aynı şekilde düşmanımda benim gözlerimi görebiliyor. Gözlerimde öldürme hırsı, yaralayıp esir alıp intikam alma arzusu. İşkencelere maruz bırakmak istiyorum. Gözlerimden ışınlar çıkıyor tıpkı süpermeninki gibi, ağzımdan ve burnumdan alevler fışkırtıyorum karşımdakini yakmak için. Kılıç ve kalkan her ikimizin elinden düştü. Yumruklarımız ile başlıyoruz dövüşmeye. Kıran kırana vuruyoruz birbirimize. İkimizde iyi eğitilmiş savaşçılarız. Çoğu zaman birbirimize dek getiremiyoruz vuruşlarımızı ve hamlelerimiz boşa çıkıyor. Bir yandan o bana söyleniyor küfür ediyor bağırıyor, öte yandan bende ona aynı şekilde karşılık verirken, tekme ve yumrukla devam eden savaş sözlerimiz ile psikolojik bir harbe dönüşüyor. Etrafımızda yüzlerce insan birbirini kesiyor, birbirine kılıçlarını saplıyor, bıçakları ile hamleler yapıp düşmanını öldürmeye çalışıyor. Herkes kudurmuş, salgın var sanki öyle naralar işitiyorsunuz ki, ödünüz patlıyor vücudunuza yayılıyor. Eline taş almış kimisi adamın kafasını ezmeye çalışıyor ve isabet ettirdiğinde af yok kafasını eziyor, jilet ile ancak kazırsınız topraktan kafasının artıklarını. Aramızda korkaklar da var. Elinde kılıcı ve kalkanı olmasına rağmen savaşmak istemiyor. Ölümden korkuyor, öldürmekten korkuyor. Çığlıklar atıyor korkudan. Tüyleri diken diken olmuş adeta, siz onları gözlerinizle görebiliyorsunuz. Yalvarıyor “lütfen öldürme, yaşamak istiyorum. Çocuklarım var. Kölen olayım, kulun olayım yapma!!!” karşısındaki öfkeden kudurmuş, duymuyor bu sözleri, yalvarmaları, pişmanlıkları ve adamın boğazına sallıyor kılıcının keskin ucunu. Boğazına darbe alan askerin elindeki kılıcı ve kalkanı yere düşüyor. Gayri ihtiyari ellerini kılıç darbesi ile kesilen boğazına götürüyor. Boğazının kesik yerinden kanlar fışkırıyor sanki vanası sonuna kadar açılmış çeşme gibi. Elleri kana bulanıyor. Ellerine bakıyor korkunç bir şekilde açılmış gözleri ile. Kanı görünce gözleri daha fazla açılıyor. Boğazını tutuyor tekrar yarasını kapatmaya çalışıyor ama nafile kesik yerden kanlar gökyüzüne fışkırıyor oradan kara toprağa düşüyor. Etrafında boğazı kesik askeri görenler korkuya paniğe kapılıyorlar. Asker kan kaybından dermanını kaybediyor ve yere yığılıyor elleri hala boğazında. Acıdan kıvranıyor debeleniyor toprağı itekliyor can havliyle. Askerin boğaz hizasında toprak kan gölü oluyor. Etrafta bunu görenler ürperiyor, naralar atıyorlar korkudan. Yere yığılmış asker debeleniyor. Kan kaybı çoğaldıkça üşümeye başlıyor, titriyor, sanki kuzey kutbuna gelmiş tedbirsiz bir şekilde. Yorganı yok, özel kıyafetleri yok, botları yok. Aman yarabbi, titremeye bakın, gözle görülüyor alenen. “üşüyorum, üşüyorum” diye inliyor, bağırıyor ama sesi çıkmıyor. Kılıç ses tellerini kesmiş. Birden aklına kelime-i şahadet getirmek geliyor. Ve bu en zor zamanında millet öldüresiye bir savaşın içindeyken. Yerde debelenen asker kelime-i şahadet getiriyor. “Eşhedü ellailahe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve resulühu”. Ellerini boğazına götürecek dermanı kalmamış, iki elini iki yana salmış gökyüzüne bakıyor. Acısını tarif edecek kelime yok, acısını tarif edecek ses yok seda yok. Boğazını kesen asker izliyor tüm bunları. Gözleri boğazını kestiği adamın durumuna kilitlenmiş. Savaştan başını kaldırmış kendine gelmiş. “Aman yarabbi, bu ne böyle. Nasıl bir hırs, ne türlü bir intikam alma şekli bu. Ben bu adamı tanımıyorum, neden kestim bunun boğazını” ve bir sürü düşünceler gelip geçiyor aklından. Ölümü ve ölümün soğuk nefesini gözleri ile görüyor, tüm duyuları ile hissediyor. Öldürmek için boğazını kestiği adamın gözlerine bakıyor, göz bebeklerinde kendini görüyor. Yüzü kan içinde, intikam almak için savaş alanına gelen yüzünün şeklinin şemâlinin değiştiğini, öfkeden hayvanlara benzediğini görüyor. Boğazı kesilen asker, boğazını kesene elini uzatıyor. “tut elimi kaldır beni, ölmek istemiyorum” dercesine. İkisi bir birine düşman. İkisi ayrı ülkenin insanları ve ikisi devlet politikalarının getirdiği savaş durumunun mağlupları. Boğazı kesilen asker kan kaybından ve acıdan iyice bitap düşüyor. Gözleri gökyüzüne sabitleniyor. Kim bilir Azrail belki başında ruhunu kabzediyor, diğerleri bundan habersiz. Boğazının kesiğinden akan kanların sonu gelmeye başlamış, nabzı azalmış bir durumda ölümün kor sıcaklığını hissediyor artık gırtlağında. Gözünün önünden koca bir hayatı film şeridi gibi geçip gidiyor. Çocukluğu, oyun oynadığı bahçeler, arkadaşları, arkadaşları ile birlikte komşu bahçelerinden elma, armut, kiraz, erik çaldığı zamanlar. Okula gittiği, öğretmenlerinden işittiği övgüler azarlar, babasının şefkati, annesinin merhameti. Kardeşi ile ettiği kavgalar. Yetişkinlik dönemine girdiği ergen olduğu zaman yaşadıkları, peşinden sevda ile koşturduğu kız arkadaşı, yavuklum olacaksın diyerek ahdettiği günler. İşe başladığı ilk gün. Ustasının mahir ellerinin bakırı döve döve yaptığı o güzel eşi bulunmaz manzaralar. Bakırı döven çekicin sesi geliyor “tık, tık, tık ta , tık tık ta, tık tık” ve ilk aldığı maaş, maaşı ile aldığı ilk yiyeceği, içeceği, giyeceği ve hediyeler. Allah’ın huzuruna durduğu ilk namaz geliyor gözünün önüne, hocasından öğrendiği sureler ile kıldığı ilk namaz. Başında lacivert namaz takkesi. Günde beş vakit ona dönüyor, beş vakit ondan medet istiyor ona kulluğunu bildiriyor. İşte ona gidiyor yavaş yavaş. Dilinde kelime-i şahadet, dilinde kelime-i tevhid. “Allah, Allah, Allah” zikrediyor. Düşmanı seyrediyor bütün bunları. Göz bebekleri geriye doğru kaymaya başlıyor, canı bacaklarından yukarıya doğru yavaş yavaş sıyrılmış, dizlerinden yukarıya, belinden yukarıya, kollarından yukarıya çekilmiş can gırtlağa dayanmış. Artık dili kıpırdamıyor. Bedeni kıpırdamıyor. Nefes alması imkansız hale gelmiş. Boğuluyor. Diyaframı çalışmıyor, akciğerlerine hava çekemiyor burnu. Gözbebekleri iyice geriye kaymış, şuurunu kaybetmiş bir durumda. Bedeninde eti titriyor gözle görülür bir şekilde. Düşman askeri bunu izliyor canlı canlı. Can vücuttan nasıl çıkar. Nasıl can acısı çeker ölüme duran bir insan. Nasıl bir idrak ki bu son nefesini verirken dahi zikrullah ile meşgul olabiliyor, şahadet getirebiliyor. Boğazını kestiği askerin durumunu görünce bir pişmanlık alıyor içini. Yüreği yanmaya başlıyor, dizlerinin dermanı kesiliyor. Boğazı tıkanıyor nefes alamıyor. Ellerinde tuttuğu kılıcı düşüyor yere ve metalik sesini duyuyor. Ölüm ne biçim şeysin sen böyle… canlıydım hareketliydim, öldüm bedenim var ama hareketsizim, Allahü ekber!!! Müslümanlar buna nasıl “ölüm geldi hoş geldi” diyebiliyor? Nasıl yaşama arzusundan bu kadar bir çırpıda vaz geçebiliyorlar? Ne biçim bir inançları var bunların. Motive eden şey nedir? Bu durumda dahi şahadet getiriyorlar, zikrediyorlar, anlamı nedir tüm bunların? Düşünüyor asker. Tabi ki bir anlam veremiyor. Bildiği tek bir şey var, biraz önce boğazını kılıcı ile keserek yere düşürdüğü adamı öldürdüğü. Kendisinin de bunu baştan sona kadar seyrettiği. İçini ateş kaplıyor, yakıyor yüreğini. Beyni tarumar olmuş, dumura uğramış. Yaptığına bin pişman. Elinde kılıcı ile savaşırken içinde olan öfkesi hırsı kini nerede şimdi. “Keşke yapmasaydık, keşke savaş olmasaydı ve keşke öldürmeseydim…. “ İşte yüz yüze yapılan savaşların sonunda insanlar her ne kadar askerlik görevi gereği, vatan savunması icabı savaşırken öldürmek zorunda kaldıkları insanların arkasından nedamet duysalar da, günümüz savaşlarında bu asla böyle değil, neden? Teknolojinin baş döndürücü hızla gelişmesi sonrası, oturduğumuz yerden bir düğmeye basarak kilometrelerce ötedeki bir askeri birliği, köyü, şehri, okulu, hastaneyi, ibadethaneyi, imarethaneyi yok edebiliyor, içinde bulunan insanları çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek demeden öldürebiliyoruz da zerre pişmanlık duymuyoruz. Düğmeye basmak sıradan bir iş gibi geliyor bize. Oysa, öldürdüğümüz insanın gözlerini görebilsek, can çekişme anında yanında olabilsek, parçalanışını seyredebilsek, nefes alışını hissedebilsek ve nefesinin kesilmesini… Acıdan kıvranan bedeninden akan kanın toprağı bir göle çevirdiğini, acı çekerken debelenerek toprağı nasıl ittiğini, gözlerinin kayıp gittiğini bir hayatın nasıl sona erdiğini… İşte o zaman pişman oluruz, nedamet duygusunu tadarız. Bırakın bir insanı öldürmeyi karıncayı dahi incitmemek için yolumuzu değiştirir, rüzgârı rahatsız etmemek için yerimizden kıpırdamayız. Pişmanlık, nedamet; İnsanı insan yapan en büyük haslet, insanın eşrefi mahlûk olduğunu hatırlatan kitap külliyatı, insanın yaratılmışların özü, çekirdeği olduğunu unutturmayan vicdanı, yaratılmışların gözbebeği olan küçük kainat. Günümüz insanı teknolojinin getirdiği nimetleri kullanarak savaştığı için, kimi öldürdüğünü görmediği, göremediği için pişmanlık duygusundan yoksun. Sıradan basit bir iş, bir düğmeye bas ve otur yerine. Kim nerede nasıl ne şekilde ölmüş, kimler ölmüş bana ne! Bir düğme ile yüzlerce insan… Yarabbi, ey mabudum bizi nedamet duygusunu kaybedenlerden eyleme, yarabbi acizliğimizi bize unutturma, insanı insanın kurdu yapan zihniyetin esiri olmaktan bizleri kurtar. Bizleri necata kavuştur, yarabbi rahman ve rahim olan isimlerinin hakki için bizleri merhametine mazhar eyle. Bizleri zalimlerden eyleme, mazlumun yanında olanlardan eyle. Pişmanlığımızı nedametimizi gör ey rabbimiz. Biz kendimize zulmedenler olduk, bizi bizden kurtar, kâinatı yüzü hürmetine yarattığın habibin aşkına, kuran talebeleri hakkı için kendinden uzaklaştırma, yakınlaştır… (AMİN) Hafif acılar konuşulabilir ama büyük acılar dilsizdir. (Seneca) Suçlar insanların yüzünde görülseydi, aynalar satılmazdı. (P.Ustinov)

Özel Eğitim Yeniden Düzenlendi

MEB, özel eğitim ihtiyacı olan kişilere yönelik yeni bir düzenleme yapıldı. Hafif zihinsel engelli olan kişilerin ayrı olarak eğitim yapmasını engelleyerek kendi yaşıtları ile aynı anda ve beraber eğitim alabilmeleri için gerekli düzenlemeler yapılıyor. Önceden bu öğrencilerimiz için özel eğitim okulları açılıyordu ve yeni düzenleme ile birlikte artık diğer arkadaşları ile eğitim görme imkânına sahip olacaklar. Eğitime önceki yıllarda başlamış kişiler eğitimlerine aynen devam edecekler fakat bundan sonraki eğitim dönemleri için yeni kayıtlar yapılmayacak. Özel eğitim için 10 ve 18 yaş arasında çeşitli mazeretler nedeni ile kayıt yaptırmayan ve eğitime katılamayan bireyler için açıklarını kapatabilmek için tamamlama programları düzenlenecek. Düzenlenecek olan bu programda, okuma yazma dışında, hayat bilgisi, ahlak bilgisi eğitim, din kültürü, matematik, beslenme yöntemleri gibi derslerde verilecek. Özel eğitime muhtaç kişilerinde sınıf ortamında yanlarında ailelerinin ya da ailesi tarafından görevlendirilen birinin bulunması yasaktı, yeni düzenleme ile birlikte ihtiyacı olan öğrencilerin yanlarında yardımcı olmaları için bir refakatçi bulunabilecek. Yapılacak bu düzenleme ülkenin bütün genelini kapsayacak ve bu düzenleme esnasında sistemde aksaklık olmaması için gerekli önlemler ve korumalar da düzenleme içerisinde yer alacak.

Anason Çayının Faydaları

Anason Çayının Yararları Anason özellikle sindirim sistemi sorunlarında rahatlıkla kullanılan ve hazımsızlığı gideren bir bitkidir. Şişkinliği alır ve bu da kişinin rahat bir gün geçirmesini sağlar. Öksürük tedavisinde kullanılan anason, bu sebeple iyi bir balgam söktürücü olmaktadır. Akciğer sorunu olan kişiler de anasonu belirlenen şekilde rahatlıkla kullanabilir. Öksürüğü yumuşattığı için kış aylarında içilmesi tavsiye edilir. Kolik tedavisinde de anason kullanıldığı bilinmektedir. Anason, sakinlikte verir. Uyku sorunu olan kişiler, arada anasonu kullanarak, rahatlayabilirler. Anasonda bulunan sakinleştirici içerik; insanların sinirlerinde olumlu etkiler oluşturarak rahatlamalarına sebep olmaktadırlar. Anason Nasıl Kullanılır? Anason çayı rahat bir uyku verdiği için, özellikle yatmadan önce içilmesi tavsiye edilir. Sakinleştirici ve kaslarda yumuşama yapmasından dolayı sıkıntısız ve rahat bir şekilde uyuyabilirsiniz. Anasonu kaynatmamaya özen gösteriniz. Uçucu özelliğinden dolayı etkisini kaynayınca kaybedeceğinden, haşlanmış suya kurusu veya tazesi koyulup,5 dakika bekletildikten sonra ılıması beklenerek tüketilmelidir. Anason aşırı derecede içilmesi bağırsaklarda ve solunum yollarında oluşturabileceği sıkıntılı durumlardan dolayı önerilmez. Sadece eceleri uyku probleminiz olduğunda için. Anason Herkes Kullanmamalıdır Anasonu hamile ve emziren bayanların kullanılması önerilmez. Tansiyon hastaları anason2 284x300 Anason Çayının Yararlarıda aynı şekilde anason çayını fazla içmemelidir. Anason etkisinden dolayı kan basıncı anlık olarak değişiklik gösterebilir. Anason birçok yerde kullanılır. Dondurma, sakız, içki, öksürük şuruplarında. Fakat evinizde daha dikkatli şekilde kullanmanızı öneririz. Anason yararları sık içildiğinde zarara dönüşebilir.