7 Şubat 2014 Cuma

İnternet yasakları kabul edildi

Özel hayatın gizliliğinin ihlali gerekçesiyle şikayet bile olmaksızın doğrudan Telekomünikasyon İletişim Başkanı’nın (TİB) emriyle internet yayınları durdurulabilecek.
 
Beş bölümden oluşan tasarının internetle ilgili yasakları içeren tartışmalı dördüncü bölümünün Genel Kurul’daki görüşmeleri tamamlandı. Son bölümüyle ilgili görüşmeler de tamamlandığında yasa Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulacak. Bu düzenlemelerle Türkiye’nin internet alanında Çin, İran ve Suudi Arabistan’la aynı kulvara girdiğini savunan muhalefet sözcüleri, yeni kurulacak ve yasakları uygulayacak olan Erişim Sağlayıcıları Birliği’ni de “kiralık katil” olarak nitelediler. Muhalefetin maddeleri çıkarma ve değişiklik önergeleri AK Partililerin oylarıyla reddedildi.
 
HAKİME GİTMEDEN YASAK
 
Tasarının kabul edilen maddelerine göre internet ortamında özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, mahkeme yerine doğrudan TİB’e başvurabilecek. TİB, yayının engellenmesine karar verirse uygulanmak üzere derhal Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne bildirecek. Erişim sağlayıcı durdurma kararını en geç 4 saat içinde yerine getirecek. Erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğinin ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla uygulanacak. Bu talep 24 saat içinde sulh ceza hakimine götürülecek. Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan TİB Başkanı’nın emri üzerine erişim engellenecek. Bu acil uygulamada hakim kararı aranmayacak.

6 Şubat 2014 Perşembe

Donmak üzereyken bulunan yavru ayı, Bursa'ya gönderildi

Alaplı ilçesinde donmak üzereyken bulunan ve Gökçebey'de tedavi altına alınan 5 günlük yavru ayı, Bursa'daki Orman ve Su İşleri Bakanlığı Celal Acar Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'ne tedavisi yapılmak üzere gönderildi.
 
Yavru ayı, Orman ve Su İşleri Zonguldak Şube Müdürlüğü koordinasyonunda Gökçebey'de Çanakçılar Seramik Fabrikasına ait sahadaki hayvanat bahçesindeki bakımının ardından Celal Acar Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nden gelen 2 kişilik ekibe teslim edildi.
 
 
Orman ve Su İşleri Zonguldak Şube Müdürü Sezgin Örmeci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yavru ayının Bursa'dan gelen ekibe teslim edildiğini belirterek, "Bakanlığımızın aldığı karar doğrultusunda yavru ayının bakımı için yer tespit edilecek. Şu anda gittiği merkezde olabilir, farklı bir yerde olabilir. Yavru ayının bakımına şu anda Bursa'da devam edilecek. Burada kaldığı sürece yavru ayıya konusunda uzman olan yetkililer tarafından bakımı yapıldı. Zaten burada bekletilmesinin ana nedeni anne ayıyı bulmaktı. Yavrunun tekrar doğal hayatına kavuşturulmasını amaçlamıştık" diye konuştu.
 
Dün Alaplı ilçesine bağlı Aydınyayla köyü muhtarı Musa Şen, karayolunda donmak üzere olan bir yavru ayı bulduğunu Orman ve Su İşleri Müdürlüğüne bildirmiş, müdürlük yetkilileri de yavru ayıyı bakım ve tedavisi için Gökçebey'de Çanakçılar Seramik Fabrikasına ait sahadaki hayvanat bahçesine götürmüştü.

5 no'lu harddisk raporuna soruşturma

TÜBİTAK’IN 5 no’lu harddisk raporuyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı’nın talimatıyla Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca soruşturma başlatıldı.
 
Gölcük Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı, yüzlerce askerin hapis cezası aldığı Balyoz, Poyrazköy ve Amirallere Suikast davalarının temelini oluşturan 5 No’lu hard disk için TÜBİTAK'ın, ''tarih ve saatiyle oynanmış'' raporu üzerine soruşturma başlattı.
 
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in talimatı ile başlatılan soruşturma kapsamında hard diskin bulunduğu öne sürülen Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ikinci bir araştırma yapılacak.
 
Balyoz soruşturması sırasında ihbar üzerine Donanma Komutanlığı'nda arama yapılmış, döşemelerin altında çok sayıda belge ve CD'nin yanı sıra 5 No'lu hard disk bulunmuştu.
 
Askeri savcılık, sözkonusu delillerin kim tarafından hangi tarihte konulduğunu araştıracak.
 
Bu kapsamda, o dönemde Donanma Komutanlığı'nda görev yapan personelin ifadesinin alınması da bekleniyor.

5 Şubat 2014 Çarşamba

Antalya'da akılalmaz kaza gençleri öldürüyordu

Edinilen bilgeye göre, TUREM'de aşçılık eğitimi almakta olan 18 yaşındaki Büşra Çot ve sözlüsü olduğu belirtilen Emre Katı (19), Kemer'e bağlı Çamyuva beldesinden Kemer'e gelmek üzere 07 VEF 60 plakalı motosikletle D400 Karayolu'na çıktı. Gençlerin bindiği motosiklet, Karabucak mevkiinden geçerken önlerinde gitmekte olan Mahmut Cansız yönetimindeki 07 LFP 03 plakalı minivan üzerine bağlanmış iki yatak iplerden kurtularak havalandı ve gençlerin bulunduğu motosiklete çarptı. Yatağın çarptığı gençler motosiklet üzerinden fırlarken, Emre Katı'nın sağ kolu yoldan geçmekte olan bir kamyona takılarak kırıldı. Büşra Çot ise asfalta yüzüstü çakılarak ağır yaralandı.
 
 
Kaza yerinden geçen vatandaşların yardımcı olduğu gençler yol kenarına alınarak ambulans beklendi. Yaralı gençler, daha sonra kaza yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Kazayı duyup hastaneye gelen Büşra Çot'un babası Aytekin Çot, "Kızımın ve sözlüsünün yaralanmasına neden olanlardan davacıyım" diye konuştu.
 
Büşra Çot'un hastanede yapılan müdahalesinde çok sayıda dişinin kırıldığı, dudaklarının patladığı ve damağının çatladığı tespit edildiği öğrenildi. Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Pedagojik formasyon yerleştirme sonuçları

2013 Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı yerleştirme sonuçları açıklandı. Sonuçlar, ÖSYM'nin internet sitesinden öğrenilebilecek. ÖSYM'nin internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, 2013 yılına ait üniversiteler bünyesinde açılacak Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programına katılacak adayların yerleştirme işlemi tamamlandı.
 
Sonuçlar, ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden açıklandı. Ayrıca Pedagojik Formasyon sonuçları mynet.com'da Adaylar sonuçlarını TC kimlik numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecek. Yerleştirme işlemine ait sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecek. Programlara yerleşen adayları gösteren fotoğraflı yerleştirme sonuçları, adayların yerleştirildikleri programların bağlı olduğu üniversite rektörlüklerine ÖSYM tarafından elektronik ortamda gönderilecek. Üniversiteler tarafından kayıtlar 3-7 Şubat tarihleri arasında yapılacak.

İstanbul Lisesi

İstanbul Lisesi, ya da yaygın adıyla İstanbul Erkek Lisesi Türkiye'nin en tanınmış ve en eski liselerinden biridir. Geçmişte Osmanlı Devleti'nin batı tarzı ilk Türk liselerinden olup, günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin de en meşhur liselerindendir. 1884 yılında açılışı yapılan İstanbul Lisesi bir devlet okuludur. Anadolu Lisesi statüsünde olan İstanbul Lisesi, ayrıca Almanya'nın en yüksek seviyeli lisesi olan Gymnasium derecesinde gösterilir. 1933 senesinden bugüne günümüze Fatih ilçesinin Cağaloğlu semtinde bulunan eski Duyunu Umumiye binasında eğitim ve öğretim hizmetlerini sürdüren İstanbul Lisesi, konumu itibarıyla harika bir Boğaz ve Haliç manzarasına sahiptir. 1910 senesinde okul İstanbul Lisesi adını almış, böylece “Lise” kelimesi ilk defa bu düzeydeki okullar için kullanılmaya başlanmıştır. 1912 senesinde okulun beden eğitimi öğretmeni Ahmet Robenson tarafından İstanbulspor Kulübü hayata geçirilmiş, aynı yıl ayrıca İstanbul Sultanisi Keşşafları adlı izci teşkilatı oluşturmuştur.
İlk, orta ve lise kısımları bulunan ve Fransız lise müfredatı uygulanıp, ilk bölümden itibaren Fransızca okutulan okulun adı, 1913 yılında “İstanbul Sultanisi”ne dönüştürüldü. İstanbul Sultanisi öğrencileri, 20. yüzyılın başındaki tüm savaşlara; Balkan Savaşı, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na katılım gösterdiler. Çanakkale Savaşları’na gönüllü olarak giden 41 öğrencisinin tamamı  şehit  olarak  Çanakkale Zafer Anıtı’na adlarını yazdırmış, Sakarya  Muharebesi’ne  gönüllü  olarak katılan  izcilerin  tamamı ise gazi  unvanını almışlardır. Bu nedenle Mustafa Kemal onlara “Sakarya’nın Çocukları” diye hitap etmiş, bunun üzerine izciler adlarını “Sakarya İzci Oymağı” olarak değiştirmiş, Sakarya Marşı da okul marşı olmuştur.
İstanbul Lisesi’nin renkleri olan sarı/siyah renkler de yine bu hazin bir geçmişe aittir. Çanakkale Savaşı sırasında okul binası hastaneye dönüştürülüp, duvarları sarıya boyanmıştır. Savaşa giden öğrencilerin şehit düştüğü haberi okula gelince, pencere pervazları ve kapılar siyaha renk ile boyanınca ortaya bu görüntü çıkar.
 
 
 

Davut Paşa'nın hatırası

Davut Paşa Külliyesi, Davut Paşa’da, Hobyar Mahallesi Davutpaşa Medresesi Sokağı’nda bulunur. Külliye, cami, medrese, ilk okul, baskı evi, çifte hamam, imaret ve çeşmeden müteşekkildir. Cami kapısının üstündeki Arapça kitabeye göre, Sultan 2. Beyazıt’ın veziri “Koca Davut Paşa” tarafından 1485 yılında inşa ettirilmiştir. İstanbul’un fethinden sonra yapılan “yan mekanlı”, “tabhaneli” veya “ters T planlı” camilerin son örneklerinden kabul edilir.
İstanbul depremlerinden Davutpaşa Külliyesi de büyük ölçüde zarar görmüş ve muhtelif zamanlarda onarım görmüştür.1648,1766, 1782, 1855, 1894 depremleri, son cemaat yerine, mihrap sofasına, medreseye, imarete, büyük kubbeye, minareye büyük ölçüde zarar vermiştir. 1894-1895 depreminde imaret, mahkeme ve mektep harap olur. Davutpaşa Camii, imareti, medresesi ve sıbyan mektebi Hassa Başmimarı Tahir’in gözetimi altında 1766′da İsmail ve Abdullah isimli mimarlar tarafından onarılmıştır.
1945-1946 yıllarında yapılan onarım ve bakım çalışmaları sırasında, raspa edilen sıva ve badanalarının altından orijinal kalem işleri, yazı frizi ortaya çıkarılmıştır. Şadırvan da eskisinin yerine yeniden inşa edilmiştir. 1960 yılında, Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1894 depreminden beri yıkık olan son cemaat yeri kubbelerini tamir ettirir. 1980’li yıllarda, camii bahçesinde tamamen harap durumda bulunan şadırvan aslına sadık kalınarak, cemaatin yardımıyla yeniden hayat bulur.
Davut Paşa, Fatih Sultan Mehmet zamanı vezirlerinden olup, Enderun’dan yetişmiştir. Çirmen Sancak Beyi iken gösterdiği başarıdan ötürü Ankara Sancak Beyi, Anadolu Beylerbeyi rütbesini almış, 1477 yılında ise Süleyman Paşa’nın yerine Rumeli Beylerbeyi olmuştur. Veziriazam Karamani Mehmet Paşa ile olan anlaşmazlığından ötürü azledilmiş, Bosna Sancak Beyliğine vazifelendirilmiştir. Sultan 2. Beyazıt zamanında yeniden Rumeli Beylerbeyliğine atanmış, çok geçmeden de vezir olmuştur. 1483 yılında İshak Paşa’nın yerine Veziriazam olmuştur. On dört yıl süren Veziriazamlıktan sonra, bu görevden alınarak Dimetoka’da yaşamaya mecbur edilmiş ve 1498’de orada ölmüştür.
 
 

Kanser Ölüm Demek Değildir

İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri olan kanser, sanılan aksine önlenebilir bir hastalık ve günümüzde yeni tedavi yöntemleri ile pek çok kanser türünde uzun yaşam sürelerine ulaşılmış durumda.Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü. Kanser, dünyada ve Türkiye’de sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıklardan sonra ikinci sırada gelen önemli bir toplum sağlığı problemi. Dünyada her yıl 12.7 milyon kişiye kanser tanısı konulmakta ve 7.6 milyon kişi kanserden ölmektedir. Türkiye’de ise yılda yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konulmakta.Kanserin; baş ve boyun kanserleri, mide kanseri, rahim ağzı kanseri, safra yolu kanseri, safra kesesi kanseri, prostat kanseri, pankreas kanseri, özefagus kanseri, melanoma, karaciğer kanseri, kan kanseri (lösemi), kalın bağırsak kanseri, ince bağırsak kanseri, rahim kanseri, meme kanseri, cilt kanseri, böbrek kanseri, anüs kanseri, anal kanal kanseri ve akciğer kanseri türleri bulunuyor.AKCİĞER KANSERİ BİRİNCİ SIRADADünyada en çok tanı konulan kanserler akciğer (yüzde 13,0), meme (yüzde 11,9) ve kolon (yüzde 9,7) iken; kanserden ölümlerin ise en çok akciğer (yüzde 19,4), karaciğer (yüzde 9,1) ve mide (yüzde 8,8) olarak açıklanmıştır. Bu artış hızının devam etmesi durumunda, Dünya nüfusunun artışına ve nüfustaki yaşlanmaya bağlı olarak 2025 yılında toplam 19,3 milyon yeni kanser vakası olacağı belirtilmiştir. Gerek kanser vakalarının (yüzde 56,8) gerekse de kanserden kaynaklanan ölümlerin (yüzde 64,9) yarısından fazlasının az gelişmiş ülkelerde olduğu gösterilmiştir.KADINLARDA MEME KANSERİUluslararası Kanser Ajansı, özellikle meme kanserindeki artışa dikkat çekmiştir. Kadınlarda meme kanser insidansının bir önceki tahminlere göre yüzde 20, meme kanserinden ölümlerin ise yüzde 14 arttığını belirtmiştir. Meme kanseri kadın kanserleri içinde en fazla görülen ve en fazla ölüme neden olan kanserdir. Dünyada kanser olan her 4 kadından biri meme kanseridir.SİGARA VE OBETİZE KANSER SEBEBİKanserli olguların yaklaşık üçte ikisi erkeklerde görülmekte ve bölge veya şehirler arasında kanser görülme sıklığı açısından önemli farklılıklar bulunmamakta. Bununla birlikte, Türkiye’deki kanser vakalarının önemli bir kısmı sigara ve obeziteyle ilişkili.KANSER VAKALARININ ÜÇTE BİRİ ÖNLENEBİLİRKanser; korunulabilir bir hastalık ve doğru korunma stratejileri ile kanser vakalarının üçte biri önlenebilmekte. Çevresel etkenler kanser oluşumunda yüzde 90-95 oranında etkili. Kanser oluşumunda etkisi olan kötü beslenme, sedanter yaşam, tütün ve alkol kullanımı ile güneş ışığının zararlı etkilerine maruz kalma gibi çevresel etkenlerin kontrol altına alınması, kanser görülme sıklığını azaltıyor. Dolayısıyla sağlıklı yaşam davranışları ile kansere karşı korunulabilmekte ve tarama programları sayesinde erken teşhis konularak yaşam süreleri uzatılabilmekte.İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri olan kanser, önlenebilir bir hastalık. Doğru stratejiler ile her üç kanserden birisi önlenebilmekte.

Mb: "yüksek Enflasyondaki Temel Etken Döviz Kurundaki Artış"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yayımladığı Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu'nda Ocak ayında gelen yüksek enflasyon verilerinin gıda fiyatları, vergi ayarlamaları ve döviz kuru hareketlerinden kaynaklandığını belirtti.Merkez Bankası, 2014 Ocak ayı Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu'nu yayımladı. Raporda Ocak ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,72 oranında artığı ve yıllık enflasyonun yüzde 7,48’e yükseldiği hatırlatılırken "Aylık enflasyondaki yüksek gerçekleşmede gıda fiyatları, vergi ayarlamaları ve döviz kuru hareketleri etkili olurken çekirdek enflasyon göstergeleri temel mal kaynaklı olarak yükselmiştir. Hizmet enflasyonu ise göreli olarak ılımlı seyrini korumuştur" denildi.

4 Şubat 2014 Salı

Yeni iPhone rekoru

Apple, 2013'ün son döneminde 57.6 milyar dolar gelir elde ederek rekorunu kırarken, iPhone satışları 50 milyonu geride bıraktı.
 
Apple, 2014'te sunduğu ilk mali tabloda Ekim-Aralık 2013'e ait istatistikleri sundu. Son mali dönemde biri dışında ürün satışlarında artış gören Apple, iTunes gelirini de artırmayı başardı.
 
Apple, 13.1 milyar dolar kar elde ettiği dördüncü çeyrekte, rekorunu kırarak 57.6 milyar dolar gelire ulaştı.
 
Teknoloji devinin gelir akışını sağlayan ilk üç ürün her zamanki gibi iPhone, iPad ve Mac oldu.
 
iPhone iPad ve Mac satışları bir yıl önceki döneme oranla artış gösterirken, sırasıyla 51, 26 ve 4.84 milyon olarak gerçekleşti.
 
Üç ürün, Apple'ın toplam gelirinin yüzde 87.4'ünü temsil etti. Satış oranı en çok artan ürün, yüzde 19.21 ile Mac olurken, iPad ve iPhone'daki artış oranları sırasıyla yüzde 13.4 ve yüzde 6.72 oldu.