Zeus Altarı’na dönmeyip hafif sola doğru devam ettiğinizde Adatepe Köyü’ne ulaşıyorsunuz. Köy bölgeye yerleşen büyük kentlilerin en önemli yerlerinden biri. Özellikle İstanbul’dan gelenler köy evlerini satın alıp buraya yerleşiyorlar. 300 hanenin üzerindeki köyde evlerin pek çoğu satılmış. Köy SİT alanı, evler de 2. derecede koruma altında. Bu nedenle eski mimariye sadık kalmak mecburiyeti var. Etrafı çamlık, mezarlığı servilerle çevrili ve serin esintili köyde sonradan gelenlerin bir bölümü yaz kış ikamet ediyor.
1980'li yıllarda köy, şehir yaşamından kaçan bir grup tarafından keşfedilir. Bu grup köyde harabe sayılabilecek yapıları alır ve geleneksel mimariye tamamen sadık kalarak binaları restore ederler. Bugün köyün yerlileri ile dışarıdan gelenler Türkiye'nin hiçbir benzeri yerleşim yerinde olmadığı kadar uyum içinde beraberce yaşamaktadırlar.
Adatepe köyünün tarihi antik dönemlere kadar ileriliyor. Köyün denize bakan tarafında Zeus Altarı yer alır. Yine köyün batı tarafında Roma dönemine tarihlendiği tahmin edilen buluntular göze çarpıyor. Kurulduğundan bu yana sürekli yaşam olduğundan ve yeni yapılan yapılarda bir önceki yapı elemanlarından faydalanıldığı için bugün köydeki en eski yapı 263 yıllıktır.
Adatepe köyü, mimari olarak taş yapı geleneğine uyar. Köyün konumlandığı bölge kayalık bir arazidir ve bütün evlerin taşları çevredeki küçük taş ocaklarından getirilmekte ve çevre köylerde geleneksel taş işçiliğini devam ettiren ustalar tarafından işlenmektedir. 1989 yılında sit alanı ilan edilen köy, bölgedeki tek korunan köy olma özelliğine de sahiptir.
Kazdağı eteklerindeki bir başka köklü yerleşim de Yeşilyurt. Eski ismi Büyük Çetmi olan 90 haneli köyün 200 kişilik yaşayanı var. Tıpkı Adatepe’de olduğu gibi, Yeşilyurt’un eski taş evleri, dışarıdan gelenlerin, hatta yabancıların dikkatini çekiyor. Bir mülk edinme mücadelesi var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder