10 Nisan 2014 Perşembe

Mert'in Otopsi Raporu Kan Dondurdu...

Kars'ta kaybolduktan sonra cesedi bir tabyada bulunan 9 yaşındaki Mert Aydın'ın otopsi işlemi tamamlandı. Hazırlanan rapora göre, Mert Aydın'ın tecavüze uğradığı, başına taşla vurulduğu ve elle boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Mert Aydın'ın Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bugün sabah başlayan otopsi işlemi yaklaşık 2.5 saat sürdü. Yıkama işleminden sonra morgdan tabuta konularak çıkarılan çocuğun cenazesi, yakınlarının gözyaşları arasında ambulansa konuldu. Mert Aydın'ın cenazesi, toprağa verilmek üzere Kars'a götürüldü. Yakınları isyan etti Bu arada, Mert Aydın'ın yakınları, adliye binası önünde olayı protesto etti. Adliye binası önünde toplanan Aydın'ın amcası Burhan Alibeyoğlu ve diğer yakınları Kars Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Köylü ile görüştü. Alibeyoğlu, çıkışta yaptığı konuşmada, Köylü'nün kendilerine olayın faalini yakalamaya çalıştıklarını söylediğini belirterek, "Cesedi zaten biz bulduk. Telefon ettik 45 dakika sonra polis zahmet etti ve olay yerine kadar teşrif ettiler" dedi. Köylü'nün failin kamera görüntüleri aracılığıyla bulunabileceğini anlattığını ifade eden Alibeyoğlu, "Başınız sağ olsun, geçmiş olsun' dedi. Bizim de 'başımız sağ olacak mı olmayacak mı?' bilmiyoruz. Buradan benim anladığım tek şey biz yapacaksak biz yapacağız. Bunlar beni ikna edemediler, adam yakalanmış beni ikna edemediler. Adam yakalanmış ne olacak ki devlet içeride besleyecek" diye konuştu. Vali Tepe gruptakilerle konuştu Daha sonra Kars Valiliği önüne geçen gruptakiler, Vali Eyüp Tepe'nin kendileriyle görüşmesi için oturma eylemi yaptı. Gruptakilerle görüşen Tepe, "Ben kaçırmışım gibi tepki gösteriyorsunuz. 'Vali nerede' diye neden bağırıyorsunuz? Ben kimseden kaçınmam beni tanıyanlar tanır" ifadelerini kullandı. Acılarının büyük olduğunu ve konuya ilişkin araştırmalarının devam ettiğine vurgu yapan Tepe, şunları kaydetti: "Spekülatif şeylere gerek yok. Bizler de en az sizin kadar bu konuyla alakalı duyarlı olmaya çalışıyoruz. Acınızı anlıyoruz. Ben bu tepkiye de bir şey demiyorum, olabilir. İstanbul'un göbeğinde de oldu mu olay? Faili de bulalım ondan sonra bunun değerlendirmesini birlikte yapalım. Şu anda biz mahkeme kurmadık kimseyi yargılamıyoruz. Saygı duyuyorum. Bu çocuğun kaybolması benim de 3 tane oğlum var. En az sizin kadar ben de o acıyı duyabilecek durumdayım. Sizin çocuğunuzun başına gelebilecek benim de çocuğumun başına gelebilir. Ben buradayım çocuğum Ankara'da. Siz benim empati yapmadığımı düşünüyorsanız en az sizin kadar ben de empati yapıyorum. Şu aşamada yapabileceğimiz ne varsa yapıyoruz. Hepinizi şu anda mümkün olduğunca sakin olmaya davet ediyorum. Biz şu aşamada emniyet ve valilik olarak elimizden geldiğince bu failin yakalanması için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu olayı çözecek yine emniyet." "Mert'e uzanan elle kırılsın" Öte yandan Mert'in son kez görüldüğü Kars kent merkezindeki Digor Pazarı'ndaki Çeşme Kavşağı'nda toplanarak Faik Bey Caddesi'ne çıkan yaklaşık 1000 kişi de, öğle saatlerinde günün ikinci eylemini gerçekleştirdi. 'Mert'e uzanan eller kırılsın' sloganı atan kabalalık, Faik Bey Caddesi üzerindeki Emniyet Müdürlüğüne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşü evlerinin balkonlarından izleyenler de alkışlarla gruba destek verdi. Emniyet Müdürlüğü önünde sloganlar atan ve oturma eylemi yapan göstericiler, Emniyet Müdür Yardımcısı Ahmet Aydemir ile görüştü. Göstericiler, katilin kısa sürede bulunmasını istedi. Taşkınlığın olmadığı protestoya sonradan katılan Mert Aydın'ın yakını Burhan Alibeyoğlu, göstericileri sakinleştirerek dağılmalarını sağladı.

9 Nisan 2014 Çarşamba

Asosyal çocuklar yolda

Teknoloji Bağımlılığı Çocuklara Zarar Veriyor
Medeniyetin sağladığı olanakların yararları bir tarafa bu yararların psikolojik sonuçları ayrı bir tarafa alınarak değerlendirilmeli. Bu konuda yapılan çalışmalar nedeni ile ortaya çıkan sonuçlar giderek sosyal yaşamın azaldığı ve bununla birlikte bireylerin gelişimi sırasında sosyal gelişimin eksikliğinin ileride daha büyük sorunlara gebe olduğunu söyleyebiliriz.
Cep telefonunuzdan bağımsız yaşamıyor musunuz? Günde kaç kez mailleriniz kontrol ediyor, sosyal medya hesaplarınıza bakıyor ya da mesaj kutunuzu gözden geçiriyorsunuz?
Çocuklarınıza cep telefonu ya da tablet bilgisayarıyla oynamayı bırakmasını istersen bir kez daha düşünün. Çünkü bu bağımlılık davranışı miniğinize sizden geçmiş olabilir...
Amerika'da yapılan bir araştırmada, cep telefonuna bağımlı yaşayan ebeveynlerin çocuklarıyla olan ilişkilerinde bozukluklar saptandı. Bu araştırmaya göre ebeveynlerin pek çoğu, restoranda ailecek yemek yerken bile çocukları göz kontağı kurmuyor ve çok az derecede konuşuyor.
Çocuğuyla arasındaki ilişkiye zarar veren ebeveynler, bu bağımlılığın onlara da geçmesine neden oluyor. Ailesinden daha az ilgi gören çocuklarda dikkat eksikliğinden aşırı sinirlilik durumlarına kadar pek çok davranış bozukluğu görülebiliyor.
Artık çocuğunuzu uyarırken iki kere düşünün. Acaba gün içinde cep telefonunuzla ne kadar vakit geçirdiniz?

Rus istihbaratı: Bu kez öldürdük

Rusya, Çeçen direnişçi Doku Umarov'un bu yılın ilk çeyreğinde Kuzey Kafkasya'da yüzlerce militanla birlikte öldürüldüğünü açıkladı. Rusya iç istihbarat örgütü Federal Güvenlik Servisi FSB Başkanı Aleksandr Bortnikov, "Kafkasya Emirliği" lideri Doku Umarov'un Kuzey Kafkasya'da askeri bir operasyon sonucu öldürüldüğünü söyledi. Bortnikov, Umarov'un ölümüyle ilgili ayrıntı ise vermedi. İngilizce yayın yapan "Russia Today" televizyonunun internet sayfasında yer alan habere göre, Çeçen lider Doku Umarov'la birlikte yüzlerce militan öldürüldü. Umarov'un yüzlerce destekçisi de gözaltına alındı. FSB Başkanı Aleksandr Bortnikov, Soçi Kış Olimpiyatları ve Paraolimpik Oyunlar sırasında, Rus gizli istihbaratının çok daha sert önlemler aldığını söyledi. Rusya istihbarat örgütü FSB Başkanı Bortnikov, 2014'ün ilk çeyreğinde istihbarat örgütünün 33 anti terör operasyonu düzenlediğini, 13 örgüt lideri, 65 militanın öldürüldüğünü ve 240 militanında operasyonlarda gözaltına alındığını ifade etti. Rusya ve dünya basınında Doku Umarov'un öldürüldüğünü dair defalarca haber çıkmış ancak bu haberler daha sonra doğru çıkmamıştı. BİRÇOK SALDIRIDAN SORUMLUYDU Rusya Çeçen lider Doku Umarov'u topraklarında düzenlenen birçok terör saldırısından sorumlu tutuyordu. Doku Umarov 2010’da 39 kişinin hayatını kaybettiği Moskova metrosu ve 2011’de 36 yaşamını yitirdiği Domodedovo Havalimanı’na yönelik terör saldırılarının sorumluluğunu üstlenmişti. Çeçen lider Doku Umarov, Soçi Kış Olimpiyatları’na yönelik saldırı yapacakları tehdidinde de bulunmuştu.

Genç kick boksçu Mustafa Ok kalbine yenildi

Genç sporcunun ölüm nedeninin kalp krizi olduğu belirtildi. Muğla'nın Bodrum ilçesinde kalp krizi geçiren muay thai ve kick boks sporcusu genç, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Alınan bilgiye göre, muay thai ve kick boks sporcusu Mustafa Ok (20), geçen hafta Konacık Mahallesi'nde arkadaşlarıyla gezerken düştü. Çevredekilerin yardımıyla Bodrum Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ok'un kalp krizi geçirdiği belirlendi. Daha sonra özel bir hastaneye sevk edilen Ok, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Muay thai Türkiye ikinciliği bulunan ve turnuvalardan birçok madalya kazanan Ok'un cesedi, otopsi için Muğla Adil Tıp Kurumuna gönderildi.

Eşini yastıkla boğarak öldürdü

Balıkesir'in Edremit ilçesinde bir şahsın, eşini yastıkla boğarak öldürdüğü ileri sürüldü. Olay, Kadıköy Mahallesi 296. Sokak'ta meydana geldi. Uzun zamandan bu yana işsiz olduğu iddia edilen H.Y. (37), özel hastanede çalışan eşi Gülümser Y. (34) ile henüz bilinmeyen sebeple tartıştı. H.Y.'nin, büyüyen tartışmada eşini yastıkla boğarak öldürdüğü iddia edildi. Jandarma olayla alakalı geniş çaplı soruşturma başlatırken, savcılık incelemesinden sonra ceset Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. 2 kız çocuğu babası olduğu öğrenilen H.Y.'nin, cinayet sonrası kaçtığı Bursa'da otogarda polise teslim olduğu ileri sürüldü.

Abdurrahim Albayrak Selçuk'a sahip çıktı

Habertürk TV'de Bizim Stadyum programına katılan Abdurrahim Albayrak, "Fenerbahçe'yi yenmek şampiyonluktan önemli değil. Taraftarlar böyle bir mutluluk yaşamak istiyordu. Biz de istiyorduk. Ancak galibiyetten çok, maçın önüne geçen olaylar konuşuldu. Fenerbahçe'nin şampiyonluğu hayırlı olsun. Kapanabilecek bir puan farkı yok. 2.’lik de önemli bir başarıdır. Fenerbahçe %%99 şampiyon. Galatasaray için derbi 2.lik için önemliydi. Galatasaray yenemeseydi ikincilik sıkıntıya girecekti. Ama oyuncular sahada basmadık yer bırakmadı. Maalesef maç içinde istenmeyen olaylar oldu. Kimsenin yaşanmasını istemeyeceği olaylar çıktı. “MELO, HAMİT’İ ALDI DUVARA DAYADI” Ben, Melo'yu kazanmak adına çok emek sarfettim. Melo'nun bu hareketleri idmanda da yapıyor. Çok hırslı bir oyuncu. Melo takımı ateşliyor, canlandırıyor. Mesela Schalke maçında Hamit'i aldı duvara dayadı. "Hey Altıntop sen Real Madrid'de oynadın, sen büyük oyuncusun" dedi Hamit'i gaza getirdi. Hamit'te çok güzel bir oyun oynadı ve kazandık. En mutlu olduğum görüntü Gökhan Gönül'ün oyundan çıkarken Selçuk'a sarılması çok hoşuma gitti. Ben dün maç bitmeyecek dedim bu kadar sarı karttan sonra bu maç bitmez dedim. Dün akşam maç bitti. Ali Dürüst başkanımla dondurma yemeye gittik. Fenerbahçe formalı insanlar geldi fotoğraf çektirdik onlarla da. Suçlu biz yöneticileriz. Futbolcuların hepsi dışarda birlikte yemek yiyorlar. Çok yakın arkadaşlar. İnsanlar evinde televizyonu açacak gırtlak gırtlağa girmiş. Bunları artık bırakmamız lazım. Liverpool-Galatasaray maçında ben kendimi heyecandan yerden yere vuruyorum. İngilizler dönüp hiçbir şey demiyorlar gülüyorlar geçiyorlar ama bizim burada öyle değil. İnsanlar şapkalarını önlerine koyması lazım. Biz Saracoğlu'na gittiğimizde takımımız sahada ısınana kadar Sayın Ali Koç yanımızda durdu. Onlar geldiğinde de ben Fenerbahçe ısınırken orada bekledim.

Kabus Bitiyor

Yrd.Doç.Dr. Bilgi, "Epidural boşluğa kateter yerleştiriyoruz. Kateteri 10-12 gün hastanın üzerinde tuttuğumuz oluyor. Kateter çıkarıldıktan sonra hastaların cinsel hayatı normale dönüyor. İlk cinsel birleşmenin ardından ağrı olmadığı anlaşılınca bir çoğu ilişkiye normal şekilde devam ediyor" dedi.
Bu yöntemde lokal anestezi gibi kadını psikolojik yönden etkileyen ağrı düşüncesini ortadan kaldırarak bir müddet sonrasında ağrının var olmadığı düşüncesinin ağırlık kazandığı ve diğer yöntemlere göre çok hızlı sonuç alınabilen bir yöntem olduğunu belirtti.
Kadınların cinsel ilişkiye girememesi veya ilişkiye izin vermemesi olarak nitelendiren kadınların korkulu rüyası vajinismus hastalığına Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli bir aneztesi uzmanı aylar süren bir çalışmasının ardından çözüm bulduğunu söyledi. Vajinismus'un toplumda sık görülen ve tedavisinin çok bilinmeyen bir hastalık olduğunu belirten Yrd.Doç.Dr. Bilgi, şöyle dedi:
"Vajinismus, cinsel ilişkiye girememe yani ilişki sırasında bayanın kendisini kasması ve cinsel ilişkiye izin vermemesidir. Vajinismus'un tedavisi genelde psikiyatrik yöntemlerle yapılıyor ve egzersizlerden oluşmaktadır. Bu zaman alıcı bir tedavi ve özellikle kırsal alanda yaşayan hastalar bu tedaviye uyum sağlayamayabiliyor. 2 ya da 3 yıl evli kalıp bunu başaramayan, cinsel ilişkiye giremeyen hastalar var. Tabi bu tip durumlar aileye yansıyor hatta boşanmaya kadar gidebiliyor."
Hastalığın tedavisi olarak hastalarına epidural aneztesi uyguladıklarını ifade eden Yrd.Doç.Dr. Bilgi, şunları söyledi:
"Epidural aneztesiye halk arasında 'Prenses doğum' deniliyor. Bu tekniği sezeryan ve ameliyatlarda da kullanmaktayız. Bu teknikle belden aşağısı uyuşturuluyor. Bu tedaviyi Vajinismus hastalığı için uyguladık ve başarılı olduk. 2-3 yıl cinsel ilişkiye girememiş hastalarımızın bu tedavi sonrasında çocukları oldu. Bu çok bilinen bir tedavi yöntemi değil. Epidural anestezi günümüzde kullanılmakta ama bu hastalık için kullanılmamakta ve buna literatürde rastlayamadım. Bu tedavide belden aşağısında ağrı kaybı olduğu için hasta ikna oluyor. 'Prenses doğumda' olduğu gibi 'Epidural kateter' takıyoruz. Hastalarımızda ilişki sonrasında bu kateteri tekrar çekiyoruz. Bu şekilde tedavi ettiğimiz hastalar oldu. Türkiye'de bu konuyla ilgili çalışma yapana rastlayamadım. Yapılan çalışmalar yeterli değil. Bu konu aileyi de ilgilendirdiği için böyle bir çalışma yapmak istedik."
Yrd.Doç.Dr. Bilgi, tedavinin nasıl uygulandığını da açıklayarak, "Epidural iğne yardımıyla giriyoruz ve epidural dediğimiz bir boşluk var oraya ince hortum şeklinde kateter yerleştiriyoruz. Bu kateterin içine ilk doz ilacı biz yapıyoruz. Bu yapacağımız ilaç altı ila yedi saat arasında etkili oluyor. Bu kateteri 10-12 gün kadar da hastanın üzerinde tuttuğumuz oluyor. Kateter çıkarıldıktan sonra hastaların cinsel hayatı normale dönüyor. İlk cinsel birleşmenin ardından ağrı olmadığı anlaşılınca bir çoğu ilişkiye normal şekilde devam ediyor" diye konuştu.

8 Nisan 2014 Salı

Hakkari’de hava hareketliliği

Yaklaşık iki yıldır silahların sustuğu ve hava hareketliliğinin yaşanmadığı Hakkari bölgesinde, helikopterler yeniden uçuşa geçti. Akşam saatlerinde Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı'ndan kalkan helikopterlerin, Çukurca ve Kato Dağı çevresine doğru yöneldiği belirtildi. Gece boyunca helikopter hareketliliğinin hiç durmadığı Hakkari'de, sabah saatlerinde de helikopter hareketliliği yeniden başladı. Şehir merkezinin semalarında manevralar yapan helikopterler, daha sonra Yeni Mahalle'de bulunan Fatih Kışlası'na indi. Burada bir süre duran helikopterler, yeniden kalkış yaparak Kato Dağı çevresine yöneldiler. Helikopter hareketliliğinin nedeni hakkında ise net bir bilgi alınamadı.

7 Nisan 2014 Pazartesi

Genetik Anlamda Çöp Nesil Yolda

"Genetik bozukluklar kanser oranını artırıyor"

TÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gürkan, tümör hücrelerindeki genetik bozuklukların normal hücrelerin kanserleşmesine neden olduğunu söyledi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Gürkan, "Tümör hücrelerindeki genetik bozuklukların normal hücrelerin kanserleşmesine neden olduğunu görüyoruz" dedi.

Gürkan, tıp fakültesinde düzenlenen toplantıda, günümüzde kanser oranı görülme sıklığının giderek artığını söyledi. Kanserin çeşitli nedenlerle ortaya çıktığını belirten Gürkan, şöyle konuştu:

"Tümör hücrelerindeki genetik bozuklukların normal hücreleri kanserleşmesine neden olduğunu görüyoruz. Artık günümüzde kanserde kişiye özgü tedavi başladı. Bu durum giderek normal gündelik yaşamımıza da girecek. Şöyle ki, kişinin genetik profiline bakılıp o kişinin yaşam süresince hangi hastalıklara yakalanma riskinin olduğu ya da o kişi, o hastalığa yakalandığında kişiyi hangi ilacın iyileştirebileceği, kişinin genetik profiline bakılarak tedavisi söylenebilecek. ABD'de ve bazı Avrupa Birliği ülkelerindeki ilaçların kutularında gerekli genetik test yapılmalıdır ibaresi yer alıyor. Kişi genetik test yaptırmadan o ilacı kullanamıyor."

Gürkan, genetik bozuklukların kanser oranını artırdığını, buna karşın kişinin kanserden veya diğer hastalıklardan korunmak için genetik test yaptırması gerektiğini vurguladı.

Akraba evliliklerinin hastalıklara etkisi

Akraba evliliklerinin genetik hastalıkların sık görülmesine neden olduğunu ifade eden Gürkan, şöyle devam etti:

"Mesela kadın ve erkek taşıyıcı oluyor. İki taşıyıcı bir araya geldiğinde hastalık ortaya çıkıyor. Dolayısıyla genetikçiler için aslında Türkiye, bu anlamda derya deniz. Çünkü bizde akraba evliliği oranı yüksek olduğu için genetik hastalık taşıyıcılığı da yüksektir. Avrupa popülasyonlarına göre, daha güneydeki topluluklara göre, bazı genetik hastalıkları daha sık görüyoruz."

Genetik hastalıkların nesiller boyunca taşınabileceğini belirten Gürkan, türk toplumundaki yanlış inanışlardan biride akrabalık bağının çok uzak olabildiği durumlarda insanlar bunu önemsememekte ve ciddi sorunlar ve bebek ölümleri ile karşılaşılabilmekte dedi. 

Dünyaya Yaşam Uzaydan gelmemiş olabilir

Dünya'nın en eski parçası bulundu

''Nature Geoscience'' dergisinde yayımlanan araştırmada, Avustralya'da bir hayvan çiftliği yakınında bulunan, saç telinden 2 kat kalın kristal zirkonun 4,4 milyar yıl öncesine ait olduğu belirtildi.

Wisconsin Üniverstesi'n den John Valley ve ekibi, iki tarihlendirme yöntemi kullanarak parçanın yaşını belirledi ve kristalin, Dünya'nın oluşumundan (4,5 milyar yıl önce) kısa süre sonrasına ait, bilinen en eski parça olduğu sonucuna vardı.

Bu incelemeler, Dünya'nın oluştuktan sonra hızla soğuduğu, dolayısıyla okyanusların ortaya çıkışının da sanıldığından daha eski olduğu teorisini güçlendirdi.

Valley, asıl merak uyandıranın Dünya'da yaşamın ne zaman başladığı, hayatın başlaması için Dünya'nın ne zaman yeterince soğuduğu olduğunu vurguladı.

Bilim adamı, 4,4 milyar yıl öncesine ait bu kristalin, mikrobik yaşamın 100 milyon yıl sonra başlamış olduğunu düşündürdüğünü belirtti.

Bu düşünce doğrultusunda dünyada yaşamın 4,3 milyar  yıl öncesinde başladığı sonucuna ulaşılabileceği ve bunun da zaman içerisinde ispatlanması dahilinde dünyaya yaşamın uzaydan geldiği teorisini tamamen çürütebileceğini belirtti.