5 Mart 2014 Çarşamba

Kılıçdaroğlu Edirne'de esnafı ziyaret etti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Edirne'de esnaf ziyareti gerçekleştirdi.
 
Kılıçdaroğlu, Saraçlar Caddesi'nde halkın büyük ilgisi ile karşılaştı. Tek tek dükkanlar ziyaret ederek esnafla sohbet eden Kılıçdaroğlu, hatıra fotoğrafları çektirdi. Kılıçdaroğlu'na Edirne Milletvekili ve Belediye Başkan Adayı Recep Gürkan eşlik etti. Gazetecilerin Edirne'yi nasıl buldunuz sorusuna Kılıçdaroğlu, "Edirne'yi çok iyi gördüm, cumhuriyetin kalesi burası. Yaşanan rüşvet ve yolsuzluk operasyonu dolayısıyla tepkisini alanlarda meydana koydu, kadınlar özellikle bu konuda çok tepkililer. Edirne kendisine yakışanı yaptı kısaca bunu söyleyebilirim” dedi.

4 Mart 2014 Salı

Her şeyi 10 saniyede yapıyorlar

Edinilen bilgiye göre olay, Pendik’te bulunan bir oto kiralama şirketinin önünde akşam saatlerinde yaşandı. Park halindeki kamyoneti önce başka bir araçla kontrol eden zanlı, etraf sakinleşince kamyoneti çalarak kayıplara karıştı. 10 saniyede gerçekleşen hırsızlık güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde hırsızın beyaz bir araç ile birkaç tur attıktan sonra park halindeki aracın yanına geldiği görülüyor. Aracın kapısını açan hırsız, kamyonete binerek saniyeler içinde uzaklaşıyor.
 
Kamyonetin çalındığını sabah işyerini açtığında fark eden işyeri sahibi Şenol Keskin durumu polise bildirdi. Keskin, “Dükkanımın önünden kolayca aracımı çalabiliyorlar. Bu bölgede son zamanlarda araç hırsızlıkları çoğaldı. Ben devletten bu konuda yardım istiyorum. Hırsızlarla ilgili bir kanun çıkartmalarını istiyorum. Aracın fiyatı 45 bin TL. Aracın daha 28 ay taksiti var ama araç ortada yok. Zaten hırsız yakalansa da ben aracın geri geleceğini sanmıyorum” dedi.
 
Kamera kayıtlarını inceleyen polis ekipleri, belirlenen eşkal üzerinde çalışma başlattı.

Genetik Testler Zararlı mı?

Genetik Testlere Türkiye’de ön yargıyla yaklaşıldığını ifade eden Genetik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan, genetik testlerin bazı hastalıkların erken tanısında hayat kurtardığını söyledi.
 
Bu testlerin korkutucu olarak gösterilmesinin düşündürücü olduğunu belirten Ulucan, bireylere ait en net bilgiyi genetik testlerin verdiğini kaydetti.
 
Günümüzde özellikle de medyada genetik testlerle ilgili çok farklı, çoğu zaman da spekülatif haberlerin yer aldığını kaydeden Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan, bu tür haberlerin toplumda genetik testlere karşı ön yargıya neden olduğunu söyledi.
 
Genetik testlerin, uzmanların yorumlaması şartıyla biyokimyasal testler gibi bireylere özel birçok bilgi verebildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ulucan, bazı hastalıkların erken tanısında da bu testlerin önemli olduğunu kaydetti. Yaptığı açıklamada Ulucan şunları söyledi.
 
“Günümüzde bazı erken tanı faktörleri, örneğin kanser tanısının konması, kan testleri ile yapılabilirken herhangi bir hastalığa yatkınlıkta şimdi basit bazı analizlerle yapılabilmekte. Sağlık alanında informatik ve teknolojik olarak bu kadar ilerlemişken genetik testlerin hala tartışılması ilginç. Genetik testlerin bu denli korkutucu olması gerçekten düşündürücü.”
 
Ulucan, bireylere ait en net bilgiyi genetik testlerin verdiğinin de altını çizdi. 
“Bireylere ait en net bilgiyi genetik testler vermektedir. Ancak epigenetik faktörler bazı durumlarda genlerin taşıdığı bilgiyi kısmen de olsa gizleyebilmekte. Ancak gene de en net tanının konması ve tedaviye kesin sonuç alabilmek için birçok durumda genetik testler gerekmektedir. Gelinen noktada test maliyetlerinin de düşmesi bu testlerin daha geniş yelpazede yapılmasına olanak sağlamaktadır"

Dar gelirlilerin yüzü “göl kart” ile gülecek

Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, ilçede yaşayan dar gelirli ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara destek olmak amacıyla, Göl Kart'a nakit yükleme uygulamasını hayata geçireceklerini müjdeledi.
 
Bugüne kadar hayata geçirdikleri sosyal projelerle ihtiyaç sahibi vatandaşlara umut olduklarını ifade eden Başkan Yakup Odabaşı, "Göl Kart” projesi ile yapılan ve alınan yardımların gizli kalacağını, ihtiyaç sahibi vatandaşların rencide edilmeyeceklerini bildirdi.
 
Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, hayata geçirdikleri "Göl Kart” ile ihtiyaç sahibi vatandaşlara yapılan yardımların gizli kalmasının sağlanacağını belirterek şunları söyledi:
 
"Göl Kart, ihtiyaç sahibi vatandaşların zor günlerinde imdadına yetişecek. Gölbaşımızda yaşayan dar gelirli ve ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza destek olmak amacıyla hayata geçireceğimiz yeni Göl Kart ile vatandaşlarımızın toplumda rencide ve teşhir edilmelerini de önleyeceğiz. Kapı kapı dolaşılıp yapılan erzak yardımlarına son verecek olan Göl Kartlara yapılacak aylık yüklemeleri, vatandaşlarımız ihtiyaç durumlarına göre istedikleri zaman harcayabilecekler."

Minibüs uçuruma yuvarlandı: 40 yaralı

Aksaray'da köydeki nişandan dönenleri taşıyan minibüsün 30 metrelik yükseklikten uçuruma yuvarlanması sonucu meydana gelen kazada, 40 kişi yaralandı.
 
Kaza, Aksaray merkeze 30 kilometre uzaklıktaki Dikmek Köy Yolu'nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Yukarı Dikmen köyünde nişandan dönenleri taşıyan Muhammet Dağdaş (23) idaresindeki 68 M 0160 plakalı minibüs, sürücünün köy yolunda rampa aşağı inerken virajı alamaması sonucu 30 metre yükseklikten uçuruma yuvarlandı. Kaza sonrası minibüste bulunan sürücü ve 39 yolcu yaralandı. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulanslarla Aksaray Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
 
Olay yerine gelen jandarma ekipleri yolda geniş güvenlik önlemleri aldı. Olay yerinde bulunan vatandaşlar aynı yolda birçok kazanın meydana geldiğini öne sürerek önlem alınmamasına tepki gösterdi.
 
Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Midibüs şarampole yuvarlandı: 40 yaralı

AKSARAY'da içinde nişandan dönenlerin bulunduğu midibüs şarampole yuvarlandı, 40 kişi yaralandı.
 
Kaza, bugün saat 15.00 sıralarında Dikmen Köyü'nde meydana geldi. 28 yaşındaki damat Gökhan İrgin, ailesi ve yakınları bugün Hürriyet Mahallesi'ndeki nişanın ardından Dikmen Köyü'ne dönmek üzere yola çıktı.
 
25 yaşındaki Muhammet Bağdaş yönetimindeki 68 M 0160 plakalı midibüs, Dikmen Köyü'nde iddiaya göre freninin tutmaması üzerine virajda kontrolden çıkıp şarampole yuvarlandı.Kazada araçtaki 40 kişi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla ve otomobillerle kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.

Rüzgarın kökünden söktüğü ağaç otomobilin üzerine devrildi

Tokat'ta şiddetli rüzgar nedeni ile kökünden sökülen kavak ağacı park halindeki otomobili kullanılamaz hale getirdi.
 
Edinilen bilgiye göre, Karşıyaka Mahallesi Sümer Caddesi'nde park halinde bulunan otomobilin üzerine rüzgarın kökünden söktüğü kavak ağacı devrildi. Otomobil sahibi aracının başına geldiğinde gördüğü manzara karşısında şok yaşadı. Otomobilinde büyük hasar meydana gelen Sedat Ay, kazada cana zarar gelmediği için şükrettiklerini söyledi. Şiddetli rüzgar nedeni ile kurumuş kavak ağacının otomobilinin üzerine devrildiğini ifade eden Ay, "Buradan geçen bir insanında başına bu ağaç düşebilirdi. Belediye'nin mücavir alan içerisinde kalan yerlere dikkat etmesi lazım. Burası istimlak edildi ve yol görünüyor. Ama orta refüjde kalan bu kurumuş ağaçlar kaldırılmadı” diye konuştu.
 
Olay yerinde polis inceleme yaparken, çevre sakinleri şiddetli rüzgar nedeniyle meydana gelen olayı meraklı gözlerle izledi.

Başkent’te silahlı soygun

Alınan bilgiye göre,olay sabaha karşı Ankara'nın Sincan ilçesi Plevne Mahallesi 16. Cadde üzerinde bulunan bir akaryakıt istasyonunda meydana geldi. Akaryakıt istasyonunda müşterinin bulunmadığı anı bekleyen yüzleri kar maskeli üç zanlı, akaryakıt istasyonuna geldi.
 
Şahıslar, akaryakıt istasyonunda görevliyi pompalı tüfekle tehdit edip etkisiz hale getirdikten sonra yaklaşık 4 bin lira çalıp kaçtılar. Zanlıların kaçmasının ardından istasyon görevlilerin ikazı üzerine olay yerine çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Polis ekiplerinin alan daraltarak yaptığı çalışmaların sonucunda istasyonu soyun zanlılardan biri saklandığı inşaatta yakalanırken, diğer üç zanlı çaldıkları parayla beraber kayıplara karıştı. Gözaltına alınan zanlı ifade işlemleri için Sincan Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Polis, diğer zanlıların yakalanması için çalışma başlattı.

3 Mart 2014 Pazartesi

Sarrazin kitabını tanıtamadı

Almanya'da göçmenler ve Müslümanlara yönelik açıklamalarıyla tartışma yaratan Thilo Sarrazin'in yeni kitabının tanıtımı için düzenlenen panel, protestolar nedeniyle bitirilmek zorunda kaldı. Federal Merkez Bankası eski yönetim kurulu üyesi ve Sosyal Demokrat Parti eski üyesi Thilo Sarrazin'in "Yeni Erdem Terörü-Almanya'daki İfade Hürriyetinin Sınırları" adlı üçüncü kitabının tanıtımı için düzenlenen panel, protesto gösterilerine sahne oldu.
 
Berlin'de düzenlenen panelde Sarrazin'in, Cicero dergisi temsilcileriyle, kitabı üzerine yapılan eleştirilerle ilgili konuşması planlanıyordu. Polis yetkilileri, en az 25 protestocunun panelin düzenlendiği Berliner Ensemble tiyatrosuna girmesiyle, panelin 40 dakika içinde sonlandırıldığını bildirdi.
 
 
 
Thilo Sarrazin, 2010 yılında yazdığı "Almanya Kendini Yok Ediyor" adlı kitapta, Türklerin ve Müslümanların topluma uyum sağlamadıklarını öne sürmüş, eğitim düzeyi düşük göçmenlerin Almanya'yı olumsuz şekilde etkileyerek aptallaştırdığını iddia etmişti. Sarrazin'in kitabında dile getirdiği görüşlere ilişkin eleştirileri "erdem terörü" olarak tanımlayarak yeni bir kitap kaleme alması tepki çekmişti.
 
Binanın önünde pazar sabah saatlerinden itibaren 90 kişilik bir grubun toplanarak "Irkçı Sarrazin" sözleriyle, paneli protesto ettikleri belirtiliyor. Cicero dergisi yetkilileri panelin ilk dakikadan itibaren gürültü nedeniyle yapılamadığını, bir grup protestocunun da içeri girmesiyle, panelin sonlandırılmak zorunda kaldığını açıkladı.
 
Thilo Sarrazin'in geçen hafta kitabının piyasaya sürüldüğü ilk günde de protestolar düzenlendi. Potsdam'da tanıtımı yapılan kitap için yaklaşık 400 kişi toplanırken, binanın dışında "Irkçılara ortam sağlamayın" sesleri yükselmişti.

Para ve Güzellik arasında yapılan TAKAS

Günümüz Evlilikleri Neden Bitiyor?
Bu yazımıza kısa bir internet de dolaşan bir sosyal paylaşım ile başlamak istiyorum.
 
Amerikanın finans şirketlerinden J.P. Morgan'ın CEO'su James Dimon tarafından zengin koca avcısı kıza verildiği söylenen cevap ;
 
Cevabı Mr. James in verip vermediği veya kurgu olup olmaması ile ilgilenmiyoruz. Yazının devamında bizim için ilgi çekmek istediğimiz konuya ışık tutan bir anlatım olması nedeni ile yayınlıyoruz.
 
Soru genç ve güzel bir kız tarafından bir finans forumunda sorulan bir soru olduğu iddia ediliyor. Gençlerin değer kriterleri ile zenginlerin değerleri arasındaki farkı çok net ortaya koyan bir yazı. Sonuna kadar okumanız dileği ile.
 
...........................................................................................................................................

Güzellik ve para Arasındaki Takas İlişkisi

SORU
 
Zengin bir adamla evlenebilmek için ne yapmalıyım ? Sizinle dürüst olacağım. Bu yıl 25 yaşına giriyorum. Çok güzelim, iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim. Yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan bir adamla evlenmek istiyorum. Aç gözlü olduğumu düşünebilirsiniz fakat New York’ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan insanlar orta sınıf sayılıyor. Çok şey istemiyorum.
  • Bu sitede yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan biri var mı?
  • Hepiniz evli misiniz?
  • Boşanma düşüncesindemisiniz?
  • Yada, "Daha güzel biri için evliliğimi bitirebilirim" düşüncesi sizlere ne kadar yakın?
  • Sormak istiyorum, sizin gibi zengin insanlarla evlenmek için ne yapmam gerek?
Bugüne kadar birlikte olduğum erkekler arasında en zengini yılda 250 bin dolar kazanıyordu. Central Park’ın batı yakasında, yüksek bütçeli rezidanslarda yaşamak isteyen biri için yıllık 250 bin dolar yeterli değil. Size alçak gönüllülükle soruyorum:
 
Zengin bekarlar nerede takılır? (Lütfen bar, restaurant, spor salonu gibi mekanların isimlerini ve adreslerini yazın.)
Hangi yaş kategorisine odaklanmalıyım?
 
Çoğu zenginin eşleri neden ortalama güzellikte? Bir kaç kızla tanıştım; güzel veya ilgi çekici değiller ama zengin erkeklerle evlenebiliyorlar.
Peki sizler; Kimin Eşiniz, kimin yalnızca sevgiliniz olabileceğine nasıl karar veriyorsunuz? Benim hedefim evlenmek.
Bayan Güzel ................
 
CEVAP
 
Sevgili Bayan .....,
 
Yazınızı büyük bir ilgiyle okudum. Tahmin ediyorum ki sizin gibi aynı soruları soran pek çok genç kız var. Lütfen profesyonel bir yatırımcı olarak durumunuzu analiz etmeme izin verin.
 
Benim yıllık gelirim 500 bin doların üzerinde, sizin kriterlerinize uyuyor, bu sebeple okuyan kimsenin zamanını çalmadığımı ümit ediyorum.
 
Bir iş adamı gözünden bakarsak, sizinle evlenmek çok kötü bir fikir.
 
Cevabı çok basit, lütfen açıklamama izin verin.
 
Detayları bir kenara bırakırsak, yapmaya çalıştığınız şey aslında şudur: “Güzellik” ile “Para” ikilisini takas etmektir.
 
Şöyle ki; A kişisi güzelliği sağlar, B kişisi de bunun için ödeme yapar, gayet adil görünüyor. Fakat sizin tarafınızdan..
 
Burada ölümcül bir problem var; sizin güzelliğiniz kaybolacak ama benim param iyi bir sebep olmadıkça tükenmeyecek. Aslına bakarsanız, benim gelirim yıldan yıla artabilir, ancak siz yıldan yıla güzelleşemezsiniz. Bu sebeple, ekonomik açıdan bakarsak, ben değer kazanan bir varlıkken siz değer kaybeden bir varlıksınız. Hem de sıradan bir değer kaybı değil, katlanarak artan bir değer kaybı.
 
Eğer güzellik sizin tek varlığınız ise, değeriniz 10 yıl sonra çok daha düşük olacak. Sizden daha fazla değere sahip olanlar ise vitrinde satışta olacak.
 
Wall Street’te kullandığımız bir terimden yola çıkarsak, sizin için “takas pozisyonu” diyebiliriz, kısaca bu terim değersiz yada değer kaybedeceğini bildiğiniz ürün ile daha değerli yada değer kazanacak ürün arasında değişim yap değersiz olanı elden çıkar anlamına gelir. Bu bizleri sürekli elimizdeki değersiz yatırım enstrümanlarını değerli bulabilecek kötü yatırımcı arayışına iter.
 
İyi yatırımlar elden çıkarılan değil “satın al ve bekle” türü yatırımlardır.
 
Bu sebeple sizi satın almak iyi bir fikir değil, bu yüzden sizi kiralamayı tercih ederim. Çünkü "alışveriş değeri" düşen bir şeyi uzun süre elde tutmak hiç de iyi bir fikir değil. Aynı şey sizin istediğiniz evlilik için de geçerli.
 
Söylediklerim size zalimce geliyorsa şöyle düşünün; tüm paramı kaybetseydim, beni terk etmezmisiniz? Kesinlikle edersiniz. O zaman bunda zalimce bir şey yok. Aynı şekilde siz güzelliğinizi kaybettiğinizde, benim de çıkış yolunu bulmam lazım.
 
Yıllık geliri 500 bin doların üstünde olan insanlar kesinlikle aptal değil; Şunu çok net anlamalısınız
 
"Dünya aptalların istikrarlı bir şekilde yılda 500 bin dolar kazanabildiği"
 
bir yer değil. Öyle olsa siz de ilk davranış şekli olarak kazanmayı düşünürdünüz değil mi?
 
Bizler Sizinle yalnızca çıkarız, gezeriz güzel olduğunuz müddetçe tarifinizdeki türde takas ilişkisine gireriz. Ama evlenmeyiz. Size, zengin bir adamla evlenme fikrini unutmanızı öneririm.
 
Üstelik değerli olduğunu düşündüğünüz varlığınız olan "Güzellik" elinizde tutmak için giderek daha fazla masraf yapacağınız bir yatırım olmak zorunda.
 
Katlanarak artan bakım maliyetleri ticari açıdan riskli yatırımlar olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle Değeriniz bizim açımızdan risklidir. Kesinlikle de kalıcı değildir.
 
Unutmayın; Ekonomi, güzel veya yeni olanın eskisi ile değişimi üzerinedir. Eski elden çıkartılır. Siz dahil tüm insanlar için bu şekildedir. Sizde eskidiği için kullanılabilir ama modası geçti diye attığınız bir eşyanızı hatırlayınız.
 
Bu arada, yılda 500 bin dolar kazanan o zengin siz olabilirsiniz. Bilimsel olarak daha yüksek bir olasılık.
 
Hedefiniz "para"; ama ulaşma yolunuz yanlış. Zira o kadar parayı kazanmak, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinizden daha yüksek. Aradığınız zengini wall street de bulabilme ihtimaliniz ise nerede ise yok. Başka yerlerde şansınızın daha yüksek olacağını düşünüyorum.
CEO J.P. Morgan
 
...........................................................................................................................................
 
Evlilik Kurumunun giderek yok olduğu ülkeler bize fikir verebilirler. Yukarıdaki gerçek olduğu iddia edilen forum görüşmesinin doğru olup olmaması çok da önemli değildir aslında.
 
Ortada çok daha ciddi bir gerçek var. Bu gerçeğe işaret etmek için kurgu bir yazı da olabilir bu. Yine de bir gerçeği değiştirmez. O gerçek nedir?
 
Günümüz kadınları bir şekilde güzelliğin "olmazsa olmaz" olduğu düşüncesine yönlendiriliyor. Bu kötü bir şey değil tabii ki de.
 
Kadınların; bakımlı, güzel, çekici, beğenilen, arzulanan bir kadın olma istekleri anlaşılabilir bir şeydir. Aynı durum erkekler içinde mevcuttur.
 
  • Sorun; kadınların güzel olma istekleri değildir.
  • Sorun; kadınların güzellik karşısında ben güzelim düşüncesi ile beklentilerinin giderek yükselmesi de değildir.
  • Her insanın beklentisi yüksektir. Sorun bu beklenti kriterlerinde dir.
  • Her insan dünyada cenneti yaşamak ister ve bu anlayış ile hareket eder. Bu bir sorun mudur? Hayır.

Sorun şudur

Tıpkı yukarıdaki gibi "TAKAS" edilebilme olasılığı düşüncesindedir. Genç ve güzelim Zenginler benden iyisini bulamaz mantığıdır. O halde en zengini ile birlikte olmalıyım düşüncesidir. Değerlerin değil paranın kriter olarak öne geçmesidir.
 
İnsanların mutluluk arayışlarındaki kriterler değişmiştir. Çevrenizdeki çocuklara sorun; "Büyüyünce ne olacaksın" diye. Hepsi bir şeyler söyleyecektir. Ama hiç birisi "mutlu olucam" demez. Çünkü biz onları mutlu olmaları için değil "BİR ŞEY" olmaları (doktor, mühendis vb..) için eğitiyor ve yönlendiriyoruz. Şunu olursan mutlu olursun düşüncesini vermek ne kadar doğru.
 
Kadınlar; televizyonlarda başarılı kadınların güzel ve bakımlı olması ile para arasında bir ilişki olduğunu düşünüyorlar. Bu kısmen doğrudur. Paranız var ise bakım ve güzellik gibi masraflarınızı rahatlıkla karşılar ve yaşıtlarınızdan daha çekici görünebilirsiniz.
 
Ama iyi bir evlilik kriterinin zengin bir adam ile evlenmek ile olacağının düşüncesi bana biraz tehlikeli bir düşünce gibi geliyor. Yada zengin erkeğin evlilik kriterlerinin en önemlisinin güzellik olduğu düşüncesi de...
 
Evliliklerin giderek azalması ve boşanmaların giderek artması bir yerlerde eskiye göre bir şeylerin değiştiğini gösteriyor ve ne kadar görmezden gelsek de bu gerçek artık hayatımızın içinde.
 
Evli veya bekar kadınların "Gencim, Güzelim Elimi Sallasam Ellisi" ifadesi büyük olasılık ile sonu hüsran olan hayat beklentilerini sağladığı artık görülebilen bir gerçek.
 
Gençliği çok güzel olan bayanların çok azı yolun yarısını geçtiklerinde ilk eşleri ile birlikte yaşamlarını devam ettiriyorlar. Herkesin çevresinde genç ve güzel bir kadınla ilgili olumsuz bir örnek mevcut olması da bu nedenledir.
 
Kadınların anlamaları gereken çok önemli noktalar var. Bir "LÜTUF" gibi sunulan şeylerin aslında olması gereken şeyler olduğunun farkına varmalılar.
 
  • Genç ve güzelim (bu değerler sadece sende yok üstelik neye göre kime göre, üstelik 10 bin usd ye senden daha güzel olunabiliyor)
  • Namusluyum (aksi bir davranış şekli boşanma sebepleri arasındadır (TMK m. 162 veya 163))
  • Akıllıyım ( merak etme gelecek bunun somut kanıtı olacak; haklıysan bu senin artın)
  • Bakımlıyım ( aksi bir davranış şekli boşanma avukatı arasındadır. (TMK m. 166) )
  • Sadakat duygum (cinsel sadakat , duygusal sadakat) çok gelişmiş (aksi bir davranış şekli boşanma sebepleri arasında,(TMK m. 161 veya 166) üstelik tazminat (TMK 161 için) ödeyen sen olursun)
Yukarıda listede bulunan özellikler artık bir özellik değil. Bunlar zaten olması gereken akıllı veya güzel olmanın dışındaki her seçeneğin yokluğu boşanma sebepleri arasında olan özelliklerdir.
 
  • Cinsel sadakat yokluğu (TMK m. 161 Zina ) boşanma sebepleri arasındadır.
  • Onur Kırıcı Davranış (TMK m. 162) boşanma sebepleri arasındadır.
  • Haysiyetsiz Yaşam Sürme (TMK m. 163) boşanma sebepleri arasındadır.
  • Duygusal sadakat yokluğu, bakımsızlık; Evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166) boşanma sebepleri arasındadır.
Kadınlar bunları bir lütuf gibi gördükleri müddetçe yada zaten boşanma sebepleri arasında olan bir çok özelliği sanki bir lütuf gibi gördükleri müddetçe evliliklerin yaşam şansı yok.
...........................................................................................................................................
 
Bu makalemizde kadınları hedef almadık tabii ki de erkeklerin de yaptıkları çok hata var. Fakat genel düşünce olarak giderek yaygınlaşan zengin ve parası olan erkek arayışı ile beklentileri yükselen kadınlara bir hatırlatma yapalım istedik.
 
Nasıl tesettürlü kadınların namusluyum düşüncesi ile beklentilerini yükseltmesi yanlış ise;
 
Genç ve güzel kızlarımızın da sadece bu değerleri nedeni ile iyi bir birliktelik beklentisini yükseltmesi o kadar yanlıştır.
 
Namuslu olmak tabii ki olması gereken bir şey. Çok namuslu ve kaprisli bir kadınla evlenmek sorusunu çevrenizdeki erkeklere sorun o zaman. Yada çok güzel ama salak bir kadının evliliği sizce nasıl bir erkekle son bulur bir tahmin yapın ama iki dakika düşünerek.
 
Unutulmamalı; beklentileri yükseltmek yanlış değildir. Bu beklentiyi yükseltmek için dayandırılan sebep yanlıştır.
 
Bu sebeplere dayanarak yükselen beklentiler davranışlara da yansımaktadır. Bunu kimsenin inkar edebileceğini sanmıyorum.
 
Erkeklerin zekası ile alay etmek ise iyi sonlanan bir davranış olacağını düşünmüyorum.
 
Yüksek beklentilerden kazançlı çıkan sadece boşanma sebepleridır.
 
Kaynak: netbosanma.com/gunumuz-evlilikleri-neden-bitiyor/