5 Ekim 2014 Pazar

Gelecek Güeş enerjisinde

Diğerlerini unutun... Uluslararası Enerji Ajansı Raporu'na göre 2050'ye kadar küresel elektrik üretiminin en büyük kaynağı o olacak.

Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre yakın gelecekte, elektriğin küresel ölçekte asıl kaynağı güneş olacak. IEA'nın yayımladığı "Güneş Enerjisi Teknoloji Yol Haritası Raporu'na göre, 2050'ye kadar güneş enerjisi; elektrik üretiminde fosil, rüzgar, hidro ve nükleer enerji kaynaklarını geride bırakacak.

- Sistem kurulum maliyetlerindeki düşüş de elektrik üretiminde güneşin payını artıracak. 2050'de elektriğin yüzde 16'sı fotovoltaik hücrelerden (güneşten, elektrik elde etme yöntemi), yüzde 12'si de diğer güneş enerjisi sistemlerinden üretilecek.

- Güneş, uzun dönemde enerjide kaynak çeşitliliğini arttırarak özellikle fosil yakıtlardaki fiyat dalgalanmalarına karşı arz güvenliğine katkıda bulunacak. Sera gazı salınımı olmayan güneş enerjisi sayesinde 2050'de yıllık 6 milyar ton karbon emisyonu da engellenecek.

PEKİ ŞİMDİ DURUM NEDİR?

Dünya genelinde 2014 itibarıyla güneş enerjisindeki toplam kurulu güç 150 gigavata ulaştı. 2050 yılında bu kapasitenin 4 bin 600 gigavata çıkacağı öngörülüyor. Bu arada, yeni güneş enerji sistemlerinden elde edilen elektriğin maliyeti, kullanılan teknolojiler ve elektrik üretilen bölgeye bağlı olarak megavat saat başına 90 dolar ile 300 dolar seviyelerinde bulunuyor

3 Ekim 2014 Cuma

Enerji içecekleri Cinsel Performansı Azaltıyor

İlk olarak uzun yol tır şoförleri ve sporcular için üretilmeye başlanan ama daha sonra gençlerin enerjik olmak için kullanmasıyla satışı yaygınlaşan ve tüketimi giderek artan enerji içecekleri, her yaştan insanın tercihleri arasında yer alıyor. Ancak enerji içeceklerinin tüketiminde dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar var… Çünkü enerji içecekleri kişiye geçici bir süre enerji veriyor ama yanlış ve aşırı kullanıldığında vücuda verdiği zararlar bu enerjinin yanında azımsanmayacak kadar fazla olabiliyor. Peki, enerji içecekleri nedir, ne değildir? Enerji içecekleri kullanılmalı mı, kullanılmamalı mı? Veya nasıl kullanılmalı? Enerji içeceklerinin içinde neler var? Enerji içecekleri vücutta ne yapıyor? Enerji içecekleriyle spor içeceklerinin farkı ne? Enerji içecekleri cinselliği nasıl etkiliyor? Kimler enerji içeceği kullanmamalı? Enerji içecekleri alkol ile birlikte alınabilir mi? İşte tüm soruların yanıtları…

Enerji içecekleri ile spor içeceklerini birbirinden ayırmak gerekir

Dayanıklılığı ve fiziksel performansı, zihni anlamda uyanıklığı ve konsantrasyonu arttırmak, tepkileri hızlandırmak, metabolizmayı canlandırmak ve toksinlerin vücuttan atılımını kolaylaştırmak fikrinden yola çıkılarak üretilen enerji içecekleri, uyanık kalmayı sağladığı için sınav öncesi ders çalışırken ya da gece dışarıda uzun saatler eğlenmek için kalan gençler arasında yaygın olarak tüketiliyor. Oysa enerji içecekleri ile spor içecekleri birbirinden çok farklı… Bu nedenle sporcu içecekleri ile enerji içeceklerini karıştırmamak, aradaki farkı bilerek tüketmek insan sağlığı açısından son derece önemli… Enerji desteği sağlayan ve sporcular için önemi yadsınamaz olan spor içeceklerinde karbonhidrat, vitamin, mineral ve sodyum, potasyum gibi kan için gerekli maddeler bulunuyor. Spor içecekleri ağır spor yaparak sıvı kaybeden kişiler tarafından, su ile birlikte tüketebiliyor. Enerji içeceği olarak adlandırılan içeceklerde ise kafein, taurin ve guarana gibi uyarıcı maddeler yer alıyor.

Enerji içeceklerinin içinde neler var?

Bir kutu enerji içeceğinde zihinsel işlevler üzerinde önemli bir madde olan kafein bulunuyor ve uzun süren aktivitelerde yağların yakılmasını artırarak daha fazla enerji sağlıyor, uyanık ve aktif olunmasına yardımcı oluyor. Stres veya yorgunluk anında, vücutta önemli bir antioksidan olan taurin seviyesi düşüyor. Vücuttan zehirli maddelerin atılmasına yardımcı olan glukuronolakton, glikoz parçalandığında ortaya çıkıyor ve hemen enerji veriyor. Enerji metabolizmasında etkili olan B grubu vitaminler, fiziksel ve zihinsel performansı artırıyor. Taurin, glukuronolakton ve B grubu vitaminler dışında enerji içeceklerinde bol miktarda glikoz, sükroz, guarana (bir çeşit kafein), inositol, carnitine, creatine, yapay tatlandırıcılar, yapay aromalar, yapay renklendiriciler ve etil alkol yer alıyor. Bazı ürünlerde ise haşhaş tohumu özü ve efedrin de bulunabiliyor.

Enerji içeceklerinin vücuttaki etkileri yıkıcı olabiliyor

Vücut organlarını fazlaca yoran ve böbreküstü bezleri için zararlı olabilen enerji içeceklerinin içerdikleri yüksek oranda kafeinden dolayı çok fazla tüketilmemesi gerekiyor. Çünkü kilo alınımına, kalp ve kan damarlarında sorunlara yol açabiliyor, fazla tüketilmesi halinde çarpıntı yapabiliyor, tansiyonu yükseltebiliyor, asabiyet, huzursuzluk, uykusuzluk, sık tuvalete çıkma, ağız ve diş problemleri, terleme, ellerde titreme, bulantı, kusma, karın ağrısı, göğüs sancısı, baş dönmesi, uykusuzluk, bağımlılık hatta kalp krizlerine neden olabiliyor. Çok yüksek oranda şeker (15 tatlı kaşığı) içerdiği için susuzluğa (dehidrasyon) sebep olabiliyor. Yapay aromalar ve renklendiriciler, migrenden çeşitli baş ağrılarına, baş dönmesinden, saldırgan davranış geliştirmeye, hiperaktivite, kontrol edilemeyen bağırmalar ve ağlamalara, endişelere, düz oturamamaya ve çocuklara odaklanamama gibi pek çok soruna sebep olabiliyor. B vitaminleri fazla tüketildiğinde karaciğer zehirlenmesine, yanma hissine ve cilt lezyonları gibi motor ve duyu problemlerine sebep olabiliyor. Kafein kızarıklık, kaşınma, dil, yüz, ağız ve dudak uyuşması, nefes alma zorluğu, göğüs sıkışması ve kusma gibi çeşitli ciddi alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor. Ayrıca aşırı miktarda kafein tüketimi kronik strese, depresyona ve anksiyeteye yol açabiliyor. Bu nedenle enerji içeceklerinin antibiyotik ilaçlar, nefes açıcı ilaçlar, alkol ile birlikte kullanılmaması önem taşıyor. Bu nedenle gençler arasında kullanımı giderek artan enerji içeceklerinin okullarda satılması yasak...

Milli Eğitim Bakanlığı, 21 Temmuz 2011 tarihli, 41 sayılı ve Okul Kantinlerindeki Gıda Satışı konulu bir Genelge yayınladı...

Okul kantinlerindeki gıda satışını düzenleyen Genelge'ye göre; eğitim kurumlarının, yatılı veya pansiyonlu yemekhaneleri dahil olmak üzere kantinleri, çay ocakları, büfeleri vb yerlerde çocukların dengesiz beslenmesine şişmanlığa (obezite) sebep olabileceğinden, doğal maden suları hariç, enerji yoğunluğu yüksek, besin değeri düşük olan (enerji içecekleri, gazlı içecekleri, aromalı içecekler ve kolalı içecekler) ile kızartma ve cipslerin satışları yapılmayacak, otomatik satış yapan makinelerde bulundurulmayacak...

Çünkü gençler enerji içeceklerini, derslere motive olmak veya sınavlarda uyanık kalabilmek için tüketebiliyor ama bunun için daha sağlıklı yollar bulmak gerekiyor. Enerji içecekleri hakkında yapılmış yeterli araştırma bulunmadığından, sağlık üzerine etkileri kesin olarak bilinmiyor ama bilinenler bile çok fazla kullanılmaması için yeterli gibi görünüyor.

Alkol karıştırılmaması ve birlikte alınmaması tavsiye ediliyor

Enerji içecekleri dolaylı olarak, alkolizme zemin hazırlayabiliyor. Çünkü kafein dozu yüksek olan enerji içeceğine alkol karıştırarak içmek, yorgunluk hormonu olarak bilinen kortizol hormonunun işlevselliğini yitirmesine ve hormonsal bozukluklara neden oluyor, böylece sarhoş olduğunu hissedemeyen, alkolün etkilerini fark edemeyen kişi daha çok içki içiyor ve bu durum trafik kazalarına ve alkol zehirlenmelerine yol açabiliyor. Bu nedenle enerji içeceklerinin alkol karıştırılmaması ve birlikte alınmaması tavsiye ediliyor.

Enerji içecekleri gerçekten cinsel performansı arttırıyor mu?

İnsanın dünyada tadabileceği en güzel zevklerin başında cinsel birliktelik geliyor. Günümüzde tabu olarak algılanan ve çiftlerin gözünü korkutan cinsellik, sanıldığı gibi bir sınav, kara bir bulut ya da kâbus değil…

Uzmanlar tarafından seks yapmak; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif ediliyor. Dolayısıyla seks yapmak, beslenme ve dinlenme ihtiyacı gibi kişinin zamanı geldiğinde, yani hormonları harekete geçtiğinde yaşaması gereken çok özel ve güzel bir dürtünün ifade ediliş şekli… Bu nedenle “Enerji içecekleri cinsel performansı arttırır”, “Enerji içecekleri seks gücüne güç katar” gibi doğru bilinen yanlışlara (cinsel mitler) son vermek önemli… Çünkü enerji içeceklerinin yaşanılan cinselliğe çoğu zaman olumlu bir katkısı olmadığı gibi, çok fazla ve alkolle birlikte kullanıldığında, aşırı performans beklentilerinden, yoğun şeker, kafein ve enerjiden dolayı sertleşme sorunlarına ve erken boşalmaya yol açabiliyor. Bu nedenle çoğu zaman, enerji içecekleri cinsel performansı arttırmıyor, aksine azaltabiliyor.

Enerji içecekleri kime yasak olmalı?

Çoğu ülkede insan sağlığına zararlı olması gerekçesi ile yasaklanması gündemde olan enerji içeceklerini, yaşlıların, gençlerin, çocukların, hamile ve emziren kadınların, alkol tüketenlerin, aktif sporcuların, kafeine duyarlı olanların, diyet yapanların, yoğun stres yaşayanların, tansiyon, kalp ve dolaşım sorunu olanların kullanmaması önem taşıyor. 

2 Ekim 2014 Perşembe

Dev Bankaya İcra zaferi

Bir vatandaş dev bankaya haciz koydurdu!

Kredi alırken ödediği 'dosya masrafı' kendisine iade edilmeyen vatandaş, banka için haciz kararı aldırdı.

Bankadan kredi çekerken ödediği ‘dosya masraf’larını geri isteyen Mehmet Kodalak alacağını bir türlü kahsil edemeyince avukatı bankaya haciz koydurdu. Borcu anında ödeme sözü aldıklarını söyleyen avukat, “Bu belki Türkiye tarihinde bir ilk” dedi.

Banka kredileri için alınan dosya masraflarının geri ödenmesiyle ilgili süreçte “Türkiye tarihinde bir ilk” diye nitelenen ilginç bir olay yaşandı.

- Mehmet Kodalak, bir bankanın Avcılar şubesinden 11 Mart 2008’de 70 bin lira konut kredisi; aynı bankanın merkez ve İkitelli şubelerinden de 6 Aralık 2010’da ve 29 Ocak 2013’te bireysel tüketici kredisi çekti.

- Bu krediler için banka, “dosya masrafı” adı altında Kodalak’tan 2 bin 213 liralık kesinti yaptı. Kodalak, mahkemelerin “dosya masraflarının tüketicilere iade edilmesi kararları” üzerine avukatı Ali Çezik’e başvurdu.

EN YAKIN ŞUBEYE HACZE GİTTİLER

-Avukat Çezik, 17 Temmuz 2014’te, masrafların tahsili için İstanbul 35. İcra Müdürlüğü’ne takip kararı aldırdı. Kesin takip tebligatına ve bankanın hukuk bürosuyla yapılan görüşmelere rağmen 2 ayda sonuç alamayan Avukat Çezik, ‘kasa haczi’ talep etti. İcra müdürlüğünün kasa haczi kararı vermesinin ardından avukat Çezik, icra memuru ve yedi eminle bankanın en yakın şubesi olan Çağlayan şubesine hacze gitti.

- Bankadaki görevlilerinden müvekkilinin alacağını isteyen Çezik, görevlilere mahkeme kararını gösterdi. Çezik, görevlilerin 1 saat içinde eft yoluyla ödeme yapılacağı taahhüdünü memur ve yedi emin imzasıyla tutanağa yazdırarak bankadan ayrıldı. Çezik’in faiz ve masraflarla toplam 2 bin 700 lira alacağı tahsil edeceği öğrenildi.

“TÜRKİYE HUKUK TARİHİNDE BİR İLK”

Banka çıkışında gazetecilere açıklama yapan Avukat Çezik, “Bankanın ödemediği borç için bankaya hacze gelmiştik. Şimdi fiili haciz yaptırmadılar ve borcu hemen ödeyeceklerini söylediler. Gün içerisinde icra hesabına eft geçilecek. Bu şekliyle de bankanın direndiği borç bugün itibarıyla ödenecek. Bu da Türkiye hukuk tarihinde belki ilk diye düşünüyorum. Bundan sonra, en azından böyle durumlarda bankalara veya büyük şirketlere bir ders olur. Hukuk herkese hukuktur” diye konuştu

1 Ekim 2014 Çarşamba

Dağcı Katliamı

Japonya'da volkan patlaması: 30 dağcı öldü

Japonya’da dün yaşanan volkan patlaması sonrası devam eden arama kurtarma çalışmalarında 30 dağcı ölü bulundu.

Kurtarma görevlilerinin Ontake dağının zirvesi yakınlarında, yaklaşık 3 bin metrede bulunan dağcıların tamamının ‘ani kalp durması’ nedeniyle yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor.

Japon yetkililer doktor muayenesi yapılmadan ölümlerin doğrulanmayacağını bildirdi.

JAPONYA’DA YANARDAĞ PATLADI

Polis yetkilileri dağcılardan en az dördünün günün ilerleyen saatlerinde zirveden aşağıya indirileceğini açıkladı.

Japonya’nın orta kesiminde yer alan Ontake Dağı dün öğlen saatlerinde patlamasıyla bölge tamamen külle kaplanmış, ilk haberlerde dağın eteklerinde 250 kişinin mahsur kaldığı açıklanmıştı. 

Akşam saatlerinde ise mahsur kalanların büyük bir bölümü yürüyerek aşağı inmeyi başarmış, ancak 45 kişinin halen kayıp olduğu bildirilmişti.

Başkent Tokyo'nun 200 kilometre batısındaki yanardağın lav püskürtmediği belirtildi. 3 bin metre yüksekliğindeki Ontake yanardağı en son 7 yıl önce patlamıştı.

29 Eylül 2014 Pazartesi

Sorunsuz Hamilelik

Sağlıklı ve sorunsuz bir hamilelik süreci geçirmek tüm kadınların hayalidir. Bu hayal hamilelik öncesinde ve sırasında alınacak bazı basit önlemlerle çoğu zaman kolayca gerçekleştirilebilir.

Bir kadının beslenme durumu, genel sağlığı ve günlük rutin yaşantısı bebeğin dokuz ay boyunca gelişeceği ortamı olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilir.

Zayıf, çaresiz ve korunmasız bir bebek dokuz aylık macerasında tamamı ile annesine bağlıdır. Anne adayının hamile kalmadan önce bu döneme iyi bir şekilde hazırlanması vücudunun hamilelik sürecine uyum sağlamasını kolaylaştırır.

Hiçbir zaman çok geç değildir. Hamile kalmaya karar verdiğinizde aşağıdaki adımları takip etmeniz bebeğiniz ve kendi sağlığınız açısından önemlidir.

Muayene Olun

1. Doktorunuzu ziyaret ederek bebek sahibi olmaya karar verdiğinizi belirtin. Düzenli gittiğiniz bir jinekoloğunuz yoksa mutlaka kendinize uygun bir jinekolog bulun. Ufak ya da büyük, bazı sağlık sorunlarının hamile kalmadan önce giderilmesi hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı açısından önemli olabilir. Bazı yüksek riskli durumlarda ya da aile öyküsü varlığında genetik danışmanlık ya da inceleme gerekli olabilir.

2. Jinekolojik muayeneyi ihmal etmeyin. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve PAP smear da dahil olmak üzere komple bir muayene o zamana kadar fark etmediğiniz bazı sorunların ortaya çıkmasını sağlayabilir.

3. Düzenli ya da belirli aralıklarla kullandığınız ilaçlar varsa bunları doktorunuzla mutlaka görüşün. Bazı ilaçların erken hamilelikte kullanılamayacağını unutmayın. Hamile kalmaya karar verdiğinizde soğuk algınlığı ilaçları, ağrı kesiciler gibi bazı ilaçları kullanırken mutlaka doktorunuza problem yaratıp yaratmayacağını sorun.

4. Aşılarınızın eksiksiz olduğundan emin olun. Bazı çocukluk çağı hastalıklarını geçirmemiş olabilirsiniz. Bunlara karşı aşılanmanız önemli olabilir.

5. Düzenli kontrollerinizi ihmal etmeyin. Hamile kaldıktan sonra doktorunuz belirli aralıklarla sizi muayene edip bebeğinizin sağlığını ve gelişimini kontrol edecektir. Bu kontrollerde doktorunuz bazı testler yapacaktır. Bu testler sağlıklı bir hamilelik ve bebek için çok önemlidir. Aklınıza takılan her soruyu doktorunuza yöneltin. Doktorunuzun bir görevi de hamilelik süresince size önderlik etmek, yönlendirmek ve eğitmektir.

6. Diş hekiminizi ziyaret edin. Dolgu, çekim gibi diş tedavilerinizi hamile kalmadan önce yaptırmanız uygun bir davranış olacaktır. Hamilelik diş sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilir. 

28 Eylül 2014 Pazar

Rihanna e Kardashian görselleri de sızdı

Kim Kardashian, Rihanna ve Avril Lavinge'in de çıplak fotoğrafları sızdı!

Ağustos ayında başlayan ve birçok ünlü yıldızı etkileyen hack'lenme olayı şimdi de Kim Kardashian, Rihanna, Avril Lavinge ve oyuncu Kaley Cuoco'yu (The Big Bang Theory - Penny) vurdu. Apple'ın iCloud sisteminden sızan fotoğraflar internet üzerinde hızlı bir şekilde yayıldı.

Geçtiğimiz ay Jennifer Lawrance, Kate Upton ve Selana Gomez gibi ünlü isimlerin fotoğraflarının internete sızdırılmasıyla gündeme gelen Apple’ın iCloud hizmetinin son mağdurları da Rihanna, Avril Lavinge, Kim Kardashian ve Kaley Cuoco oldu.

Ünlü isimlerin çıplak fotoğrafları ve seks videolarının internet ortamına düşmesinin ardından FBI soruşturmalara başlamıştı.

İlk edinilen bilgilerde hacker’ların iPhone kullanan ünlü isimlerin iCloud hesap şifrelerini ele geçirerek, onların fotoğraflarını ele geçirmiş ve bunları sosyal ağlarda ve forumlarda yayınladılar. Apple ilk olarak bu açığın kapatıldığını açıklamış ve sonrasında da bu sorunun iCloud’dan kaynaklanmadığını duyurmuştu.

Bu gelişmelerin ardından hacker’lar yine ünlü isimlerin çıplak fotoğraflarını ele geçirerek onları sosyal ağlarda paylaşmaya başladılar. Ünlü isimlerin bu fotoğraflarını internete sızmasının ve sosyal ağlar üzerinden hızla yayılmasına nasıl bir önlem alınacağı merakla bekleniyor.

Cloud sistemleri yani Türkçe ismiyle bulut saklama sistemlerinden kaynaklanan bu açıklar da bir yandan bu sistemleri kullanan kişilerin güvenlik konusunda tedirgin etti. Bilgilerin güvenli bir şekilde saklanıp saklanamaması nedeniyle, kullanıcıların bulut sistemlere olan bakışı da değişmeye başladı.

Bir yandan ünlülerin özel hayatını açığa çıkarttığı ve bir yandan da oldukça güvenli olduğu söylenen bu bulut sistemlerin böyle bir açığının bulunmasının, bu teknolojiyi nasıl etkileyeceği de merak ediliyor.

26 Eylül 2014 Cuma

Ak Saray'da sağır oda olacak

'Ak Saray' olarak anılan yeni Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda açılacak. 300 bin metrekarelik yerleşkeden görüntüler yayınlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ’ın, Başbakanlık döneminde verdiği talimatla yapımına başlanan ardından Cumhurbaşkanlığı olarak kullanılacağını açıkladığı yerleşke açılmak için gün sayıyor. Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, 300 bin metrekarelik yerleşke 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılacak.

OVAL ODADA PRİZ OLMAYACAK

Ak Saray olarak anılan binada ABD’deki Beyaz Saray’ı Beyaz Saray’daki Oval Ofis benzeri bir oda da düzenlendi.

Bu oda dinlemelere karşı son teknoloji kullanılarak ‘sağır oda’ olarak tasarlandı.

Odada hiçbir priz bulunmazken, burada konuşulanları dinlemek, böcek yerleştirmek imkansız hale getirildi.

BOTANİK PARKI VE DEV KONGRE MERKEZİ

Kanal D Ana Haber’de Serdar Cebe’nin Mimar Şefik Birkiye ile yaptığı röportaj yayınlandı. Bina, 50 futbol sahası büyüklüğüne denk gelen 300 bin metrekare.

Yerleşkede idari binadan, Cumhurbaşkanı’nın kabullerini yapacağı binaya, misafirlerin ağırlanacağı ayrı komplekslere, kış bahçelerine, botanik parklarına, dev kongre merkezine kadar bölümler bulunuyor.

Erdoğan’ın çalışma odasının duvarında dev Atatürk posteri yer alacak.

25 Eylül 2014 Perşembe

son kurban Rihanna

Çıplak fotoğraf skaldalının son kurbanı Rihanna

100 ünlü ismin iCloud hesaplarının hack'lenmesi sonucu ele geçirildiği varsayılan fotoğraflar, internete sızdırılmaya devam ediyor. Dün Rihanna'nın iki çıplak fotoğrafı Reddit ve 4Chan sitelerinde yayımlandı.

İddialara göre Rihanna’nın iki çıplak resmi , skandalın ikinci dalgasında internete düştü ama daha resmin doğruluğu belli değil. Rihanna adına henüz hiçbir açıklama yapılmadı. Birkaç hafta önce 4Chan sitesinin forumunda 100 ünlünün çıplak resimlerinin yayımlanacağı paylaşılmıştı. Jennifer Lawrence, Kim Kardahhian, Cara Delevinge, Kirsten Duns, Ariana Grande, Victoria Justice ve Kate Upton’nın bulunduğu listede Rihanna’nın da adı vardı.

Fotoğraf skandalına 20 Eylül’de yeni ünlüler eklendi. Kim Kardashian, Jennifer Lawrence, Emily Ratajkowski, Wanessa Hudgens, Aubrey Plaza, Mary-Kate Olsen, Gabrielle Union, Hope Solo, Hayden Panettiere ve Leelee Sobieski skandalın son kurbanları oldu. Kim Kardashian’ın temsilcisi yorum yapmayı reddetti.

Gabrielle Union’un kocası ünlü basketbolcu Dwayne Wade, fotoğrafların sızması hakkında açıklamada bulundu. Wade, fotoğraf hırsızlarını “Başkalarının acı çekmesinde kâr eden insanlar” olarak tanımladı. Wade ve Gabrielle yaptıkları açıklamada “Bizim aramızda paylaştığımız ve sonradan sildiğimiz özel resimlerimiz bazı açgözlüler tarafından sızdırıldı. Bu olay bana özellikle kadınların yüz yıllardır mağdur olduklarını hatırlattı. Kadınların bedenlerinin gücü onlardan alınıyor. Kadınlar ve çocuklara yapılan bu vahşet günümüzde hâla devam ediyor. Resimleri sızdırılan diğer kurbanlara sevgimizi, desteğimizi ve dualarımızı gönderiyoruz. Biz yanlış bir şey yapmadık” ifadesini kullandı.

Apple’ın iCloud uygulamasından sızdığı varsayılan fotoğrafların hırsızları FBI ve Apple tarafından hâla aranıyor. Jennifer Lawrence’ın temsilcisi “Bu olay özel yaşama karşı rezil bir ihlâldir. Jennifer Lawrence’ın fotoğraflarını çalan ve paylaşan herkese karşı dava açılıcaktır” dedi.

Fotoğrafları çalan kişi anonim olarak 4Chan sitesinden bir mesaj yayımladı. Mesajda, fotoğrafları çalma karşılığı almayı beklediği parayı alamadığı konusunda şikayette bulundu!

23 Eylül 2014 Salı

Havalimanları artık kendini finanse edebilmelidir

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı, havalimanlarının havacılık gelirlerinin düşmeye devam edeceğini belirterek, "İşletmeler gelecekte kendilerini finanse etmenin yollarını bulmak zorunda" dedi

TAV Havalimanları, bu yıl 20. kez düzenlenen Routes Dünya Güzergah Geliştirme Fuarı'na, Aéroports de Paris (ADP) ile birlikte katıldı.

TAV'dan yapılan açıklamaya göre, ABD'nin Chicago kentinde düzenlenen fuarda, TAV Havalimanları'nın 7 ülkede işlettiği 14 havalimanının yanı sıra ADP ile toplam 38 havalimanı da temsil ediliyor. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı, fuarın ilk gününde düzenlenen "Airports Under Pressure" başlıklı panelde konuşmacı olarak yer aldı.

Şener, geleneksel iş modellerinin havalimanı işletmeleri üzerinde giderek artan bir baskıya yol açması nedeniyle havalimanlarının gelecekte kendilerini finanse etmenin yollarını bulmak zorunda olduklarını ifade etti. Büyük havalimanları söz konusu olduğunda finansal sıkıntı çeken hükümetler ve yatırımcılar için "kamu-özel sektör işbirliği" modelinin avantajlı hale geldiğini belirten Şener, küçük havalimanları için ise devlet desteği ve garantisinin gerekli olduğunu vurguladı.

Başkan, ayrıca havalimanlarının finansmanında ticari gelirler ve hava trafiğinin belirleyici unsurları oluşturduğuna ifade ederek, havayollarının, kendi aralarındaki rekabet arttıkça operasyon masraflarını havalimanlarına yansıttığını kaydetti. Artan hava trafiğinin de havalimanlarında altyapı genişlemesini gerektirdiğini vurgulayan Şener, tüm bu rekabetçi taleplerin dengelenmesinin ancak toplam gelirlerin kimi zaman yüzde 70'ine ulaşan havacılık dışı gelirlerin artırılması ile mümkün olabileceğine işaret etti. Şener, yiyecek-içecek ve perakende gibi güçlü havacılık dışı gelirlerin, havalimanları en başından planlanırken hesaba katılması gerektiğini vurguladı. 

Havalimanlarının havacılık gelirlerinin düşmeye devam edeceğini belirten Şener, ancak operasyonlarını destekleyecek düzeyde hava trafiğine sahip ve başarılı ticari faaliyetlerde bulunan havalimanlarının ayakta kalacağının altını çizdi.

20 Eylül 2014 Cumartesi

Stockholm taksileri verileri turistlerin hizmetinde kullanıyor

Tatil için yurtdışına çıkmayı düşünüyorsunuz. Gezilip görülecek yerler listeniz elbette hazır. Ama daha önce gitmediğiniz bu şehrin az bilinen gizli güzellikleri de mevcut. Eğer gitmeyi düşündüğünüz şehir Stockholm ise şanslısınız. Büyük veri sizin hizmetinizde...

Havalimanında uçaktan indikten sonra aldığınız "Stockholm'e hoş geldiniz" mesajı teknolojik açıdan büyük bir yenilik olmayabilir. Hatta cep telefonunuza yükleyeceğiniz standart harita uygulamaları da. Fakat yüklediğiniz Stockholm'e özgü Taxi Trails uygulamasıysa parlak bir yenilikle tanışmışsınız demektir.

Stockholm taksilerinin geçmişi aslında oldukça uzun. Taxi Stockholm şirketinin kuruluş tarihi resmi kayıtlara göre 1899'a dayanıyor. Yani aslında otomobillerin bile fazla olmadığı bir zamana. O tarihten bu yana faaliyetini sürdüren Taxi Stockholm'e bağlı taksiler bugün yılda 8 milyon kadar yolculuk gerçekleştiriyor. 1600 taksi, 6 bin şoförle ulaşım hizmeti veriyor. Bu servisleri, bildiğimiz anlamda durak taksisi olarak düşünmemek gerek. Şirket, istenilen noktalar arasında transfer hizmeti de sağlıyor. Ancak bu 100 yıldan uzun bir zamanı kapsayan çalışma döneminde elde edilen verilerin değerli hale gelip yeni hizmetlere kapı açması ise Taxi Trails uygulamasıyla oluyor.

Taxi Trails, bugün İstanbul dahil pek çok şehirde bulabileceğiniz, "en yakındaki anlaşmalı taksiyi çağır" uygulamasına göre çok daha yetenekli. Bu yeteneğin ardında yatansa Taxi Stockholm'ün 115 yıllık tecrübesi ve şehrin her noktası hakkında sahip olduğu bilgi. Bu bilgi, turistleri gerçekten kendi zevklerine uygun noktalara ulaştırmakta kullanılıyor.

Bahsettiğimiz türde bir bilgi şehirde taksiyle ulaşılmış her kafe, restoran, otel, park, konser salonu gibi çok sayıda noktayı içeriyor. Bunlar zaten standart harita uygulamalarında ya da turizm bürosundan aldığımız haritalarda bile var diyebilirsiniz. Taxi Trail'in farkı işte tam da burada ortaya çıkıyor. Uygulama ve onunla aynı veriyi kullanan internet sitesi, size taksilerin en yoğun uğradıkları yerleri harita üzerinde gösterebiliyor. Yani, Taxi Stockholm'e bağlı olan 1600 taksinin şehirde uğradığı her nokta, uygulamanın web sitesinde görüntülenebiliyor. Görüntüleme, yolculuk sayısına göre renklendiriliyor. Beyaz bölgeler günlük 7 ila 17 yolculuğun yapıldığı bölgeleri simgelerken, sarı bölgeler 17 - 108, turuncu bölgeler ise 108 - 197 arası yolculukları ifade ediyor.

Taxi Trail'in büyük veriden faydalandığı iki önemli nokta var. Birincisi; üstte bahsettiğimiz renk yoğunluğunu gösteren haritanın güncel olması. GPS ile sürekli takip edilen taksilerin ulaştığı lokasyonlar haritanın değişimine katkı sağlıyor. Bu analiz, arka planda çalışan özel bir Büyük Veri yazılımı tarafından sağlanıyor. İkinci önemli nokta ise aynı harita üzerinde şehir hakkında bilgi toplayabilmeniz. Yolcular, gerek bilgisayarlarından gerekse akıllı telefon ya da tabletlerinden haritada istedikleri bölgeyi yaklaştırarak, restoran, otel, müze gibi farklı ikonlarla temsil edilen yerler hakkında bilgi alabiliyor. Bu sayede gidecekleri yer hakkında bilgi sahibi olurken, Google Streetview desteği sayesinde o sokağın, caddenin görüntüsünü de henüz varmadan izleyebiliyor.

Arka planda çalışan Büyük Veri analiz yazılımı sayesinde haritadaki yoğunluk bilgileri üzerinde haftalık, günlük ya da hafta içi/hafta sonu ayrımı yapılabiliyor, isterseniz bu ayrımı hafta içi gece, hafta sonu gündüz gibi alt kırılımlarla da ayrıştırabiliyorsunuz. Bu sayede, daha evinizden çıkmadan haftasonları şehrin o bölgesinin ne kadar yoğun olduğu hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz.

Bu parlak fikrin dünyanın diğer şehirlerine de hızla yayılması kimseyi şaşırtmayacak. Unutulmaması gereken, güncel veri tedariğinin nasıl yapılacağı ve arka planda çalışan veri analiz çözümünün ne kadar hızlı olduğu...