24 Ağustos 2014 Pazar

Suistimal edildiğimiz iddialarına cevap radikalden

Her kesimden çıkan bir ton kendilerince buldukları mesnetleri savunma girişimi basında yer alıyor. şaka gibi, şu anda iki cumhur başkanı ve iki başbakanımız var diyenler de var. Anayasanın 101. maddesine göre başbaknlığı düşen RTE nin dokunulmazlığının kalmadığını iddia edenlerde mevcut. Hukuk ne diyor sorusuna aranılacak cevap ile bu iddialara yanıt vermeyi amaçladık.

Bugünkü muğlaklıktan çıkarılacak ilk ders, ileride benzer tartışmalar yaşanmaması ve cumhurbaşkanı ile cumhurbaşkanı seçilmiş başbakan veya parti başkanı arasında gerginliğin rejim krizine dönüşmemesi için, ilgili yasa maddelerinin bu tür fiili durum yaratacak yorumlara açık kapı bırakmayacak şekilde, son dakikayı beklemeden hemen düzeltilmesidir.

15 Ağustos tarihinde YSK tarafından cumhurbaşkanı seçildiği kesin biçimde ilan edilen ve mazbatası kendisine ve meclis başkanına teslim edilen Tayyip Erdoğan’ın milletvekilliğinin o gün son bulması ve parti üyeliğinden istifa etmesi yürürlükteki anayasanın 101. maddesinin açık hükmüdür. Bunun tersini, yasanın lafzı ile ruhu arasında kelime oyunlarıyla yorumlamaya çalışmak sadece hukuk hokkabazlığı anlamına gelir. Zaten öyle olmasaydı, başbakan makamını yemin törenine kadar işgal etmeye kararlı olduğu anlaşılan “seçilmiş cumhurbaşkanı”, kendisinin resmen seçildiğini ilan eden YSK kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasını altı günden beri engellemezdi. Yayımlamayı son ana kadar erteleyerek bir yetki suiistimalinde bulunmaz, bir yetki saptırmasıyla fiili durum yaratmazdı.

Erdoğan’ın kulağına fısıldanan ve belli ki pek hoşuna giden cin fikir, icra-iflas ya da tahliye davalarında pek sık kullanılan, tebligatı teslim almama ya da yanlış adres gösterme gibi yöntemlerle zaman kazanma hilelerine benziyor. Buna hukukta kanuna karşı hile adı verilir. Geçmişte bir iki örneğini “eski Türkiye’nin karanlık yıllarında, 90’larda görmüştük. Yürürlüğe girecek kanunun bir iki gün geç yayımlanması sağlanıp, bu arada birkaç işadamının eski yasanın avantajlarından son anda faydalanıp voli vurmaları sağlanmıştı. Şimdi yapılan buna benziyor.

Şunu hemen belirtelim. Alelacele, önü arkası düşünülmeden yürürlüğe girmiş olan cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmesiyle ilgili yasa ve 1982 Anayasası’nın değişmeden kalan ilgili maddeleri, seçilmeyle göreve başlama arasında açık bir ayrım getiriyorlar. Bunu yaparken seçilmiş ama göreve başlamamış cumhurbaşkanının konumunu belirsiz bırakıyorlar. Bugün bazı çevrelerin Erdoğan’ın milletvekilliğinin 15 Ağustos’ta düşmüş olması fikrine heyecanla sahip çıkmalarının arkasında, bu durumda 15-28 Ağustos arası dokunulmazlığının kalkacağı iddiası ve bu fırsattan istifade bir şeyler yapılabilir mi arayışı olduğunu biliyoruz. Bu zihniyet de sorunun bir büyük parçası. Çünkü eğer Erdoğan’ın 15 Ağustos’ta cumhurbaşkanı seçildiği kesinleşmişse, göreve gelene kadar sıradan vatandaş olması için değil, artık cumhurbaşkanı sıfatına sahip olduğu için milletvekilliği düşecektir. Dolayısıyla cumhurbaşkanı dokunulmazlığının koruması altındadır. Eğer yasanın, YSK tarafından seçildiği ilan edilen kişinin milletvekili sıfatının düşmesini emrettiğini kabul ediyorsak, o kişinin göreve resmen başlamamış olsa dahi cumhurbaşkanı sıfatına sahip olduğunu da kabul etmemiz gerekir. Yok değilse o zaman milletvekilliği de devam ediyordur. Bu iki durum dışında, bir üçüncü durum herhalde olamaz.

AKP hukukçuları içinde hukukla ilişkisini bütünüyle koparmamış olanlar, yasaların her iki yoruma da elverdiğini, bu durumda yorumun kanunun amacına uygun yönde yapılması gerektiğini belirtiyorlar. örneğin Osman Can, 1982 Anayasası’nın objektif amacının hükümetin düşmesini mümkün olduğunca zorlaştırmak, kurulması ve güvenoyu almasını kolaylaştırmak olduğunu belirterek, cumhurbaşkanı seçilen kişinin göreve başlayana kadar milletvekilliğinin, dolayısıyla hükümet başkanlığının ve ayrıca parti genel başkanlığının devam etmesinin, kanunun bu amacına en uygun yorum olduğunu iddia ediyor. Ne var ki Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten ve mazbatasını da YSK’dan aldıktan sonra, başında olduğu hükümetin düşecek olması kaçınılmaz bir olgu. Tartışma bunun on gün önce mi on gün sonra mı olacağına odaklı. Kanunun amacı herhalde bu denli ince ayarlar yapmak olmasa gerek!

Bugünkü muğlaklıktan çıkarılacak ilk ders, ileride benzer tartışmalar yaşanmaması ve cumhurbaşkanı ile cumhurbaşkanı seçilmiş başbakan veya parti başkanı arasında gerginliğin rejim krizine dönüşmemesi için, ilgili yasa maddelerinin bu tür fiili durum yaratacak yorumlara açık kapı bırakmayacak şekilde, son dakikayı beklemeden hemen düzeltilmesidir. Aslında haldeki yasa maddelerinin pek yoruma yer verecek muğlaklığı da yok ama güçlünün yarattığı fiili durumları da belli ki yasaların öngörmesi gerekiyor. Hele bu tür usül konularında bu daha büyük bir gereklilik. örneğin, uygulamanın bugünkü gibi yapılması isteniyorsa o zaman yasada seçilmiş kişinin cumhurbaşkanı olarak göreve başlayınca varsa milletvekilliğinin ve parti üyeliğinin sona erdiğinin belirtilmesi gerekir. Ya da seçildiğinde bunların sonra ermesi isteniyorsa, adayın seçildiğinin kesinleştiğinin nasıl belirlendiğinin açıkça tanımlanması gerekiyor. Bu yorum belirsizliği giderilmezse, gelecek cumhurbaşkanı seçiminde örneğin cumhurbaşkanının ve başbakanın yarışması halinde çıkacak büyük kargaşanın mahkemede ya da hastanede bitmesini hiçbir hukukçu yorumu engelleyemeyecektir.

Herkes biliyor ki Erdoğan’ın 28 Ağustos’a kadar başbakanlıktan ziyade elinde tutmak istediği esas güç parti genel başkanlığıdır. Dünyada eşi pek görülmemiş bir uygulamayla, partisinin olağanüstü kurultayını kendi yemin töreninden bir gün öncesi için toplayan, dün MYK toplantısına başkanlık edip kimin parti genel başkanı ve başbakan olacağı kararının alınmasını doğrudan yöneten Erdoğan, bunları yaparken gönlünde yatan partili cumhurbaşkanı konumunu fiilen uygulamış oluyor. Ama yaptığının kanunun lafzına bütünüyle aykırı olduğunu bildiği için de, kendisinin artık seçilmiş cumhurbaşkanı olduğunun resmen ilan edilmesini engelliyor. Sorun Erdoğan’ın yasayı yorumlama tarzından ziyade, bunu yaparken kullandığı yöntemdedir. YSK kararını yayımlatmamakla yetki saptırması yapıyor ve idari işlemi sakatlıyor.

Çok mu önemli, sonuçta ne değişecek diye düşünülebilir. Bir işe nasıl başlandığı, o işin nasıl sürdürüleceğinin işaretlerini verir. Yasayı kendi işine geldiği gibi yorumlarken, aynı zamanda bu yorumun hukuki sağlamlığına güvenmediğini ilan edercesine, seçim sonucunun Resmi Gazete’de yayımlanmasını günlerce erteletmek, elindeki yetkiyi saptırmak, önümüzdeki dönemde Erdoğan’ın anayasanın kendine verdiği yetkileri hangi cin fikirli yorum ve buna uygun uygulamalarla genişleteceğinin anlamlı bir ön işaretidir. Bundan böyle “hukuk kuralları amaca uygun bir şekilde uygulanmalıdır” gerekçesiyle, “1982 Anayasası’nın objektif amacı budur” diyerek Erdoğan’ın fiili başkanlık rejimi uygulamalarına bu anayasa içinde kılıf yaratılması da mümkündür. Evren ve Şahinkaya’nın, eğer dünyada olan biteni izleyecek durumdalarsa, “biz mahkum olduk ama eserimiz esas hedefine ulaşıyor” türünden karmaşık bir his içinde olacaklarını tahmin edebiliriz.

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Gazzeye 45 milyon lira Devlet yardımı

Başbakan Yardımcısı İşler, başlatılan yardım kampanyaları kapsamında Başbakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın girişimiyle Gazze için 45 milyon lira toplandığını açıkladı.

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Başbakanlık tarafından yardım kampanyası başlatıldı ve Diyanet İşleri Başkanlığı hesaplarında 45 milyon lira toplandı" ifadesini kullandı.

İşler, yaptığı yazılı açıklamada, Gazze'nin yaralarının sarılması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın talimatıyla harekete geçildiğini, son yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında da Gazze'ye yardımların artarak devam edilmesi kararı alındığını bildirdi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın (TİKA) Gazze'lilere yardım dağıttığını belirten İşler, "Gazze'de yerleşik ofisi üzerinden faaliyetlerini sürdüren TİKA, saldırılar devam ederken 15 bin aileye aylık gıda ihtiyacının karşılanmasını teminen gıda paketi dağıtmış, ramazanda başlatılan ve sonrasında bayram akabindeki 10 günü de kapsayacak şekilde toplam 341 bin 600 kişiye günlük sıcak yemek temin etti. Bunun yanında Kudüs'ten temin edilen 20 tırlık gıda malzemesi Gazze'ye nakledilerek 16 bin 800 aileye dağıtıldı" bilgisini verdi.

İşler, Filistin Enerji Bakanlığının acil yakıt ihtiyacı kapsamında yakıt temin edilerek, Türk Kızılayı'nın temin ettiği ilaçlara ilave olarak acil ilaç ve sarf malzemesi yardımı yapıldığını, Gazze Belediyesi başta olmak üzere diğer belediyelerin acil ihtiyaç duyduğu jeneratör ve benzeri ihtiyaçların da karşılandığını ifade etti.

İşler, şunları kaydetti:

"Başbakanlık tarafından yardım kampanyası başlatıldı ve Diyanet İşleri Başkanlığı hesaplarında 45 milyon lira toplandı. Evleri yıkılan ve Gazze'de okullara sığınmak zorunda kalan Filistinliler için konteyner kent kurma çalışmaları da sürdürülüyor. Ayrıca tahrip olan tarım alanlarının ıslahı, hayvancılığın iyileştirilmesi ve orta ölçekli sanayinin hasarlarının giderilmesi için gerçekleştirilecek projeler için gerekli altyapı çalışmaları ve planlamalar devam ediyor.

TİKA koordinasyonunda Sağlık Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, AFAD ve Kızılay'ın işbirliği ile Gazze'li yaralıların Türkiye getirilerek tedavileri sürdürülüyor."

19 Ağustos 2014 Salı

Fields ödülü iranlı bayana verildi

ABD'de çalışan İranlı Prof. Dr. Meryem Mirzakhani, matematik dünyasının en prestijli ödülü olan Fields Madalyası'nı kazanan ilk kadın oldu. Mirzakhani'yi kutlayan isimler arasında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de vardı. Ruhani, Mirzakhani'nin hem başörtülü hem de başı açık fotoğrafını birlikte paylaştı.

Uluslararası Matematik Derneği (IMU), 37 yaşındaki Mirzakhani'nin, Riemann Yüzeyleri olarak da bilinen sarmal matematiksel yapılar alanındaki çalışmasıyla ödüle layık görüldüğünü açıkladı.

Hürriyet'te yer alan habere göre, İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Mirzakhani'yi Twitter'dan tebrik etti. "#FieldsMedal'ı kazanan ilk kadın olan ve İranlıları fazlasıyla gururlandıran #MaryamMirzakhani'ye tebrikler" diye tweet atan Ruhani, İranlı profesörün hem başı açık hem de başörtülü fotoğraflarını paylaştı.

California'daki Stanford Üniversitesi'nde kompleks geometri dersleri veren Mirzakhani, araştırmasında, bir Riemann yüzeyindeki tüm olası geometrileri detaylandıran yapıları inceliyor.

'Matematiğin Nobel'i ilk kez bir kadına verildi

1977'de Tahran'da doğan Mirzakhani, 1994'de Hong Kong'ta ve 1995'te Toronto'da düzenlenen Uluslararası Matematik Olimpiyatları'nda büyük başarı kazanmıştı. 1999'da Tahran'daki Şerif Teknoloji Üniversitesi'nden mezun olan Mirzakhani, 2004'te Harvard'dan doktorasını almıştı.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, IMU Seçim Komitesi üyelerinden Prof. Dr. Dame Frances Kirwan, erkek egemenliği altındaki matematik dünyasına kadınların tarih boyunca büyük katkıda bulunduğunu vurguladı. Kirwan, İngiltere 'deki matematik öğrencilerinin yüzde 40'ının kadınlardan oluştuğunu ancak bu oranın doktora programlarında önemli derecede azaldığına işaret etti.

'MATEMATİK DÜNYASININ NOBEL'İ...'

Kuzey Kore'nin başkenti Seul'daki Uluslararası Matematik Kongresi'nde verilen Field Madalyası'na layık görülen diğer isimler de İngiltere'deki Warwick Üniversitesi'nde rastlantısallık üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. Martin Hairer, henüz 21 yaşındayken dinamik sistemler üzerine doktorasını tamamlayan Brezilyalı matematikçi Artur Avila ve Princeton Üniversitesi'nde sayılar kuramı dersleri veden Amerikalı bilim adamı Prof. Dr. Manjul Bhargava oldu.

Matematik dünyasının Nobel'i olarak da bilinen Fields Madalyası, 1936 yılında Kanadalı ünlü matematikçi John Charles Fields tarafından verilmeye başlandı. IMU tarafından dört yılda bir verilen Fields Madalyası, bir matematikçinin ulaşabileceği en yüksek onur olarak görülüyor. Ödülü kazananlar, 15 bin Kanada Doları'nın (yaklaşık 14 bin Amerikan doları) da sahibi oluyor.

15 Ağustos 2014 Cuma

Kadınlar iç giyimde nelere dikkat eder?

Kadın iç giyim ürünleri her geçen gün kendini geliştirip hem kadınların rahatlığına hem de güzel ve seksi görünmesine yardımcı olacak şekilde tasarlanıyor. Kadınların iç giyimde en çok tercih ettiği ürünler kendi vücut ölçülerini daha çok ortaya çıkaran ya da belli kusurları gizleyecek şekilde olan ürünlerdir.

İç giyim en az dış giyim kadar özen göstermemizi gerektiren bir alandır. Çünkü cildimizle birebir temas söz konusu olduğu için sağlığımız açısından iç giyim ürünlerinde bazı ufak tefek detaylara dikkat etmek gerekir.

Bu detaylardan ilki iç giyim ürününün kumaş türüdür. İçimize giydiğimiz ürünün kumaşı her ne olursa olsun pamuklu kumaş olmalıdır. Pamuklu kumaş dışında naylon ve benzeri ürünler cildimize zarar verir. Özellikle hassas cilde sahip olanlar alerjik reaksiyonlar ile karşılaşmamak adına buna özen göstermelidir.

Kumaş türünden sonra dikkat edilmesi gereken, vücut ölçülerinizden küçük ya da dar iç çamaşırları giymektir. Sağlık açısından sıkı ve dar iç çamaşırları sizi rahatsız eder ve ciddi sağlık problemlerine sebep olur.

İç çamaşırında her bayan zevkine göre istediği rengi seçebilir. Renkli çamaşır seçerken kullanılan boyanın organik olup olmadığı önemlidir. Zira farklı bir boya maddesinin kullanımı içerisine kimyasal madde kullanımı arttıracağından kanserojen etkilere sebep olacaktır.

Bunlar dışında iç çamaşırı alırken her zaman kullanabileceğiniz renkleri seçmeniz sizin için bir avantajdır. Her bayanın dolabında mutlaka bir adet siyah bir adet beyaz ve bir adette ten rengi iç çamaşırı bulunmalıdır. Çamaşırlarınızı yıkarken de olabildiğince yumuşatıcı kullanımından kaçınmak gerekir. Çünkü bazı deterjan artıkları çamaşırların yüzeyinde kalarak cilde temas etmesiyle kimyasal irritasyona sebep olabilir.

Ev ortamını sinema salonuna dönüştürmek artık çok kolay!

Evde film izleme keyfini artık projeksiyon sistemleri sayesinde sinemasal bir hale dönüştürebilirsiniz. Bunun için hem evinize hem de bütçenize uygun bir projeksiyon aleti almanız yeterli olacaktır. Sizin için evde sinema keyfi nasıl oluşturulur, nasıl bir projeksiyon cihazı tercih edilmelidir, bunları araştırdık.

 Projeksiyon sistemini kuracağınız odanın boyutlarına uygun bir projeksiyon cihazı almanız önemlidir. Odanızın boyutu, projeksiyon perdenizin boyutunu da belirleyecektir. İzleyeceğiniz mesafe ekran genişliğinin 1,5 veya 2 katı olmalıdır. Eğer odanızın boyutları küçük ise yada kirişli bir oda ise kısa mesafe projeksiyon cihazları tercih edilebilir. Yalnız kısa mesafe projektörlerde genelde zoom ayarı yoktur bunu aklınızdan çıkarmamanızda fayda var.

Projeksiyon cihazınızın ömrünü belirleyecek olan lambasıdır. Bu yüzden lamba ömrünün uzun olmasına dikkat edin. Normal bir ev kullanıcısına 5000-6000 saat arası lamba ömrü yeterli olacaktır. Tabi tv izlemek dışında kullanılacaksa. Tv kanallarınıda projeksiyon cihazı üzerinden izlemek isterseniz led projektörleri tercih etmelisiniz. Led projektörlerin lamba ömrü 20.000-30.000 arasındadır.

Projeksiyon sisteminde dikkat edilecek önemli unsurlardan biri de kontrast oranıdır. Kontrast renk yoğunluğunu ifade eder. Projeksiyon cihazı alırken karşınıza dinamik ve statik olmak üzere iki tür çıkacaktır. En doğrusu statik olanı tercih etmektir. Bazı iyi markalar Epson, Optama gibi markalar statik kontrast oranını da verirler.

Aslında bütçeniz ve nerede hangi amaçla ve sıklıkla kullanacağınız, size hangi teknolojik özelliklerin daha uygun olduğunu belirleyecektir.

13 Temmuz 2014 Pazar

Yaz Aylarında İç Çamaşırı Seçiminin Önemi

Yaz aylarına girdiğimizde iç çamaşırı seçimini çok dikkatli yapmamız gerekmektedir.  Bu aylarda sıcağın getirdiği en büyük tehlike aşırı terlemedir. Aşırı terleme nedeniyle oluşabilecek hastalıklardan uzak kalabilmenin tek yolu ise doğru iç çamaşırı seçebilmekten geçmektedir. İç çamaşırımızı naylon içeren çamaşırlardan uzak durarak ve pamuklu ürünler seçerek önlem almış oluruz. Naylon iç çamaşırları terleme nedeniyle mantar enfeksiyonlarına davetiye çıkarır. Bazı kişilerin tenleri naylon iç çamaşırını bünyesi kabul etse de terlemeyi kesemezler. Bunun en güzel çaresi pamuklu bir ürün kullanmanızdır.  Daha az terler ve nefes alan bir vücudunuz olur.

Bazı kişilerin en sık rastladığı rahatsızlık ise; hassas bölgelerde kullanılan yanlış iç çamaşırının getirdiği sorunlardan dolayı yaşadıkları vajinal enfeksiyondur.  Bu rahatsızlığın belirtileri genel olarak şiddetli kaşıntı, yanma hissi, sık idrara çıkma durumu, idrar yaparken aşırı yanma, kötü koku ve vajinal akıntı gibi sıralanabilir. Bu tip sorunların önüne geçmenin en temel yolu öncelikle tedavi uygulanması ve doğru külot seçiminden geçmektedir.

Doğru külot seçiminde dikkat etmemiz gereken noktalar ise, kişinin hassasiyet gösterdiği iç çamaşırlarından uzak durması ve yaz aylarında nefes aldıracak %%100 pamuklu ya da çoğunluğunu pamuk içeren iç çamaşırı seçmesi ve göze hoş gelen renkli güzel iç çamaşırlarından ziyade sağlıklı ve size huzur verecek iç çamaşırını almaktır. 

İslami Kaynaklara Göre Rüyada Timsah Görmek

Rüyada Timsah Görmek; kişi rüyasında timsah görürse, haşin ve aksi bir kişi ile tartışarak sonunda onunla mahkemelik olacağına tabir edilir.
 
Yabancı Kaynaklara Göre Rüya Tabirleri
Rüyada Timsah Görmek
 
En yakın dostlarınız tarafından aldatılacaksınız ve düşmanlarınız her defasında sizi bozguna uğratacağına işaret eder. Kişi rüyasında timsahın sırtına bastığını görürse bu, en yakın arkadaşlarınıza bile güvenmemeniz gerektiğine işaret eder.
Rüyada Amerikan Timsahı Görmek
 
Görmüş olduğunuz timsahı öldürmediğiniz müddetçe, kötü olayların habercisidir. İkaz edici bir rüyadır.
 
Rüyada Timsah görmek ile ilgili rüyanızın daha ayrıntılı yorumunu çok yakında güncellenecek rüya tabirleri sitemizde bulabilirsiniz. Yapılacak olan rüya tabiri güncellememiz sonrasında  “rüyada Timsah görmek ne anlama gelir?”,”rüyada Timsah görmek nasıl yorumlanır?” ve “rüyada Timsah görmenin psikolojik nedenleri nelerdir?” gibi soruları psikolojik, modern ve İslami rüya tabirleri açısından inceleyip cevaplamış olacağız..

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Modern Kaynaklara Göre Rüyada Su Görmek

Rüyada Su; rüyada görülen su mutluluk ve sevincin habercisidir. Rüyada görülen suyun durumu da oldukça önemlidir.
 
Rüyada Temiz Su Görmek
 
Rüyada temiz su bulduğunu, gördüğünü gören kişi için bu rüya kazancın artacağı şeklinde tabir edilir.
Rüyada Sıcak Su İçmek
 
Rüyasında sıcak su içtiğini gören kişi için bu rğya yakın zamanda kişiyi üzecek bir durum ortaya çıkacağına işarettir.
Rüyada Akan Su Görmek
 
Rüyasında akıntısı olmayan su görmek kişinin mahkemedeki bir işinin istediği gibi neticelenmeyeceğine veya olması için uğraştığı bir işin olmayacağına işaret eder.
Rüyada Tuzlu Su Görmek
 
Rüyasında tuzlu su gören kişi için bu rüya yaşanacak maddi sıkıntıların habercisidir.
Rüyada Bulanık, Kötü Kokan Su Görmek
 
Rüyasında berrak olmayan, bulanık ve kokmuş su görmek kişinin uğraştığı bir takım yasal olmayan işlere işaret eder.
Rüyada Kirli Su Görmek Üstünde Yürümek
 
Rüyasında su üzerinde, denizde veya gölde batmadan yürüdüğünü gören kişi için bu rüya büyük sıkıntılardan sonra kişiyi sevindirecek güzel gelişmelere işarettir.
Rüyada Bahçe Sulamak
 
Rüyasında bahçe suladığını gören kişi için bu rüya ailece alınacak bir müjdeye işarettir.
Yabancı Kaynaklara Göre Rüya Tabirleri
Rüyada Su Görmek
 
Rüyanızda kafanıza su serpmeniz, alevlenen aşkınızın karşılık göreceğine işaret eder. Evinizde sular yukarı doğru yükseliyorsa; kötülükle büyük bir mücadele vereceğinizi belirtir. Suyu alçaltmadıkça, tehlikeli olaylarla karşılaşacaksınızdır. Suyu boşaltmaya çalışırken ayaklarınızı ıslatmanız, sıkıntı, hastalık ve yoksulluk peşinizi bırakmayacaktır manasına gelir.
Rüyada Temiz Su Görmek
 
Rüyanızda temiz su görürseniz, mali açıdan çok rahat günler yaşayacağınızı ve neşenizin hiç eksik olmayacağını işaret eder.
 
Tehlikede olduğunuzu ve bunun keyfinizin yerini alacağına işaret eder. Çamurlu suya düşmek; çok yanlışlar yapacağınızı ve bundan dolayı acı çekeceğinize tabir edilir.
Rüyada Çamurlu Su Görmek
 
Hastalığınız ile ilişkilendirilebilir. Temiz su içerseniz, umutlarınız gerçekleşecektir.
Rüyada Su Sporu Yapmak
 
Aşk ve tutkularınız aniden alevleneceğine işaret eder.
Rüyada Su Taşıtı Görmek
 
Umut ettiğiniz servete kavuşacak ve aşk hayatınızda hareketli günler yaşayacaksınız demektir.
 
Rüyada su görmek nedir ile ilgili rüyanızın daha ayrıntılı yorumunu çok yakında güncellenecek rüya tabirleri sitemizde bulabilirsiniz. Yapılacak olan rüya tabiri güncellememiz sonrasında  “rüyada su görmek ne anlama gelir?”,”rüyada su görmek nasıl yorumlanır?” ve “rüyada su görmenin psikolojik nedenleri nelerdir?” gibi soruları psikolojik, modern ve İslami rüya tabirleri açısından inceleyip cevaplamış olacağız..

Modern Kaynaklara Göre Rüyada Üzüm Görmek

Rüyada Üzüm; rüyada üzüm görmek genel olarak güzele ve hayra işarettir.Ancak mevsiminde görülmeyen üzüm sıkıntı ve üzüntü ile ilişkilendirilir.
Rüyada Üzüm Salkımı Görmek
 
Rüyasında üzüm salkımı gören kişi için bu rüya bolluk ve bereketle, aynı zamanda evlilik hayatındaki huzurla ilişkilendirilir.
Rüyada Siyah Üzüm Görmek
 
Rüyasında siyah üzüm gören kişi için bu rüya sağlıklı olmaya, makam ve mevki yönünden yükselmeye işarettir.
Rüyada Beyaz Üzüm Görmek
 
Rüyasında beyaz üzüm gören kişi için  bu rüya kişinin güzel ve huzurlu bir evlilik yaşayacağına işarettir. Bu rüya bekar biri için yapılacak hayırlı bir evliliğin habercisidir.
Rüyada Üzüm Toplamak
 
Rüyasında bir üzüm bağına gidip, üzüm topladığını gören kişi için bu rüya kişinin gerçekleşmesini istediği bir emeline ulaşması olarak tabir edilir.
Rüyada Üzüm Suyu İçmek
 
Rüyasında üzüm suyu içtiğini veya üzüm suyunu şifa için kullandığını gören kişi için bu rüya borçtan kurtulmak, rahata ermek olarak tabir edilir. Eğer bu rüyayı gören kişi hasta ise, bu rüya bu kişinin iyileşeceğine, şifa bulacağına yorulur. Diğer yandan rüyada içilen üzüm suyu uzayan ömrün de işaretidir.
Rüyada Olmamış Üzüm, Koruk Yemek
 
Rüyasında henüz olgunlaşmamış, koruk halinde ekşi üzüm yediğini gören kişi için bu rüya alınacak kötü ve acı verici bir haberdir.
Rüyada Kuru Üzüm Görmek
 
Rüyasında ne renk olursa olsun kurutulmuş üzüm görmek güzel ve hayırlıdır. Kişinin alacağı hayırlı kararların ve evine gelecek bereketin işaretidir.
 
Rüyada üzüm yediğini gören kişi için bu rüya oldukça güzel ve hayırlı olarak yorumlanır. Kişinin elde edeceği başarılar sonrasında itibarının yükseleceğine ve iş hayatında hızlı bir yükseliş yaşayacağına işaret eder.
Yabancı Kaynaklara Göre Rüya Tabirleri
 
Rüyanızda üzüm görür ve toplarsanız, sıkıntıdan sonra mutluluk yaşayacağınızı ve iş hayatınızda parlak günlerin sizi beklediğini ifade eder. Rüyanızda yeşil üzüm yerseniz, duyumsuzluğun girdabına kapılacağınızı işaret eder. Onların tadına bakarsanız, bunu kötü sonuçlar takip eder. Üzümler görmeniz, korkulu bir işten kurtulacağınızı haber verir. Genç bir kadın onları yediğini görürse, beklentileri olmayınca önemsenmeyecek derecede bir hayal kırıklığı yaşayacak demektir.
Rüyada Üzüm Yemek
 
Rüyanızda üzüm yediğinizi görürseniz, tasarılarınız yüzünden duygusallaşacağınızı ifade eder. Eğer yaprakların arasında bolca üzümün asılı olduğunu görürseniz, bu iş hayatınızda yüksek bir mevkie ulaşacağınızı ve çevrenizdeki insanlara da mutluluk vereceğinize delalet eder. Genç bir kadın için bu rüya, parlak bir gelecek vaat ettiğine işarettir. Hayatındaki en çok arzuladığı şeyleri elde edeceğine tabir edilir. Rüyanızda at sırtına binip misket üzümü olan yerlerden geçtiğinizi ve onlardan yediğinizi görmeniz, kazançlı olan bir işte çok karlı bir girişimde bulunacağınıza ve bu sayede arzularınızı gerçeğe dönüştürebilmeniz için elinize fırsatların geçeceğine delalet eder. Aynı zamanda bu meyvelerin zehirli olduğunu düşünüyorsanız, başarılarınızdan şüphe edeceğinize yorumlanır.
Rüyada Yeşil Üzüm Görmek
 
Umutlarınızı ve hayallerinizi gerçekleştirmek için çabaladığınız bir vakitte cesaret kırıcı olaylar yaşamanıza ve bu olaylar sayesinde motivasyonunuzun düşeceğine delalettir.
 
Rüyada üzüm görmek ile ilgili rüyanızın daha ayrıntılı yorumunu çok yakında güncellenecek rüya tabirleri sitemizde bulabilirsiniz. Yapılacak olan rüya tabiri güncellememiz sonrasında  “rüyada üzüm görmek ne anlama gelir?”,”rüyada üzüm görmek nasıl yorumlanır?” ve “rüyada üzüm görmenin psikolojik nedenleri nelerdir?” gibi soruları psikolojik, modern ve İslami rüya tabirleri açısından inceleyip cevaplamış olacağız..

10 Temmuz 2014 Perşembe

Sigarayı erkekler içince normal, kadınlar içince anormal karşılanıyor

Bu ülkede sigaranın kötü bir alışkanlık olduğu sürekli vurgulanır ama erkekliği de var eden araçlardan, hatta kadınla erkek cinsiyetini birbirindan ayıran en önemli unsurlardan biridir sigara içmek. Yani zararlıdır ve zararlı bir şeyi yapsa yapsa erkek yapabilir, ancak erkek kaldırabilir, hatta bu zararlılık erkeğe yakıştırılır. Çünkü sınırları zorlamak erkeklerin harcıdır. Kadınlar yaparsa ayıplanır, çünkü erkekliğin sınırlarına girmiştir. Erkekliğin alanına atılan her adım da erkekliğe bir tehlike arzetmektedir. Çünkü erkeğin yaptığı bir şeyi kadının yapması onun gücüne zarar verecektir. Erkeklik de güç üzerine kurulmuştur. Adı üstünde iktidar. Hangi anlamda kullanırsanız kullanın, erkeklik güç demektir. Neslihan Demir sigara içmiş de, medya da bunu yadırgıyor. Sporcu olmasından mı, yoksa kadın olmasından mı yadırgıyor? Erkek bir sporcu olsaydı medyayı meşgul eder miydi bu durum? Ben de sigara içilmesine karşıyım ama erkekler yapınca normal karşılanan bir şeyin, heteroseksist şartlanmalardan dolayı kadını hedef haline getirmek için kullanılması çok yakışıksız. Neslihan Demir kendisi de biliyordur herhalde neyin kendisi için doğru veya yanlış olduğunu. Eğer sigaranın zararlarından konuşulacaksa, Neslihan Demir üzerinden konuşulmasın. Çünkü o bu ülkenin görüp görebileceği en önemli sporcu. Hatta dünyanın en iyi sporcularından biri. Neslihan Demir gibi bir sporcunun dünyaya bir daha geleceğini zannediyor musunuz? Neslihan Demir'in sigara içmesi ve oyuncu bir sevgilisinin olması suç mu da da hedef haline getiriyorsunuz? Gençlerin yanlış örnek almasından korkuyorsanız, toplumsal yaşamı düzenlemeye erkeklikten başlayın. Bu ülkede hiç kimse sigaraya başlamak için kadınları örnek almaz. Geçtiğimiz yıllarda doğudan Batı'ya çalışmaya gelen doğulu bir erkek, o bölgede kadının sigara içmesinin söz konusu bile olamayacağını söylemişti. Çünkü orada kadının tavuk bacağı kadar bile değeri yokmuş. Medyanın kadınlara karşı tutumunun, bu bakış açısından bir farkı var mı? Sadece daha hafif bir hali olabilir ama bakış aynı bakış.