Herkes arayış içinde, bulsada arayış içinde. Duygusal şiddet, aleni,gizli veya bilinç altındaki bu açlık hakkında taze fikirler
9 Mayıs 2014 Cuma
Renault Clio 1.2 TCe EDC Detaylı Testi
Akselerasyon, bundan 1.5 yıl önce, 4. nesil Clio'nun yenilik haberiyle hayatına başlamıştı. Bugün, "o" Clio'nun ülkemizde satılan en performanslı modelini test ediyoruz. Akselerasyon için özel olan bu testin konuğu, Renault Clio 1.2 TCe EDC.
Dış Mekan
Renault Clio 1.2 TCe EDC
Renault Clio dış tasarımda güçlü ve sportif bir duruş sergiliyor. Ön taraftan bakıldığında dikkatleri ilk çeken detaylar, ızgaralara gizlenen LED gündüz farları ile bugün tüm Renault modellerinde kullanılan büyük Renault logosu oluyor. Profilden bakınca daha net gözüken yükselen omuz çizgisi ise, sportif bir etki yaratıyor. Otomobilin tek kapılı gibi algılanmasını sağlayan C sütununa gizlenmiş kapı kolları ve parlak siyah renkli kapı altı, arka tampon ve yan ayna kaplamaları, bu sportif etkiyi güçlendiriyor. Arkadan bakıldığında, çatık stoplar otomobile agresif bir görünüm katıyor.
Renault Clio 1.2 TCe EDC
Test otomobilinde bulunan kırmızı renkli opsiyonel tasarım detayları, bu Clio'nun standart donanımlı Clio'lardan çok daha sportif görünmesini sağlıyor. 1 haftalık test boyunca otomobille ilk defa karşılaşan insanlardan "Otomobilin jantlarını nereye yaptırdınız?", "Bu Clio farklı gözüküyor, nereden aldınız?" gibi sorular aldım. Bence, bu kırmızı (mavi renk de tercih edilebiliyor) detaylar otomobile son derece yakışmış ve otomobil satın alınırken kesinlikle tercih edilmeli.
Renault Clio 1.2 TCe EDC
İç Mekan
Renault Clio 1.2 TCe EDC
Clio'nun ön konsolu derli toplu, sade ve şık gözüküyor. Dışardaki kırmızı sportif tasarım detaylarından, iç mekanda eser yok. Orta konsolda R Link multimedya sisteminin dokunmatik ekranı ile klima kontrolleri var. Dokunmatik ekranın Megane'da olduğu gibi sizden çok uzakta olmaması kullanım kolaylığı yaratmış. R Link ve fonksiyonlarını 2014 Megane lansman yazısında videolu görselli bolca anlattığım için burada tekrar uzun uzun yazmıyorum. Tekrar vurgulamak istediğim tek nokta, sistemin arayüzünün kullanım kolaylığı ve navigasyonun gerçekten çok başarılı çalışması.
Renault Clio 1.2 TCe EDC
Piano black kaplama orta konsol, direksiyon, kapı içleri, vites topuzu gibi bilimum yerde kullanılmış. Parlak siyah malzeme şık görüntüsünün yanında dokununca da iyi hissetmenizi de sağlıyor. Bu güzel hissi, maalesef kabindeki diğer plastik malzemelere dokununca kaybediyorsunuz. Orta konsolun üst kısımlarında yumuşak-ımsı (tam yumuşak değil) plastik kullanılsa da özellikle alt kısımlarda ve kapılarda, vurduğunuzda "tak tak" ses çıkaran kaba plastik kullanılmış.
Renault Clio 1.2 TCe EDC
İç mekanda hoşuma gitmeyen bir diğer nokta ise, direksiyon üzerindeki konumu bakımından değerli olan düğmelerin müzik sistemi için değil de daha seyrek kullanılan hız sınırlama fonkisyonu için rezerve edilmiş olması. Gün boyunca sürekli kullanılan zavallı müzik kontrol düğmeleri, direksiyonun sağ arkasındaki bir kolda yer alıyor. Bence, kesinlikle tam tersi olmalıydı.
Genişlik anlamında Clio, ön ve arka koltuklarda kendi sınıfına göre ortalama ve yeterli bir genişlik sunuyor. 300 litrelik bagaj hacmi de başarılı. Konfor anlamında, rakiplerine göre üstün bir başarısı olduğunu söyleyemem.
Sürüş ve Kullanım
Test aracımızda görev yapan 1.2 litre hacmindeki benzinli turbo motor 4900 d/dak'da 120 beygir güç ve 2000d/dak'da 190 Nm tork üretiyor. Bu üniteye çift kavramalı 6 ileri otomatik EDC şanzıman eşlik ediyor. Bu haliyle, 0-100km/h hızlanma süresi fabrika verisi 9.4 saniye olarak veriliyor.
Renault Clio 1.2 TCe EDC
Turbo motor, düşük devirlerden itibaren maksimum torku sunabiliyor. Bu sayede ilk ve ara hızlanmalarda gaz pedalına yüklendiğiniz zaman makul ölçüde G kuvvetini hissetmeniz mümkün ve bu durum bu otomobilde yüzünüzü güldürüyor :) 6 ileri otomatik şanzımanın geçişleri sarsıntısız. Şanzımanı manuel modda da kullanma imkanınız var.
Benzinli motor ve otomatik şanzıman ikilisi tüketimde maalesef çok başarılı değil. Ben test süresince şehir içi yoğun trafikte en düşük 8.1 lt/100km ortalama yakıt tüketimine ulaştım. (Ortalama hız 19km/h iken) Ayrıca, genel test rotamın İstanbul'un bol trafikli yolları olması, ortalama tüketimin yüksek seyretmesine sebep oldu.
Bir haftalık kullanım sonunda ekonomik kullanmaya zorlamadan oluşan pek başarısız ECO karnem. Ortalama tüketimin benim ekonomik kulllanmaya uğraşmamamd değil, 26 km/h ortalama hıza(!) dikkat çekerim
Tüketimi azaltmak içinse R Link'in içinde "oyunlaştırma" mantığı kullanarak sizi daha ekonomik sürüşe davet eden bir arayüz mevcut. Burada ekomonik sürüşle ilgili ipuçlarını görüyorsunuz ve sürüş stilinizin ekonomikliğine göre 100 puan üzerinden puanlanıyorsunuz. Ayrıca, el freninin hemen yanındaki Eco düğmesine basarak gaz tepkilerinin sınırlanmasını sağlayabiliyorsunuz. Bu yöntemleri uyguladığım süre boyunca tüketim değerini 1 litreye yakın aşağıya çekmeyi başarabildim.
Kamera gördüğümde hünerlerimi sergilemeken geri kalmam :)
Test aracında opsiyonel geri görüş kamerası da bulunuyordu. Direksiyonun pozisyonuna göre hareket eden yardımcı çizgilerle desteklenen kamera, birçok premium markanın Clio-208-Fiesta'dan üst segmentte modellerinde bile hala standart sunmadığı bir donanım. B segmentinde birkaç sene öncesine kadar sensör bile sunulmazken opsiyonel de olsa da artık bu donanımı görmek güzel.
Sonuç
Renault Clio 1.2 TCe EDC
Renault, Clio ile genç kitleyi hedefliyor. Tam da genç kitlenin önem verdiği teknolojik donanım, sportif görünüm ve biraz da dinamik sürüş kombinayonunu R Link, opsiyonel tasarım detayları ve 1.2 TCe turbo motor ile güzel bir pakette Clio'da sunuyor. Test aracının opsiyonlarıyla beraber 50bin TL sınırını biraz aşan fiyatı benzer motor-şanzımana sahip rakipleriyle (Peugeot 208 1.6 VTi Otomatik 120 HP - 53.900 TL, Seat 1.2 TSI 105 HP DSG - 45.900, VW Polo 1.4 85 HP DSG 52.900) kıyaslandığında ortalama kalıyor.
Türkiye'den farklı olarak Avrupa'da Clio'nun 1.2 TCe EDC versiyonu GT donanımı ile de alınabiliyor. Bu donanımda standart Clio'lardan farklı ön-arka tampon tasarımı, sportif iç mekan ayrıntıları ve direksiyon arkasında vites kulakçıkları bulunuyor. Bu donanıma sahip modeller de Bursa'da üretiliyor, ancak Türkiye'de satışa sunulmuyor.
*Tüm fiyatlar 20 Nisan 2014 tarihli kampanyalı 2014 model yılı fiyatlarıdır.
Kullanıcı Yorumu -BONUS-
Aslında kullanıcı yorumu bölümünü sadece "Kullanılmış Otomobil Testleri"nde bulabiliyorsunuz, ancak bu sefer testini gerçekleştirdiğim otomobilin aynısını kullanan bir arkadaşım olunca otomobil hakkında onun yorumlarını almadan geçemedim.
Renault Clio 1.2 TCe EDC
Kısaca sizi tanıyalım.
İsmim Irmak Türkkan. 20 yaşındayım. Yeditepe Üniversitesi Endüstri ve Sistem Mühendisliği 2. sınıfta okuyorum.
Bir önceki otomobiliniz neydi? Yeni otomobil seçiminizi neden Renault'dan yana kullandınız?
Renault Clio 4 benim ilk otomobilim.
İlk başlarda fark edilmeyen, fakat daha sonra uzun kullanımla birlikte fark ettiğiniz olumlu/olumsuz bir detay var mı?
Otomobilin uzun kullanımla sonrası farkettiğim tek olumsuz yanı aracın 1.2 Turbo 120 beygir motorunun sürüşte bazen yetersiz kalması.
Otomobilinizi yenileyecek olsanız yine bir Renault modeli satın alır mıydınız?
Aracımı değiştirecek olsam yine Renault'yu tercih ederim, çünkü aracın tasarımını başarılı buluyorum ve aynı zamanda araç fiyatına karşılık sunulan donanım seviyesinin tatmin edici olduğunu düşünüyorum.
Otomobilinizi tek kelimeyle yada cümleyle tanımlayacak olsanız, bu ne olurdu?
Dinamik dış tasarımın sportif ve çekici iç tasarımla berleşmesi.
Porsche Macan
2003 yılında öyle bir şey oldu ki, otomobil dünyası büyük şaşkınlık yaşadı! Bu öyle bir gelişmeydi ki, yarattığı etki Rolls-Royce’un bir süper spor üretmesi gibi absürd bir senaryonun yaratacağı etkinin bir benzeriydi: Alman spor otomobil üreticisi Porsche, Cayenne adını verdiği SUV modelini piyasaya çıkardı. Şirketin bu atılımla amaçladığı, yüksek satış adetlerine ulaşacak ve firmanın karlılık oranlarını arttıracak bir araca imza atmaktı; üstelik Porsche bu ‘şeyin’ yüksek ve ağır bir otomobil olmasına rağmen kardeşlerinin genlerini taşıdığını üstüne basa basa belirtti. Nitekim, ilk sürüş deneyimleri bu iddiaların asılsız olmadığını gösterdi. Cayenne, ait olduğu sınıfta daha önce görülmemiş bir dinamizm seviyesini de beraberinde getirmişti ve planlandığı gibi yüksek satış rakamlarına ulaştı.
Günümüzde ise Porsche’nin, SUV sınıfında daha da genişlemek adına yine ilk kez adım atacağı kompakt SUV segmentine yeni bir armağanı var: Macan. Endonezya dilinde kaplan anlamına gelen Macan, abisinin yaptığı gibi kompakt SUV sınıfına daha fazla dinamizm ve eğlence vaadediyor.
Dışarıdan bakıldığında öncelikle Cayenne’e göre daha küçük boyutları, daha erken alçalan tavan çizgisi ve ön/arka tasarımı sayesinde daha sportif bir görünüm ortaya koyuyor; böylece küçük bir Cayenne’den ziyade 911’in yükseltilmiş bir versiyonu gibi görünüyor ve bu, iyi birşey.
İç mekana geçtiğimizde Porsche’nin güncel model gamında kullanmakta olduğu ve kontrollerin büyük kısmının yukarı açılı vites konsolu etrafında toplandığı şık kokpitle karşılanıyorsunuz. Cayenne’den farklı olarak arkasında 5 yerine 3 adet yuvarlak göstergenin bulunduğu 3 kollu spor direksiyon simidi, Porsche 918 Spyder baz alınarak tasarlanmış ve aynı zamanda vites değiştirme kulakçıklarına da ev sahipliği yapıyor. Opsiyonel olan Sport Chrono Paketi’ni tercih ettiğinizde, ön panelin üzerine bir tur zamanı göstergesi de ekleniyor. Ayrıca bir Porsche geleneği olarak, kontak anahtarı yuvası direksiyonun sol tarafına yerleştirilmiş.
Güç ünitesi anlamında 3 seçeneğiniz var. İlk seçenek Macan S. 2997cc hacmindeki V6, 340 bg/460 nm tork çıkışıyla aracı 5.4 (Sport Chrono ile 5.2) saniyede 100 km/s hıza ulaştırabiliyor. Maksimum sürat ise 254 km/s. Kompakt SUV sınıfı düşünüldüğünde, gerçekten etkileyici değerler.
Eğer Macan S sizin için yeterli değilse, diğer araçlarla aranızı daha fazla açmak adına Macan Turbo’yu düşünebilirsiniz. 0-100 km/s 4.8 (Sport Chrono ile 4.6) saniye, maksimum hız ise 266 km/s. Bu değerler kaputun altındaki 3604cc hacmindeki V6’nın ürettiği 400 bg/550 nm tork sayesinde elde ediliyor.
Performansı ekonomiyle harmanlamak isteyen müşterilere ise 2967cc hacminde bir diesel motor sunulmuş. Macan S Diesel, 0-100 km/s hızlanması 6.3 (Sport Chrono ile 6.1) saniyede tamamlıyor, 258 bg/580 nm tork üretiyor, maksimum 230 km/s hıza erişebiliyor ve fabrika verilerine göre 6.1/6.3 litre tüketim verisine sahip. En düşük güçlü model olduğu göz önüne alındığında, Macan S Diesel gayet iyi performans değerlerine sahip.
Ek olarak tüm Macan modellerinde 4 tekerlekten çekiş sistemi ve PDK (çift kavramalı otomatik şanzıman) standart ekipman olarak geliyor.
Sonuç olarak Porsche, fizik kurallarını fazlaca esnetebileceğini Cayenne ile kanıtlamıştı; Macan’la ise yüksek dinamizm ve belli bir ölçüde arazi yeteneğini aynı gövdede buluşturacak daha küçük gövdeli ve daha uygun fiyatlı kompakt SUV modeli yarattı. Yeteneklerini tümünü kapsamlı yol testleri sonucunda keşfedecek olsak da, yakın zamanda diğer kompakt SUV’ların canlarının sıkılacağı şimdiden aşikar..
8 Mayıs 2014 Perşembe
Bir güzel bir çirkin kullanıcılar
Sosyal medyada her an bir şeyler moda olabilir. Bir anda yeni bir moda başlayabilir ve diğeri sonlanabilir. Kadın kullanıcıların bir yanda güzel, diğer yanda farklı şekillerde çirkin gösterdikleri fotoğraflar var. Aslında sosyal medyadaki birçok kullanıcının bu fotoğrafları daha önce de vardı. Son dönemlerde yeniden trend başladı diyebiliriz.
Çok Hasta Olanlar Bunlara Dikkat Etmeli
Hava değişiklikleri yüzünden sık sık hastalanıyorsanız almanız gereken önlemler bu haberde.
Sık Hasta Oluyorsanız Bunlara Dikkat
Bağışıklık sisteminin iyi çalışması sağlıklı bir yaşam için oldukça önemli, aksi takdirde birçok hastalığa daha sık ve kolay yakalanmış oluyoruz. Çok sık hasta oluyor ve hastalık süreciniz uzun sürüyorsa bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyen etmenlerin neler olduğunu tespit edip gerekli kontrolleri yaptırmalısınız.
Diyetisyen Özlem Sert Aydın sık hastalananların yapması gerekenleri sıraladı:
Kansızlık bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir, tam kan sayımı yaptırmalısınız.
Kilo problemi ve beraberinde hareketsiz yaşam riski artırır.
Aşırı yorgunluk ve uykusuzluk yaşıyorsanız doktorunuza danışın.
Sistit sorununuz varsa tedavi olun.
Kan bulgularınızda IgA, IgG, IgM seviyelerinizi ölçtürün.
Diş eti hastalıklarınız varsa diş doktorunuza görünün.
Troid fonksiyonlarınıza düzenli baktırın.
Şeker ve çinko seviyeniz de bağışıklığınızı etkiler. Düzenli kontrol ettirin.
D vitamini eksikliğiniz olup olmadığını öğrenin.
Basit karbonhidratlı besinlerden uzak durun.
Yeterli ve dengeli beslenin.
Günlük protein tüketiminize önem gösterin.
Et grubundan balık tüketiminizi artırın.
Alkol, sigaradan uzak durun.
Çay ve kahve tüketiminizi azaltın.
Mevsim geçişlerinde doktorunuza danışarak multivitamin desteği alın.
Ara öğünlerde uygun miktarda kuruyemiş tüketin.
Meyve olarak C vitamininden zengin olanları tercih edin.
Her öğün lifli beslenin.
Salatalarınıza uygun miktarda zeytinyağı ve limon ekleyin.
Probiyotik destek alın, yoğurt ve kefir tüketin.
Su içmeyi unutmayın.
Açık havada yürüyüşler yapın.
Hergün güneş enerjisinden faydalanın.
Uykusuzluk sorununuz varsa önlem alın.
7 Mayıs 2014 Çarşamba
Arabalı Marmaray
Henüz Marmaray’a alışamamıştık fakat şimdi de Arabalı Marmaray ortaya çıktı. İstanbul’daki yoğun trafiğe bir çare bulmak için sürekli çözüm aranıyor. En uygun çözümünü Arabalı Marmaray olacağı söylentiler arasında. Köprüdeki trafiği azaltmak için denizin altı kullanılacak.”Marmaray’ın arabalı versiyonu” da denilen Avrasya Tüneli, Kazlıçeşme-Göztepe arasına inşa ediliyor.Haydarpaşa’daki şantiyede, 35 metre derinliğinde ve 30 metre eninde başlangıç noktası oluşturuldu.
Proje için geliştirilen tünel açma makinaları “TBM” adı verilen köstebek önümüzdeki günlerde sahaya inecek ve kazıya başlayacak.
“TBM” denilen köstebek, denizin 106 metre derinliğine inerek tünel açacak. İki katlı olarak planlanan tünelin 5.4 kilometresi deniz tabanının altından geçecek ve toplam 14.6 kilometrelik bir güzergahı kapsayacak. Proje kapsamında sahil yolu 8 şeride çıkarılarak genişletilecek.Her iki yakada tünel girişlerine gişeler konulacak.
Tünele Haydarpaşa’dan girenler denizin altından geçip, Avrupa yakasında Tarihi Yarımada’da yüzeye çıkacak. Marmaray’ın 1 km paralelinde yapılan Avrasya Tüneli’nin mevcut trafik yoğunluğunu hafifletmesi hedefleniyor.
Bu tünelle Kazlıçeşme – Göztepe arası 100 dakika yerine denizin altından araçla 15 dakikada geçilebilecek. Denizaltı karayolu yani Avrasya Tüneli’nin 2015′in mayısında bitirilmesi planlanıyor. Seçimlere yetiştirilmeye çalıştırıp halka gözdağı vermek isteyen hükümet bakalım İstanbulun bu yoğun trafiğine çare bulabilecek mi ?
6 Mayıs 2014 Salı
En Fazla İran Yapıyor!
İRAN'ın dünyada en fazla burun estetiği ameliyatı yapılan ülke olduğu ortaya çıktı.
Dünya'da en fazla burun estetiği ameliyatıi İran'da
İran'ın İngilizce yayın yapan devlet kanalı Press TV'nin haberine göre, İran'da kentlerden yaşayan ortalama her 3 kadından 1'i burun estetiği ameliyatı yaptırıyor. Press TV'ye göre yaklaşık 80 milyon nüfuslu İran'da burun estetiği ameliyatı yaptıran kadınların sayısı, nüfusu 300 milyonu aşan ABD'dekininden tam 7 kat daha fazla. İranlı yetkililer burun ameliyatı yaptıranların çoğunun 'sağlık' nedenlerini gere...
Bozkırın Tezenesi'ne senfonik ağız
Türk Halk Ozanı merhum Neşet Ertaş'ın türküleri Mersin Devlet Opera ve Balesi (MDOB) tarafından düzenlenecek 'Senfonik Neşet Ertaş Türküleri' konserinde seslendirilecek. MDOB'un 'Senfonik Neşet Ertaş Türküleri' konserinin dünya prömiyeri 30 Nisan çarşamba günü saat 20.00'da Kültür Merkezi Opera Sahnesi'nde gerçekleşecek. MDOB Müdürü ve Sanat Yönetmeni Erdoğan Şanal'ın bir yıl önce şef Serdar Yalçın'a götürdüğü teklifle hayat bulacak olan konserde, 60 kişilik orkestra ile 50 kişilik koro görev alacak. Konserde solist sanatçı olarak soprano Bengi İspir Özdülger, Mezzo sopranı Nihan Evren, bas Mehmet Yılmaz ve tenor Onur Polat, Ertaş'ın eserlerini seslendirecek. Korosunu Anıl Aydın'ın hazırladığı konserde, Marina Kvlividze başkemancı olacak.
Türkülerin düzenlemesini yapan Şef Serdar Yalçın, Senfonik Neşet Ertaş Türküleri Konseri proje fikrinin MDOB Müdürü Erdoğan Şanal'dan çıktığını belirterek, Neşet Ertaş'ın UNESCO tarafından kabul edilen önemli bir kültürel miras olduğunu dile getirdi.
Yalçın, uzun bir hazırlık döneminin ardından yarın sanatseverlerin karşısına dünya prömiyeri ile çıkacaklarını ifade ederek şunları söyledi:
"Ertaş'ın herhangi bir parçasının dünyanın farklı bir yerine bu notaları göndermemle çalınıp söylenmesi mümkün olabilecek. Bu nedenle bu konseri bağlamasız ve Türk sazı olmadan düşünmemin nedeni de buydu. Dünyanın herhangi bir yerinde Neşet Ertaş'ın seslendirilmesini amaçladık. Uğraştıkça türküleri daha da çok sevdim. Hatta bazısı makamsal açıdan benim için bulmaca gibiydi ama epey emek verdim. Ciddi bir çalışma sürecinde iyi solistler, orkestra ve koroyla netice aldık. Umarım insanlarımızın istediği gibi olacak. Kendimize yakın ve tanıdığımız müzikler olduğu için insanlar bu projeyi çok sevecek."
Senfonik Neşet Ertaş Türküleri konseri, 1 Mayıs perşembe günü saat 20.00'de Kültür Merkezi Opera Sahnesi'nde tekrarlanacak.
5 Mayıs 2014 Pazartesi
Türk Bilim Adamından, Glokom Tedavisinde Önemli Çalışma
İZMİR'deki Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı'nın 28 yıllık hekimi Prof. Dr. Üzeyir Günenç, glokom ameliyatlarında kullanılan ve kendi soyadını verdiği 'Gunenc Trabecular Shunt Implant' ile bilim dünyasına önemli bir yenilik katmanın onurunu yaşıyor. İki yıl önce Türk Patent Enstitüsü'nün 'Faydalı Model Belgesi' ile tescillediği Gunenc implant, geçen yıl da Avrupa Birliği kriterlerine uygun bulundu ve CE Belgesi ile uluslararası geçerlilik kazandı.
Türkiye Göz Hastalıkları Derneği'nde Katarakt, Glokom ve Kornea Birimlerinin aktif üyesi, aynı zamanda Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Göz Kliniği'nde Glokom Birimi'nin sorumlusu olan Prof. Dr. Günenç, iki yıl önce glokom (göz tansiyonu) ameliyatlarına yenilik getiren çalışması ile hastalara hem daha konforlu, hem de uygun maliyetli bir tedavi yöntemi sundu. Ameliyat süresini kısaltan ve irise müdahaleyi ekarte eden, daha az travmatizan olduğu için hasta güvenliğini öne çıkaran 'Gunenc Trabecular Shunt Implant' Türkiye'deki 6 sağlık merkezinin katıldığı grubun bir yılda tamamladığı bilimsel çalışmada kullanıldı. Yeni implant, Dokuz Eylül Üniversitesi başta olmak üzere Ankara, Bursa, Eskişehir ve Adana'daki 6 sağlık merkezindeki glokom ameliyatlarında kullanıldı ve başarılı sonuçlar alındı.
YURTDIŞINDAN TALEP
İlaç ve cerrahi girişimle kontrol altına alınamayan göz tansiyonunda, gözün içinde basınç yaratan sıvının mikrotüp aracılığıyla boşaltıldığını belirten Prof. Dr. Günenç, cerrahi işlem ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Göz tansiyonu, bir başka deyişle glokom, körlüğe neden olabilen bir hastalık. Özellikle inatçı glokomlarda, birkaç defa ameliyat olmuş ve basıncı düşürmenin zor olduğu vakalarda implant kullanma başarıyı artırmak için önemli bir etken. Yıllardır kullanılan çeşitli implantlar mevcut. Fakat bunlar gözün ekvatoruna bir plak gibi yerleştiriliyor. Daha sonra da bu plağın üzerinde kist formasyonları oluşabiliyor. Dolayısıyla bazı sakıncalar içeriyor ve başarısızlık oranı yüksek. Uzun yıllardır yaptığım çalışmalar ışığında acaba nasıl bir implant geliştirebilir ve başarı şansını artırabilirim düşüncesiyle yola çıktım ve 'Gunenc Trabecular Shunt Implant'ı geliştirdim. Bu yeni model, minik bir drenaj implantı. Hidrofobik akrilikten yapılmış bir materyalden oluşuyor ve katarakt ameliyatlarında göz içine koyduğumuz mercekle aynı özelliği taşıyor. Bu ameliyatlarda gözün içine yerleştirilen mercek nasıl ömür boyu orada kalıyor ve hiçbir dokuya hasar vermiyorsa, bu implant da göze hiçbir reaksiyon vermeden drenaja yardımcı oluyor. Kullanımında belirli bir sayıya ulaştıktan sonra sonuçları yayınlanacak. CE Belgesi aldığımız için uluslararası kullanıma yönelik talepler de gelmeye başladı. Azerbaycan ve Ukrayna'dan davet aldık. Önümüzdeki haftalarda Azerbaycan'a giderek uygulama yapacağım."
'AR-GE ÇOK ÖNEMLİ'
Prof. Dr. Günenç, bu çalışmanın kendisi için onursal yönünün büyük olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de Ar-Ge çok önemli. Üniversiteler bu konuya yeni yeni ağırlık vermeye başladı. Türkiye'nin kurtuluşu buradan geçiyor. Yeni patentler alınarak dünyaya transfer edilmeli. Ben kendi adıma kalıcı bir eser bırakmak için başlattığım çalışmada böyle bir noktaya ulaştığım ve genç meslektaşlarıma örnek olacağı için mutluyum" dedi.
Yeni Kurulan Vakıf Üniversiteleri
Şuanda ülkemizde yüzün üstünde devlet üniversitesi ve onlarca vakıf üniversitesi var. Ve bunlara ek olarak yapılan ve TBMM tarafından da kabul edilen 5 tane yeni vakıf üniversitesi daha kuruldu.
Evet yeni üniversitelerin açılması güzel bir gelişme gibi görünsede, bunun altında yatan işsizlik sorunu da bu üniversitelerin sayısının artışıyla beraber ne yazıkki artacak.
Haydi şimdi bakalım, bu üniversitelere nerelerde açılmış ve isimleri neler?
Ankara’da “Anka Teknoloji Üniversitesi”
İstanbul’da “İstanbul Yeşilyurt Üniversitesi”
Adana’da “Kanuni Üniversitesi”
Konya’da “Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi”
Gaziantep’te ise “Sanko Üniversitesi”
Bu üniversiteler dileriz ki ülkemiz ve öğrenciler için hayırlı ve uğurlu olur.
Hafta sonu sınava girecek olan tüm üniversite hazırlık öğrencilerine başarılar. Bakarsınız bu üniversiteler de tercihleriniz sırasında işinize yarar.
2013 LYS Ek Yerleştirme Hakkında Merak Edilenler
Üniversite ek yerleştirme tarihi iyiden iyiye yaklaştı. Bu günlerde ise yerleşemeyen adaylar, 2013 ek yerleştirmesi ile ilgili bazı soruların yanıtını arıyor. En çok sorulan soruları derlediğimiz bu yazı ek tercih yapacak adaylar için ilaç niteliğinde.
2013 lys ek yerleştirme kılavuzu 300x225 2013 LYS Ek Yerleştirme Hakkında Merak Edilenler
Artık üniversiteler başladı ya da bu pazartesi (23 Eylül) başlıyor. Yerleşemeyen adaylar ise merakla ek kontenjanların açıklanmasını ve ek yerleştirmeyi bekliyor. Bu konuyla ilgili ise yüzbinlerce öğrenci merak içinde. Sürekli mesajlar geliyor. E haklılar da tabi, sanki üvey evlatmış gibi hala bir açıklama yapılmadı. Açıklama yapıldığında ise çok kısa bir süre içinde tercih yapıp, yine kısa süre içinde kayıt olmaya gidiyorlar.
Gelelim en çok sorulan sorulara ve uzmanların cevaplarına.
1) Ben ilk yerleştirmede tercih yaptım ve üniversite kazandım, ama kayıt yaptırmadım. Ek yerleştirmede tercih yapabilir miyim?
Maalesef tercih hakkınız bulunmuyor. Tercih yapsanız bile, herhangi bir üniversiteyi kazanırsanız kayıt yaptıramıyorsunuz.
2) Ek kontenjan kılavuzu açıklandı mı? Açıklanmadıysa ne zaman açıklanır?
Ek kontenjan kılavuzu henüz açıklanmadı. Yani boş kalan kontenjanları şu an için göremiyoruz. ÖSYM cephesinden kesin bir tarih gelmezken, pazartesi-salı günleri arasında kılavuzun yayınlanması bekleniyor.
3) Ek kontenjan kılavuzuna nereden erişebiliriz? Merkezlerden satın alınabilir mi?
Ek kontenjan kılavuzu maalesef satın alınamıyor ve basılı olarak bulunmuyor. Sadece ÖSYM’nin sitesinde görsel olarak bulunacak. Bunun nedeni ise sık sık değişiklik yapılıyor olması. Kılavuzun yükleneceği adrese gitmek için tıklayın.
4) Ek yerleştirme sonuçları ne zaman açıklanır?
Bu konuda da net bir bilgi olmamakla beraber, Eylül ayının son günleri ile ekim ayının 1′i ya da 2′si arasında sonuçların açıklanması bekleniyor. Önceki yıllara bakıldığında ek yerleştirmeler bu tarihler arasında yapılmış.
5) Ek tercihlerde kaç tane tercih hakkı var?
Geçen yıl bu rakam 30′du. Bir değişiklik olması beklenmiyor.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)