Herkes arayış içinde, bulsada arayış içinde. Duygusal şiddet, aleni,gizli veya bilinç altındaki bu açlık hakkında taze fikirler
17 Nisan 2014 Perşembe
Ortak Yatırım Fonları Küçük Girişimcilere Fırsatlar Sunuyor
Dünyada uzun süredir uygulanan ortak yatırım fonları ülkemizde de kurulabilir. Devletin ön ayak olacağı bu oluşum küçük girişimcilere muazzam fırsatlar sunabilir…
ortak yatirim fonlari
Çözüm, ortak yatırım fonlarında
ÜLKEMİZDE pek çok devlet kurumu girişimcileri desteklemek için çok sayıda finansal kaynak sağlıyor. Örneğin, KOSGEB 30 bin. Bilişim Bakanlığı 100 bin, TÜBİTAK 400 bin TL’ye kadar karşılıksız girişimci destekleri veriyor. Ancak bunların hiç biri ortak yatırım fonu değil. Projesi onaylanan girişimci bu kaynakları kullanarak bazen işini kurabiliyor bazen de büyütebiliyor. Ancak sistemde şöyle bir sorun var, devlet girişimciye sadece kamu kaynağını aktarıyor. Halbuki girişimcinin ihtiyacı olan sadece finansman değil. Özellikle KOSGEB programlarında en temel sorun, girişimciyi sadece finansal kaynak sağlayıp söz konusu kaynakla baş başa kalmasını izlemek. Girişimcinin aslında paradan daha çok şu üç şeye ihtiyacı var:
1- Mentorluk / yol gösterme
2- Network / çevre – iş bağlantıları
3- Know-how / girişimcilik bilgi ve becerisi
Devletin hiçbir biriminin bu üç önemli desteği verebilmesi mümkün değil. Bu yüzden girişimciye finansman sağlanıyor ve kenara çekiliniyor. Halbuki bunun çözümü var: Girişimci Ortak Yatırım fonları.
Haziran ayından bugüne kadar geçen yaklaşık altı ay içinde Hazine Müsteşarlığı tarafından 150 civarında melek yatırımcı lisans belgesi düzenlendi. Yani, girişimciye finansal yatırım, mentorluk, network ve know-how sağlayabilecek 150 süper girişimci Hazine Müsteşarlığınca “Melek Yatırımcı” olarak lisanslandı. Artık sıra ikinci önemli adımı atmaya geldi. Madem devlet tarafından lisanslanmış melek yatırımcılar girişimcilere yatırım yapacaklar, devlet de onların yaptığı yatırım kadar kamu parasını aynı girişimciye yatırabilir ya da melek yatırımcının yapacağı yatırımın yarısı devlet kamu kaynaklarıyla gerçekleştirebilir. Bu amaçla, KOSGEB, Bilişim Bakanlığı, TÜBİTAK ve hatta kalkınma ajanslarından bir fon oluşturularak bu gerçekleşebilir.
Zaten lisanslı melek yatırımcıların yılda en fazla 1 milyon TL yatırım yapma limitleri var. Demek ki toplamda 150 melek yatırımcı ile 150 milyon TL limitli bir girişimci yatırım havuzu oluşmuş durumda. Devlet ilave bir kaynakla bu rakamı 300 milyon TL’ye çıkarabilir. Her girişimcinin ortalama 300 bin TL alacağını varsayarsak, toplamda yılda bin girişimci ortak yatırım havuzundan istifade edebilir.
“Küçük Girişimci Ortak Yatırım Fonu” olarak da özetleyebileceğimiz bu sistemin en büyük faydasını kamu kaynaklarının verimli kullanılması noktasında görüyoruz.
İŞİN İÇİNE DEVLET GİRERSE…
Bu sistemde, işler kötü gidip şirket zarar etse bile devlet, koyduğu paranın önemli bir kısmını SSK, KDV, muhtasar, kurumlar vergisi, harçlar, çevre temizlik vergisi vs gibi kaynaklarla iade alıyor. Bu yüzden devlet, hiçbir zaman melek yatırımcı kadar zarar etmiyor, hatta kar bile elde ediyor.
Yurtdışmdaki yabancı melek yatırımcının sınır ötesi yatırım yapabilmesi, o ülkedeki güven ortamıyla doğru orantılı. Ben bu konuyu Brüksel’de EBAN’m toplantısında açtığımda, masa başındaki tüm melek yatırımcılar şunu söylediler: “Devlet ve lisanslı melek yatırımcının ortak girişim fonu kurarak yapacağı tüm yatırımlara gözümüz kapalı yatırım yaparız.”
işin içinde devlet olduğunda yatırım pek çok yabancı yatırımcının da ilgisini çekecektir. Eğer yabancı yatırımcıların bu girişimcilere nasıl yatırım yapabilecekleri bir yönetmelikle düzenlenebilirse sonucu müthiş olur. Çünkü bu yabancı yatırımcının bu girişimciye çok önemli bir katkısı olacak: Silikon Vadisi bağlantısını sağlayacak…
YABANCIYI OYUNA DAHİL ETMEK
Melek yatırımcılarımız devlet tarafından lisanslı da olsalar, ne devletin ne de melek yatırımcıların girişimcileri alıp Silikon Vadisi’ne götürüp, hisselerini çok değerli bir şekilde satabilmeleri mümkün değil. Bu yüzden, ortak yatırım fonu sistemi, yabancı oyuncunun oyuna dahil olmasını sağlamak ve global bağlantıyı kurabilmek açısından çok değerli.
Eğer gerçekten başarı öyküleriyle donanmış bir melek yatırımcılık sistemi hedefliyorsak ki bence Türkiye’de bu çok mümkün – hızlıca aşağıdaki iki konuya odaklanmamız gerekiyor:
1- Global bağlantıları olan melek yatırımcılardan oluşan melek yatırım ağlarının kurulması.
2- Lisanslı melek yatırımcı – kamu – yabancı melek yatırımcı üçlüsünün küçük girişimcilerle buluşmasını sağlayacak Girişimcilik Ortak Yatırım Fonlarının (Entrepreneurship Co-Investment Funds) kurulması.
Haftaya görüşmek üzere…
Ay, kızıla büründü
Ay Tutulması, Dünyanın uydusu olan Ayın gezegenin gölgesine girmesi ile başladı. Uydunun tam olarak gezegenin gölgesine girmesi ile birlikte "Kanlı Ay Tutulması" olarak adlandırılan tutulma olayı yaşandı. Dünya'dan yansıyan Güneş ışınlarının Ay'ın üzerine düşmeye devam etmesiyle Ay koyu kızıl bir renge büründü.
16 Nisan 2014 Çarşamba
Kuruyemiş Dükkanı Açmak
Kuruyemiş bayiliği almak
Türkiye’nin yıllık kuruyemiş tüketimi 500 bin ton, pazar büyüklüğü ise 3,7 milyar dolar. İç tüketimin yaklaşık 1,2 milyar dolarlık bölümünü endüstriyel kuruyemişler oluşturuyor. 2014 yılında sektörün yüzde 3 büyüyeceği öngörülüyor. Sektörün üretim anlamında en güçlü olduğu iller Gaziantep, Denizli, Bursa ve İnegöl. Son yıllarda açtığı perakende mağazalarla kurumsal bir kimlik kazanmaya başlayan kuruyemiş sektörü de franchising vererek büyüyen sektörlerden biri. Yatırım maliyeti 40 bin ile 100 bin TL arasında değişiyor.
kuruyemis dukkani acmak
MUMCU KURUYEMİŞ
35 yıllık geçmişe sahip bir aile şirketi. İstanbul, Gaziantep, Uşak, İzmir ve Antalya’da 16 şubesi bulunuyor. Bu şubelerin 10′u franchise şubeler. Yıl sonuna kadar 17 şube daha açmayı hedefliyor. Mumcu Kuruyemişin açılacak şubelerinin en az 30 m2 olması gerekiyor. Franchise giriş bedeli alınmıyor. Yatırım tutarı yaklaşık 40 bin TL. Nüfusu 100 bin ve üzerinde olan yerleşim yerleri tercih ediliyor.
Başvuru için: 0212 550 56 00
AYÇITIR KURUYEMİŞ
Ankara’da dört şube ile faaliyet gösteriyor. Ortalama üretimi yıllık 6 bin ton. Bu yıl için Kırıkkale, Konya, Eskişehir başta olmak üzere birçok ilde şube açmayı hedefliyor. Ortalama 100 bin TL giriş bedeli talep ediliyor.
Böcek Yetiştirme Çiftliği Kurabilirsiniz
Yenilebilir Böcek Üretimi İşi – Böcek Çiftliği Kurmak
Arkadaşlarınızla birlikte ne zamandır beklediğiniz filmi izlemeye sinemaya gittiniz.
Her ne kadar sinemada ses yapan yiyecekler yasak olsa da, şöyle sıcacık bir paket kızarmış yaprak kesici karınca karnı alıp keyif yapmak sizin de hakkınız.
Çıkışta film hakkındaki yorumlarınızı paylaşırken caddede yürüyorsunuz.
yenilebilir bocekler
Mideniz mi kazındı?
Yol üstündeki satıcıdan birer de İnago çekirgesi şekerlemesi alın.
“BöcekYiyin” Çağrısı
“Iyyy” dediğinizi duyar gibi oldum. Ama aslında bazı ülkelerde hâlihazırda satılan günlük atıştırmalıklardan bahsettim size. Tayland, Kamboçya gibi bazı ülkelerde böcek içeren bu ve benzeri pek çok yiyecek satılıyor. Tekila aromalı solucan şekerler, şeker kaplamalı karıncalar rahatlıkla temin edilebiliyor.
15 Nisan 2014 Salı
Doktorlar Hasta Yanında Elini Daha sık yıkıyor
Hastalar İzliyorsa Doktorlar Ellerini Daha Sık Yıkıyor
Amerika’da yapılan ilginç bir araştırma bu kez hastaları değil doktorları inceledi. Araştırmaya göre doktorlar eğer hastaların kendilerini izlediğini biliyorsa ellerini daha çok yıkama eğilimine giriyorlar.
Kanada’da bir hastanede Ağustos 2012 ile Haziran 2013 arasında yapılan bir araştırmaya göre hastalara doktorlarının el yıkayıp yıkamadıklarını izlemeleri söylendi. Doktorlar ve diğer hastane çalışanları böyle bir “izlemeyle” karşılaşabileceklerinin bilincindeydiler.
Hastaların çoğu araştırmaya katıldı. Araştırma kartlarında çalışanların ve doktorların yüzde 96.8′inin ellerini yıkadıkları belirtildi. Ancak hastaların yanı sıra doktorların bilgisi dışında hemşireler de doktorları gözlemliyordu. Ve hemşirelerin gözlemlerine göre doktorların el yıkama oranları yüzde 86.7′de kaldı.
Doktorların yüzde 88′i ise hastaların kendilerini izlediğini bildikleri zamanda el yıkamak konusunda üzerlerinde baskı hissettiğini belirtti.
Gezginlere Özel Turlar
Katılımcıların yalnızca kadınlardan oluştuğu Gezgin Kadınlar, anneleriyle birlikte dünya ülkelerini gezmek isteyen, seyahat etmekten hoşlanmayan eşleriyle birlikte diledikleri gibi yolculuk yapamayan veya yola tek başına devam etmeye karar vermiş kâşif kadınlara yönelik bir tur. Gezgin Kadınlar ile klasik turların dışına çıkarak ruhunu ve zihnini farklı kültürlerle beslemek isteyen kadınlara hitap ediyor.
Klasik Avrupa tatillerini bir kenara bırakıp yerel mutfakları, Fransa’nın romantik atmosferini ve Orta Çağ kasabalarını merak edenler, 16 – 20 Mayıs tarihleri arasında 1290 avroya Avrupa’nın büyülü ve gizemli bölgesi Provence’ı keşfetmeye davet ediliyor. Müzikten sinemaya kadar pek çok sanat dalına ilham veren Van Gogh, Matisse, Chagall ve Cezanne gibi eşsiz ressamların hayatlarının bir dönemini geçirdiği Provence bölgesi, aynı zamanda lavanta kokulu sokakları, otantik köylerini çevreleyen alabildiğine geniş üzüm bağları ve Hıristiyan keşişlerin bir ömür geçirdiği manastırlarıyla ünlü.
26 Temmuz – 3 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek olan Güney Afrika ve Kruger’da Safari ise, 2990 avroya gezginleri, dünyanın en kozmopolit başkentlerinden biri olan Cape Town’ın hareketli sokaklarından, nesli tükenmekte olan yabani hayvanların korunduğu, özgürce dolaşabildiği ve en iyi gözlemlenebildiği Kruger Ulusal Parkı’nın geniş düzlüklerine götürüyor. Ülkenin başkentini boylu boyunca saran üzüm tarlaları ve Afrika evlerini süsleyen ahşap oyma maskeler, kıtanın yeme-içme kültüründen inanç sistemine kadar eşsiz motifler barındıyor. Asırlardır denizcilere yol gösteren Ümit Burnu, gezgin kadınları, “dünyanın elmas deposu”na ve okyanusların birleştiği bu zengin coğrafyaya bekliyor.
Güneydoğu Asya’nın mistik üçlüsü Vietnam-Kamboçya-Bangkok, 3 – 13 Ekim tarihlerinde yalnızca 2890 avroya, uçsuz bucaksız pirinç tarlaları, romantik gölleri ve Mekong Irmağı’nın güçlü suları ile UNESCO Dünya Mirası listesindeki tarihi tapınakların, benzersiz Su Kuklası Tiyatrosu’nun ve Khmer kültürünün kapılarını gezgin kadınlara açıyor. Özellikle ülkenin tarihi ve mimarisi gibi biraz Çin, biraz da Fransız etkisi taşıyan zengin Vietnam mutfağı, değişik tatlar arayanlar için birebir.
El yapımı otantik halıların, kaşmir ve ipek ürünlerin en iyi örneklerini sunan dünyanın bir diğer ucundaki Hindistan ve Nepal de 22 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında Gezgin Kadınlar kapsamındaki alternatif rotalardan biri. 2590 avroluk bu tur, tarih boyunca pek çok hanedanlığın hüküm sürdüğü, baharat kokulu başkent Yeni Delhi’den başlıyor ve önce altının dünyada en ucuz olduğu yerlerden biri olan Jaipur’a, ardından da Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan heybetli Tac Mahal’e uzanıyor. Hindular’ın mum ışığı altında aydınlanan en kutsal şehri Varanasi ise, gün doğumu ve günbatımında Ganj Nehri’ndeki kutsama törenleriyle gezginleri büyülerken, Nepal’in esrarengiz başkenti Katmandu da Budist rahipleri ve tapınaklarıyla sonsuz huzur ve anlayışın simgesi olarak zihinlere kazınacak.
Mekanın ruhunu hissetmek için…
“Yaptığımız anket ve araştırmalar sonunda gördük ki, Türkiye’de geleneksel tatil anlayışının dışına çıkarak gidilen yerleri gerçekten ‘yaşamak’ isteyen çok büyük bir kitle var” diyor ve Gezgin Kadınlar’ın yanı sıra düzenledikleri Baba-Oğul ve Foto-Safari gibi konsept turlarla ilgili olarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Gazella olarak özenle hazırladığımız konsept turlar da bu anlamda beklentilerini farklılaştıran gezginlere anlamlı tecrübeler sunarken, aynı zamanda bu alana yönelik Türkiye’deki ilgiyi ve bilgi birikimini de artırıyor. Kişiye özel araçlar ile transfer hizmetlerinin fiyata dahil olduğu konsept turlarımız, her şeyden önce dünyaya farklı açılardan, bambaşka bir gözle bakmayı sağlıyor ve her zaman yeni olanın peşinden gitmek isteyenleri çağırıyor.”
12 Nisan 2014 Cumartesi
Kan donduran ölüm
Muğla'nın Seydikemer İlçesi'nde 2'si TIR toplam 5 aracın karıştığı trafik kazasında, kazayı izlemek için duran TIR'a arkadan çarpan diğer TIR'ın şoförü Bünyamin Dervişoğlu hayatını kaybetti.
Fethiye- Antalya Karayolu Sarıyer Mahallesi'nde meydana gelen kazada, Antalya istikametinden Fethiye'ye seyreden 50 yaşındaki Dursun Balcı idaresindeki sıcak asfalt yüklü kamyon, freninin boşalmasıyla kontrolden çıktı.
Aracı kontrol edemeyen Balcı, direksiyonu ormanlık alana çevirdi. Ormanlık alana giren kamyon devrilerek ters döndü. Ağır yaralanan Dursun Balcı, ambulansla Fethiye Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedaviye alındı.
Kazayı gören 48 H 7467 plakalı otomobil sürücüsü Ahmet Güçlü ile 48
L 2493 plakalı kamyonet sürücüsü Üzeyir Bayram, araçlarını karayolu kenarına arka arkaya park etti ve ters dönen kamyonu izlemeye başladı. Antalya'dan Fethiye istikametine seyreden 48 E 2788 plakalı TIR şoförü Birol Kaplan da kazayı görüp yavaşladı. Bu sırada aynı yönde seyreden Bünyamin Dervişoğlu yönetimindeki 34 JN 6584 plakalı bir başka TIR, büyük bir süratle Birol Kaplan yönetimindeki TIR'a arkadan çarptı.
Çarpmanın etkisiyle devrilen 2 TIR, yol kenarındaki otomobil ve kamyoneti ezdi. Kazada ezilen TIR kabininde sıkışan TIR şoförü Bünyamin Dervişoğlu hayatını kaybederken, diğer TIR şoförü Birol Kaplan hafif yaralandı. Kaza sırasında otomobil ve kamyonette kimsenin bulunmaması olası bir faciayı önledi.
Hurda yığınına dönen araçta sıkışan Dervişoğlu, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle sıkıştığı yerden çıkarıldı. Dervişoğlu'nun cesedi Fethiye Devlet Hastanesi morguna konuldu.
Kaza hakkında bilgi veren Birol Kaplan, aracı yüklü olduğu için yokuş aşağı yavaş seyrettiğini söyledi. Bünyamin Dervişoğlu idaresindeki TIR'ın aşırı yüklü olduğunu öne süren Kaplan, "TIR'ın tonajı fazlaydı, yavaşlayamadı ve bana arkadan çarptı. Ben de direksiyon hakimiyetini kaybettim ve diğer araçlara çarptım. Ben, bana çarpan TIR'ı yolda solladım. Lastiklerinden çok duman çıkıyordu" dedi.
Kazaya ilişkin Seydikemer İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri soruşturma başlattı.
Bebeklerde Kolik Sancılara Dikkat!
Gece gündüz devam eden, çoğunlukla akşam saat 6 ile gece yarısı arasında, annenin en yorgun olduğu ve belki de diğer çocuklarının ihtiyaçları ile ilgilenmesi gereken zamanda şiddetlenen yenidoğan ağlama krizleri, kolik yani gaz sancılarından kaynaklanabiliyor.
Bebeklerin 6'ıncı haftadan itibaren 3 saat gibi bir süre boyunca huzursuz olmaları beklenen bir durumdur ve genellikle 3-4 aylık olduklarında bu keyifsizlikleri 1 ya da 2 saate inmektedir. Eğer bebek birkaç saat içinde sakinleşiyor ve günün diğer kısmında huzurlu oluyorsa, anne ve babaların alarma geçmelerine gerek yoktur.
Kolik sancıları bebek büyüdükçe geçiyor
Bebeğin ağlaması durmaksızın gün ve gece boyunca devam ediyor ve şiddetleniyorsa, kolik (gaz) sancılarından şüphelenilmelidir. Bebeklerin yaklaşık beşte birinde, 2-4 haftalarında kolik gelişebilmektedir.
Gün boyu sürecek ağlama krizlerine neden olan kolik sorununun neden kaynaklandığı ise bilinmemektedir. Kolik genellikle bebeğin uyarımlara karşı aşırı hassas olduğunu ya da olgunlaşmamış sinir sistemini kontrol edemediğini göstermektedir.
Bebek büyüdükçe, 3 ya da 4 aylık olduğunda veya en geç 6 aylıkken, sinir sistemini daha kolaylıkla kontrol edebileceğinden kolik kaynaklı ağlamalar geçecektir.
Emziren anneler beslenmesine dikkat etmeli
Bazen emziren annelerin diyetlerinde olan bir yemeğe karşı hassas olduklarının göstergesi olan kolik, bazen de mamalarda bulunan süt protein içeriğine karşı da hassasiyet kaynaklı olabilmektedir.
Kolik tarzı ağlamalar bazı durumlarda fıtık gibi bir hastalığı da işaret ediyor olabilir. Yapabileceğiniz tek şey bu dönemin geçmesini beklemek olsa da, bazı şeyleri deneyerek bebeğinizin sakinleşmesini sağlamaya çalışmanız mümkündür.
Öncelikle çocuk doktorunuza danışarak bu ağlama krizlerinin herhangi bir hastalığa bağlı olmadığından emin olunmalıdır.
Bebeğinizin sakinleşmesi için yapabilecekleriniz...
• Eğer bebeğinizi emziriyorsanız, beslenmenizden süt ürünleri, kafein, soğan, lahana ve diğer rahatsızlık verebilecek yiyecekleri çıkarmalısınız. Eğer mama ile bebeğinizi besliyorsanız doktorunuzdan protein hidrolizat hakkında bilgi alın. Eğer kolik nedeni yiyecek hassasiyeti ise bu değişiklikleri yaptıktan birkaç gün sonra durum iyileşecektir.
• Bebeğinizi aşırı beslemeyin. Genel olarak öğünleri arasında en azından 2 ya da 2,5 saat olsun.
• Bebeğinizi bebek arabasıyla yürüyüşe çıkarın. Hareket etmek onu sakinleştirecektir.
• Bebeğinizi kucağınızda sallayın, yan odada elektrik süpürgesini çalıştırın. Devamlı ritmik hareket ve sakinleştirici ses onun uykuya dalmasına yardımcı olabilir.
• Bebeğinize emzik verin. Anne sütü alan bebeklerin bazıları bunu reddetse de, çoğu için anında rahatlama sağlayacaktır.
• Bebeğinizi göbeği dizlerinize gelecek şekilde yatırın ve sırtını ovun. Beline uygulanan basınç onu rahatlatabilir.
• Bebeğinizi, güvende ve sıcak hissetmesi için, büyük, ince bir battaniyeye sarın.
• Gergin ve endişeli hissettiğinizde ailenizden birinin ya da arkadaşınızın bebeğe bakmasını sağlayın ve evden dışarı çıkın. Bir ya da iki saatliğine olsa bile evden uzaklaşmak olumlu bir bakış açısına sahip olmanızı sağlayacaktır.
11 Nisan 2014 Cuma
Adana'da Gezi'yi Anlatan Oyun Engellendi
Adana'da Gezi olaylarına vurgu yapan tek kişilik oyuna tahsis edilen salon Ceyhan Kaymakamlığınca geri alındı
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Ceyhan Temsilciliği, Haldun Açıksözlü'nün yazdığı ve oynadığı Gezi olaylarına vurgu yapan tek kişilik 'Çarşı Pazar Geziyorum' oyununu 11 Nisan 2014'te Yaltır Kardeşler Ortaokulu Salonu'nda üyelerine sahnelemek amacıyla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurdu. Talebi değerlendiren İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yaylacı'nın isteği ve Ceyhan Kaymakamı Gürbüz Karakuş'un da oluruyla okul salonu, oyun için 21 Mart 2014'te Eğitim-Sen'e tahsis edildi. Ancak, Ceyhan Kaymakamı Gürbüz Karakuş oyun için yapılan salon tahsisini 7 Nisan'da iptal etti
Müdür istedi, kaymakam onayladı
Salonla ilgili gerekli izni alan Eğitim-Sen Ceyhan Temsilcisi Begüm Avşar, oyunun davetiyelerini dağıttı. Herkese duyurusu yapılan oyunla ilgili hazırlıklar tamamlanırken İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yaylacı, "Oyunla ilgili kurumumuzda herhangi bir onay bulunmadığından 21 Mart 2014 tarihli onayın iptal edilmesi uygun görülmektedir" diye Ceyhan Kaymakamlığı'na yazı gönderdi. Ceyhan Kaymakamı Gürbüz Karakuş da, bu talebi uygun bularak oyun için yapılan salon tahsisini 7 Nisan'da iptal etti.
'Salon iptal edilince oyun sahnelenemiyor'
Eğitim-Sen Temsilcisi Begüm Avşar, tahsis edilen salonla ilgili verilen son karara tepki gösterdi. Oyun sahnelenmeden sadece 4 gün önce salonun iptal edildiğini belirten ve başka sahne bulamadıklarını anlatan Avşar, "İptal nedeni olarak tiyatro oyuncusunun izni olmadığı söyleniyor. Ama yetişkinler için yapılan tiyatrolarda böyle bir izne ihtiyaç yok. Üyelerimize yönelik sahnelenecek oyun için yapılan salon tahsisinin iptal edilmesini anlayamadık" dedi.
1980 yılından bu yana yaşanan antidemokratik uygulamaları irdeleyen oyunu yazan hem de oynayan Haldun Açıksözlü ise, "1990'lı yıllarda nevruzu kutlamak yasaktı. Şimdi de Gezi Parkı'na değinmek suç oluyor. Bu oyun başka kentlerde sahnelendi ve sorun yaşanmadı. Ortada bir suç varsa bu suçumu öğrenmek istiyorum" diye konuştu.
Avukat Kemal Derin de, salon tahsisiyle ilgili karara karşı hukuki girişimlerde bulunacaklarını bildirdi.
10 Nisan 2014 Perşembe
YSK'dan flaş Yalova kararı
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), AK Parti'nin Yalova itiraz delekçesindeki gerekçeyi haklı bularak, İlçe Seçim Kurulu'na araştırma talimatı verdi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), AK Parti'nin Yalova itirazını karara bağladı.
Yerel seçim sonuçlarına ilişkin yapılan itirazları değerlendirmek için toplanan kurul, AK Parti'nin Yalova itiraz delekçesindeki gerekçeyi haklı buldu.
YSK, İlçe Seçim Kurulu'ndan oy kullanma ehliyeti olmadığı halde oy verenlerin tespit edilmesini istedi.
Yalova'da ise seçimi önce 1 oy farkla kazanan, ardından oyların yeniden sayılmasıyla seçimi kaybeden AK Parti, seçmen statüsünde olmayan kişilerin oy kullandığı
iddiasıyla seçimin iptalini istemişti.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Ak Parti’nin Yüksek Seçim Kurulu’na yaptığı itirazın kabul edilmesiyle ilgili YSK’nın kararını eleştirdi. İnce CHP’nin elinde Yalova seçimleriyle ilgili kritik bilgiler bulunduğunu ve seçimlerde hileli oy kullandırıldığını öne sürdü.
ELİMDE BELGESİ VAR
Muharrem İnce ellerinde bazı özürlü öğrencilere oy kullandırıldığına ilişkin resmi yazı bulunduğunu belirterek, “1162 nolu sandıkta 22 özürlü öğrencinin oy kullanmadığına dair okuldan resmi yazı elimizde. İsteyene verebilirim. Bunlar seçimi iptal ettirmek için her türlü hazırlığı yapmışlar.” İfadesini kullandı.
İKİ GÖRÜŞ TESPİT ETTİM
İnce ayrıca seçimde iki tespiti olduğunu ve bunların seçimin iptali için yapıldığını öne sürdü. İnce şunları söyledi:
“Ben iki görüş tespit ettim. Birincisi İl Seçim Kurulu Müdürü yeğeni Soner Karadağ. Gemlik’te asker. Oy kullandığını söylüyorlar bunun, kullanmamış. İkincisi, Ercan Kaymak. AKP Belediye Meclis Üyesi Ömer Nergis’in dayısının oğlu. Yüzde 75 engelli. 1095 no’lu sandıkta oy kullanmış. Bunlar tezgahı hazırlamışlar. Seçimi kazansalardı biz bunların oy kullandığını bulamazdık. Vali UYAP’ı, Adalet Bakanlığı’nı AKP İl Başkanlığı için çalışıyor. Keşke bizim topuklu efemiz gibi olsaydı. Benim bilgilerim doğru bilgiler, hileli oy kullandırıyorlar. Diğerlerini karardan sonra açıklayacağım.”
Kaydol:
Yorumlar (Atom)